“ALANLARDA OLACAĞIZ”
259. Eylem haftasını Cumartesi günü Gülistan caddesinde kayıp yakınları ile bazı STK temsilcileriyle birlikte gerçekleştiren İHD’li yöneticiler, kayıpların anneleriyle birlikte aynı mesajı verdi. İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş, 90’lı yıllarda kaybedilenlerden halen bir haber alamadıklarını belirterek; “Alanda olmaya devam edeceğiz” dedi. İHD Batman Şube yöneticisi İlyas Ekinci, şöyle konuştu; “Kürt sorununun çözümsüzlüğü nedeniyle 90’lı yıllarda Bölgede yaşanan düşük yoğunluklu savaşta, binlerce köy yakıldı, binlerce insan faili meçhul bir şekilde öldürüldü, binlerce insan kaybedildi, kaybedilen insanların akıbetleri yıllardır belirlenmiş değildir. İki gencin bir gazeteyi yakma olayını jet hızıyla araştıran ve bu gençleri TCK ‘mala zarar verme suçunu düzenleyen 151. maddesi ile haberleşmenin engellenmesi’ suçunun yer aldığı 124 maddesi kapsamında 5 yıl ceza talebiyle yargılamak üzere mahkemeye sevk eden aynı yargı, ne hikmetse Fırat’ın Doğusunda yaşanan bunca vahşet ve tahribatı görmezden gelinerek araştırıp sorumluları mahkeme önüne çıkarmıyor. 90’lı yıllarda bölgemizde yaşanan olayların açığa çıkarılması için de, yargının aynı hassasiyeti göstermesini bekliyoruz.” 

KAYIPLAR BULUNMALI”
Ekinci şöyle devam etti; “Bu ülkede kayıplar bulunmadan, faili meçhul siyasi cinayetler açığa çıkarılmadan adalet sağlanamaz. 90’lı yıllarda bölgemizde yaşanan olayların açığa çıkarılması konusunda yargının tarafsız, bağımsız ve adil olması gerektiğini her platformda savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. 
Cezaevleri 12 Eylül darbesiyle birlikte hiç gündemden düşmeyen toplumsal. Kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Ulusal ve uluslararası düzeyde oluşan tepki sonucu çıkarılan iyileştirmeyi ifade eden genelgeler de uygulanmıyor, kağıt üzerinde kalıyor. ‘Toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturacağı’ gerekçesiyle mahpusların alıkonulmaya devam edilmesi fiili idam cezasıdır.
İnsani, vicdani, hukuki açıdan kabul edilemez olan bu siyasi tutumda ısrar etmek açıkça kişilerin ölümüne sebebiyet vermektir.” 

544 HASTA TUTUKLU VAR”
Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin yaşam startına da dikkat çeken Ekinci, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bir kez daha ağır ve hasta tutuklu-hükümlülerin, yaşam standartları ile sağlıkları açısından alıkonulmaya devam edilmesinin kişinin yaşamını yitirmesi halinde insani önlemleri almakla yükümlü olan yargıç ve savcıların, güvenlik raporu düzenleyenlerin birinci derecede sorumlu olacağını anımsatıyor, ‘Toplum güvenliği’ gibi kişilerin sağlık hakkına ve hukuki güvenliklerine zarar vererek yapay gerekçelerin kanunlardan çıkarılması, kişilerin cezaevlerinde kalıp kalmayacaklarına ilişkin bağımsız tıbbı heyet raporlarının yeterli görülmesi için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Elimizdeki verilere göre 2013 yılı itibariyle ciddi hastalıklarına rağmen en az 544 civarında hasta tutuklu ve hükümlünün cezaevlerinde alıkonulmaya devam ettiğini biliyoruz. Haklarında cezaevlerinde kalamayacağına yönelik tıbbı rapor düzenlenmiş olan ağır hasta tutsak ve hükümlülerin de gecikmesizin bilimsel tıbbı değerlendirmeye alınmalarını talep ediyoruz.”

Editör: TE Bilişim