**Batman Çağdaş Web TV’nin canlı yayınına katılan Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ramazan İnci, ülke genelinde ağırlaşan korona tablosunu değerlendirerek; “Ne yazık ki 1 yılda kaydedilen tüm ölümlerin ve vakaların yaklaşık 3’te 1’ini son 45 günde yaşadık. Bu çok acı bir durum” dedi.

**Aşılama çalışmalarının seferberlik haline gelmesi gerektiğini de belirten Prof. Dr. İnci; “Artık aşılamada 50 yaş altına inmeliyiz. 40-50 yaş gruplarını Mayıs-Haziran ayında tamamlamız gerekiyor ki toplumsal bağışıklık etkisine yol alalım. Çok hızlı aşılamaya geçmezsek mutant virüs nedeniyle aşı olanların koruyuculuğu da tartışmalı duruma gelebilir” diyor.

“ÇOK ACI VE KORKUNÇ BİR DURUM”
Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ramazan İnci, ülke genelinde artan korona vakalarının son durumunu Çağdaş Web TV’ye değerlendirdi. Son haftalarda hızla artan vaka ve vefatlara dikkat çeken Prof. Dr. İnci; “Son 45 günlük dönemde kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayısı ve hastalananların sayısı son 1 yılda kaydedilen ölümlerin ve olguların yaklaşık 3’te 1’i. Yani 1 yıl içinde hastalarımızın ve kaybettiklerimizin 3’te 1’ini son 40-45 günde kaybettik. Çok acı ve korkunç bir şey. Tabi ki kimse böyle bir tabloyu istemez. Bunun elbette birçok nedeni var. Kontrol durumu sonuçta hepimizin sorumluluğunda. Sadece Türkiye’de değil elbette, Brezilya çok kötü durumda. Aynı şekilde Avrupa zor dönemler geçiriyor. Yalnız değiliz elbette ama böyle bir tabloyu hak etmiyorduk” dedi.

“HASTALARIN İSTATİSTİKLERİ AÇIKLANMALI”
Genç vaka sayısının da arttığına dikkat çeken Prof. Dr. İnci; “Bildirimler artık 50 yaş altına ve gençlere doğru kaymaya başladı. Bu da can sıkıcı bir durum. İki haftalık kapanma kurallara tam uyulursa bir parça başarı gösterebiliriz ama Türkiye’nin iklim koşulları nedeniyle insanları artık evin içinde tutmak çok kolay olmuyor. Daha sıkı kontroller, filyasyon ekiplerinin daha çok takip yaparak ve yine daha fazla test yapmak gerek. Bir de artık kaç hasta olduğundan öte hangi cinsten, kadınlar mı erkekler mi, yaş gruplarını açık olarak bildirmek gerekiyor ki insanlar ona göre aklını başına alsın. 65 yaş üstü aşılanmış durumda, bunları evde niye kapatıyoruz? İnsanlar psikolojik olarak bunalıma girmiş durumda. Bütün şehirler için 19.00’da kapanmak özellikle büyükşehirlerde büyük sıkıntı yaratıyor. Vakalar 100 binlere doğru çıkarsa artık ne hastaneler ne hekimler bunu kaldıramaz” diye konuştu. 

“BİONTECH’İN ETKİNLİĞİ YÜKSEK”
Türkiye’de uygulanan Sinovac ve Biontech aşılarını da değerlendiren İnci, şöyle devam etti; “Dünyanın her tarafında aşı konusunda çekinceli olan insanlar var. Türkiye’de ilk aşı hakkı tanınan grup sağlık çalışanlarıydı. Onlar koşarak aşı oldular. Bilim insanları, aşılara güvenmezse ilk başta doktorlar ve sağlıkçılar aşı olmazdı. ABD’de yapılan bir istatistik var. Orada yüzde 75 oranda aşıyı kabul etmiş insanlar. Yüzde 25’i kadar da ‘dur bakalım ne olacak’ beklentisine girmişler. Aşı inkarcılığı çok az toplumda. İnsanların kafasını karıştıran kesimler de var. Doğrusu bunlar insanlara kötülük yapıyor. Aşı tereddüdü olan insanlar, genelde yan etkilerden korkuyorlar. Ancak bir aşıyı değerlendirirken, güvenlik ve etkinlik olarak değerlendirmek lazım. Özellikle Biontech aşısının etkinliği ve güvenirliği son derece yüksek. Yüzde 95 oranında etkin bir aşı. Sinovac aşısının Türkiye verileri de yüzde 85’lerde. Yan etkileri yönünden bakacak olursak iki aşı da eş değer vaziyette. En iyi aşı bulabildiğimiz aşı aslında. İki aşı da etkili ve güvenli. Etkinlik yönünden Biontech aşısının koruyuculuğu daha yüksek olduğu için öncelikle bunu yapmalarını şahsen öneririm ama Sinovac aşısı da etkili. Sinoav’ın özellikle ikinci dozdan sonra belli bir antikor seviyesine çıktığını söyleyebiliriz. Hangi aşı varsa tabi onu olmak lazım.”

“AŞILAMA SEFERBERLİĞİ BAŞLAMALI”
Aşıda 50 yaş altına inilmesinin önemini de ifade eden Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ramazan İnci; “Aşıyı hızlandırmamız lazım. Hizmet sektöründe çalışanlara henüz aşı gelmedi. Artık 50 yaş altına inmeliyiz. 40-50 yaş arasını Mayıs-Haziran ayında tamamlamamız gerekiyor ki toplumsal bağışıklık etkisine yol alalım. Yoksa bu gidişat iyi değil. Hastaların sayısı 100 bine giderse hepimiz risk altına girebiliriz. Çok hızlı aşılamaya geçmezsek mutant virüs nedeniyle aşı olanların koruyuculuğu tartışmalı duruma gelebilir. Tekrar hastalanabilirler. En büyük silahımız şu anda aşı. Aşı olduktan sonra 6 aya kadar güvenli hissedebiliriz. Diğer kurallara da uyarak tabi. Kovid geçiren hastalar 6 aylık süreçten sonra muhakkak aşı yapmalı” diye konuştu.

“İNGİLİZ MUTANTI YAŞ GRUBUNU AŞAĞIYA ÇEKTİ”
Prof. Dr. İnci, İngiliz mutantının genç vakalarda sıklıkla görülmeye başladığını da kaydederek, şöyle devam etti; “Virüs ne kadar çok toplumda yaygınlaşırsa değişime uğrar. Eğer biz bunun önünü aşı ve eve kapanmayla azaltabilirsek mutasyon azalır. Aşılamada 6. sıradayız ama bunu nüfusa göre değerlendirmek lazım. Aşı bekleyen yüzde 90’lık kesim var. Aşıya kronik hastalar üzerinde başladık ama esas olarak toplumda dolaşan 50 yaş altında, her gün işe gelip giden kişilere henüz sıra gelmedi. Ev içi bulaşlar söz konusu. Son İngiliz mutantı yaş grubu olarak aşağılara indi, çocukları bile etkilemeye başladı. Bakanlık yetkililerinden şu istirham ediyorum; yaş gruplarına göre, cinsiyete göre, toplumda kimler hasta, kimler hastaneye yatıyor? Hatta günlük tablo içinde bunların da bildirilmesi gerekiyor ki bu bilgiler ışığında toplum olarak kendimize yön verelim. Bizim buna ihtiyacımız var.” (Barış Arslan)

Editör: TE Bilişim