26. dönem Milletvekili seçiminde Batmanda ortaya çıkan sonuçların uzun bir süre tartışılacağı ve sonuçlarının ileriki dönemlerde değerlendirileceği açık. Çünkü her ne kadar milletvekili dağılımında bir değişim olmamış olsa da Adalet ve Kalkınma Partisindeki oy artışı ve Halkların Demokrasi Partisindeki oy kaybı önemli noktaları işaret ediyor.

Seçimler elbette mantık ve duyguların birlikte harekete geçirildiği ve ekonomik imkânlarla süslendiği mücadele alanları. Seçmeni yönelirken seçmenin duygularına, düşüncelerine ve cebine hitap etmeniz gerekir ki başarılı bir sonuç alınsın. Bu duyguların üçünde etkin olan veya bu duygulardan birini diğerlerine egemen kılanlar sandıktan başarılı çıkanlar olur.

Seçimlerden galip çıkanlar da mağlup çıkanlarda seçim sonuçlarını değerlendirmek zorundadırlar. Bu değerlendirmeler yapılırken galibin kendinden geçmemesi mağlubun kendini kaybetmemesi gerekiyor. Aksi durumda sonuç demokratik bir mücadele olmaktan çıkar hasımlık mertebesine dönüşür. Oysa demokrasilerde halkın tercihlerine saygı duymak temel prensiptir. Her ne kadar istenilen şekilde ortaya çıkmamış olsa da.

Bu genel girişten sonra gelim ilimizde yapılan seçimin sonuçlarının değerlendirilmesine.

Önce AKP’deki başarının nedenlerine bakmakta fayda var. Bunlar sırasıyla şöyle açıklanabilir;

1-AKP’nin devlet olanaklarını kullanması

2- Ataullah Hamidi faktörü

3- Diğer sağ ve muhafazakâr partilerin AKP’de birleşmesi

4- Kamu çalışanlar üzerinde kurulan baskı ile oyların AKP’ye yönelmesi

5- Korucuların AKP lehine oy kullanmaları

6- Diğer siyasi partilerin bölgede tabela partisine dönüşmüş olması

7- Sandık güvenli adı altında sandıkların kuşatmaya alınması

Bunlar AKP’ye oy kazandıran ve yaklaşık olarak 26 bin civarında oy artışına neden olan gelişmelerden bir bölümü.

Bunun yanında bir de HDP’nin oy kaybının da nedenlerine bakmakta fayda var. Çünkü olay eğer sadece AKP’nin oy artışına karşılık HDP’nin oylarının sabit kalması olsaydı bu başlıklarla yetinmek yerinde olacaktı ancak HDP geçen seçimde kazandığı oyların yaklaşık 18 binini kaybetmiş görünmektedir. Bunun nedenleri irdelemek gerekiyor. Bu nedenleri de sıralayalım.

1-      PKK-Devlet çatışmasının ortaya çıkarmış olduğu olumsuzluklar

2-      Öz yönetim açıklamalarının ortaya çıkarmış olduğu çatışmalı ortam

3-      Yoğun devlet baskısı

4-      AKP’nin her hal altında hükümette yer alacak olmasının doğurduğu sonuçlar

5-      Aday belirlemelerinde izlenen strateji

6-      Seçim çalışmaları konusunda yaşanan rehavet

7-      Ekonomik yetersizlikler

Bu nedenleri belirttikten sonra gelelim değerlendirmeye. 1 Kasımda yapılan seçimde HDP oylarında 18 bin civarında oy kaybı yaşanırken AKP yaklaşık olarak 26 bin civarında oy artışı yaşadı. . Oy kullanılan 1080 sandıkta katılım oranı 85.6 oldu. Kesin olmayan verilere göre partilerin aldığı oylar şöyle:

Parti Adı   Oy Oranı       (%)Toplam Oy          7 Haz. 2015 Oy Oranı (%)7 Haz. 2015 Toplam Oy

HDP              68,15 %           176.911                              72,58 %                                        191.309

AK PARTİ     28,39 %             73.698                              18,18 %                                          47.921

CHP                 1,19 %               3.094                                0,79 %                                            2.083

MHP                0,63 %               1.640                                1,04 %                                           2.748

SAADET          0,55 %                1.434                               0,96 %                                            2.540

BBP                 0,40 %                1.029                              

 

Toplam Seçmen Sayısı: 312.571 ve Kullanılan Oy Sayısı: 267.833 kişi oldu. Oy dağılımına ilçeler açısından baktığımızda da Merkez, Kozluk, Beşiri, Hasankeyf ve Gercüş ilçelerinde HDP birinci parti konumundayken Sason ilçesinde AKP’nin birinci parti olduğunu görmekteyiz. Sason ilçesinin CHP Parti Meclisi üyesi olan Hüseyin Yaşar’ın etkili olduğu bir ilçe olduğunu unutmamak gerekiyor. Son yerel seçimlerde ise Saadet partisi Belediye Başkanlığını kazanmıştı. İlçede koruculuk sisteminin yerleşik olmasına rağmen geçen seçimde HDP birinci parti olmayı başarmıştı.

Sonuç olarak oylarını artıran AKP’nin de, oylarını azaltan HDP’nin de aldıkları oyların sonuçlarını belirleyen etken tek bir nedenden kaynaklanmıyor. Bu sonucu doğuran birden fazla etken söz konusu. Ve bu nedenlerin büyük bölümü yerel politikacıların belirledikleri veya etkili olabildikleri etkenler değil. Parti genel merkezleri düzeyinde konunun değerlendirilmesinin daha yararlı olacağı açıktır. Tabanın söz ve karar sahibi olduğu durumlarda daha başarılı sonuçların alınması mümkündür. Karar alma sürecinde taban faktörü ikinci plana alınır ve sonuçlardaki sorumluluk konusunda yerel teşkilatlara yüklenilirse adil bir yaklaşım sergilenmemiş olur diye düşünenlerdeniz.

Bize göre bu şartlarda ortaya çıkan tablo budur. Şartları değiştirmeden tabloyu değiştirmek de öyle kolay değil. Herkes alacağını almış görünüyor. Daha fazlasını isteyen varsa stratejisini gözden geçirmek zorundadır. Bu sonuçlara göre Ayşe Acar Başaran, Mehmet Ali Arslan ve saadet Becerikli HDP’den Ataullah Hamidi de AKP’den meclise giden temsilcilerimiz olmuş oldu.