Rahim, serviks, yumurtalıklar başta olmak üzere kadın üreme organlarında gelişen kanser türlerine jinekolojik kanser adı veriliyor. Jinekolojik kanserlerin ilk belirtileri arasında vajinal kanama, pelvik ağrı, vajinal akıntı ve idrar veya bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler yer alabiliyor. Uzmanlar bu belirtilerin görüldüğü taktirde doktor başvurusunun önemine dikkati çekiyor. Ayrıca uzmanlar, erken teşhisin tedavi başarısını artırdığını ve hastanın yaşam kalitesinde olumlu etkiler görüldüğünü ifade ediyor.
Genetik testler kanser riskinin belirlenmesine yardımcı olabilir
Medicana International Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Oğuz, jinekolojik kanserlerin bazı türlerinin genetik yatkınlıkla ilişkilendirilebileceğini söyledi. BRCA1 ve BRCA2 gibi genlerdeki mutasyonların rahim kanseri, over kanseri ve meme kanseri riskini artırdığına işaret eden Oğuz, Lynch sendromu gibi diğer genetik sendromların da jinekolojik kanserlerle ilişkilendirilebileceğini belirtti. Genetik testlerin hastaların kanser riskini belirlemeye ve tedavi planını bireyselleştirmeye yardımcı olabileceğini söyleyen Oğuz, “Ailesinde jinekolojik kanser öyküsü olan kişiler için de genetik testler önemli bir bilgi kaynağıdır. Bu testler, hastaların kanserle mücadele stratejilerini belirlemede ve gerekli önlemleri almasında büyük önem taşır” diye konuştu.(İHA)