*Yaşama veda edenlerin arkasından yazmak dünyanın en zor işidir. Hele yakından tanıdığınız simalarsa, tarifsiz bir acıdır yazmak. Son dönemlerde yakından bildiğimiz simaları bir bir kaybediyoruz. Korona virüs salgınının ardından öyle güzel simalar kaybettik ki, sormayın gitsin. Mekanları cennet olsun…

*Batman, hafta sonu ömrünü bu şehirde geçiren güzel bir simayı daha kaybetti. 60 Yaşındaki Hasan Ayana da sessiz sedasız ayrıldı aramızdan. Ayana, bu güzel şehirde doğdu, büyüdü. Ve ömrü de seyyar esnaflık da geçen Hasan Ayana ile geçen hafta karşılaştığımız Medikal Park Hastanesi önünde sanki hatır alır gibiydi…

ONLARI ANLATMAK…
Korona virüs salgınıyla birlikte maalesef aralarında yaşlılarımızın da bulunduğu değerli simaları kaybediyoruz.

Geçen Cuma, Korona’ya iki can vermiştik.

Cumartesi de kaybettiklerimiz oldu.

Hafta sonu da Valilik ve Belediye Basın Halkla İlişkiler Müdürü Vahap Asma’nın, 81 yaşındaki babası Mehmet Emin Asma’yı maalesef Korona’dan kaybettik.

Mekanı cennet olsun.

Aramızdan ayrılanlar, bu şehrin birer canlı tarihiydiler.

Batman’da 11 Mart’tan bugüne kadar Korona’dan yaşamını yitirenlerin sayısı 41’i buldu.

Kronik rahatsızlığı olan yaşlıların büyük kısmı, bugüne dek bu illet salgın yüzünden hayatından oldu.

Kuşkusuz kaderde ne varsa göreceğiz ama bu korona belası, ölümleri öyle bir arttırdı ki…

Evet, kaybettiğimiz her tanıdığın ardından birkaç kelime de olsa bu sütunlarda yazıp çiziyoruz.

Gerçekten toplum olarak kaybettiklerimizin değerlerini sonradan anlıyoruz.

O güzel insanlar, yaşama veda ettiklerinde onları yeni yeni anlıyoruz ve geçmişten günümüze örnek davranışları ile hoşgörüleri hep ön plana çıkıyor.

Onları anlatmak ve tarif               etmek o kadar güç ki…

Bazen kelimeler yetmiyor kaybettiğimiz o güzel insanlara…

HASAN AYANA’YI TANIMAK
Hasan Ayana, 1960 İluh-Batman doğumluydu.

Dört çocuk babası Hasan Ayana’nın ömrü esnaflıkla geçti.

Emekçi ve sevilen bir esnaftı.

Tek hobisi de bir zamanlar Petrolspor’du.

Batman Petrolspor’un da eski taraftarlarından olan Hasan Ayana ile 20 yıl önce gittiğimiz Malatya deplasmanında yaşadığımız anıyı ömrüm boyunca unutmuyorum.

O dönemler Malatyaspor, 2. Ligdeydi.

Batman Petrolspor da Malatyalı Teknik Direktör İsmail Tekin, yönetiminde lider olarak Malatya’ya gitmişti.

Güçlü futbolculardan oluşan Petrol, Malatya deplasmanından rakibini elden kaçırmıştı. Sahadan 2-2’lik skorla ayrılan Kırmızı-Beyazlılar, Kurban Bayramı öncesinde futbolseverlere erken bayram havası yaşatmıştı.

Malatya maçı öncesinde Kayısı Otel’de konaklayan Petrol’lü futbolculara, Hasan Ayana sürpriz bir konuk getirmişti.

O zamanlar film çekimleri için Malatya’da olan sanatçı Masum Kırmızıgül’ü Batman Petrolsporlu futbolcuların ayağına getiren Hasan Ayana, futbolculara öyle bir jest yapmıştı ki… Petrollü futbolcular, sahaya çıktıklarında karşılarındaki Malatya’ya kök söktürmüştü. Batman’dan gelen futbolseverleri, Hasan Ayana, öyle güzel bir organize etmişti ki Malatyalı futbolseverler, Batmanlıları ayakta alkışlamıştı.

Sporun yanı sıra ticareti de seven Hasan Ayana, ekmeğini taştan çıkaran bir emekçiydi.

Farklı mesleklerde çalıştı ama Batman’da her yerde kredisi olan güzel bir simaydı…

HATIR ALIR GİBİYDİ
Geçen Salı akşamı, Turgut Özal Bulvarı’nda spor yazarı arkadaşımız Kutbettin Barlak’la yürüyorduk.

Medikal Park Hastanesi önünde karşılaştığımız Hasan Ayana, bize takılmadan edemedi.

Gülen yüzüyle yanımıza yanaşan Ayana, birden söze girdi:

“Uzaktan izliyorum sizi. Sohbetiniz o kadar güzeldi ki. Ben de katılmak istedim. Eski simaları görünce ben de mutlu oluyorum. Eski Batman ve eski o güzel ortamlara hasretiz artık. Bu korona belası hastalık herkesi bir birinden uzaklaştırdı. Dikkat edin, kendinize…”

Sanki, bizden hatır alır gibiydi Hasan Ayana.

Böbrek yetmezliği vardı ama dinçti.

Turgut Özal Bulvarında yürüyüşünü aksatmazdı.

Tanıdıklarına takılmadan edemeyen o güzel insan Hasan Ayana da sessiz sedasız ayrıldı aramızdan.

Her gidenin ardından yazmak öyle zor ki…

Film şeridi gibi gözümüzün önünde geçen o güzel insanları hatırladıkça hüzünleniyoruz ve geçmiş günlerden kalan birkaç anıyı da yazmadan edemiyoruz.

İnsan ne ki?

Bir varsın, bir yoksun…