Türkiye'de yaklaşık 1.5 milyon kadının karşı karşıya olduğu tahmin edilen endometriozis, kadınların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebileceği gibi kısırlığa da yol açabiliyor. En sık 25-35 yaş aralığında görülen hastalık, nadiren menopozdan sonra da ortaya çıkabiliyor. "Endometriozis teşhisi genellikle geciktiği için birçok kadın, hastalığın belirtilerini genç yaşlardan itibaren yaşasa da tanıyı ancak 30'lu yaşlarında alabilmektedir" diyen Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Aşkın Doğan, aile öyküsünde endometriozis olan, çocuk sahibi olmayan, erken adet görmüş ya da geç menopoza giren kadınların riskli grupta olabileceğini belirtti.
Endometriozisin östrojen bağımlı, yaygın ve kötü huylu olmayan bir süreç olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Aşkın Doğan, "Bu dokunun oluşturduğu inflamasyon, ağrılı adet görme, ilişki sırasında ağrı, basınç hissi, kronik pelvik ağrı ve hatta kısırlığa yol açabilir. Oluşan ağrılar adet döneminden bağımsız olarak da ortaya çıkabilirken, bazı hastalarda idrar yaparken ve dışkılama esnasında da rahatsızlık hissi oluşabilir, kabızlık ve ishal gibi semptomlar da görülebilir" dedi.
Tanı koymak 7-8 yıl sürebiliyor
Hastalığın yaygınlığı ile semptomların şiddeti arasında her zaman doğrudan bir ilişki olmayabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Aşkın Doğan, "Görece küçük lezyonlar şiddetli semptomlara yol açabilirken, daha büyük lezyonlar asemptomatik olabilir. Bulgular en hafiften sosyal hayatı olumsuz etkileyebilecek dereceye kadar ağır olabilir. Tek bir semptom şeklinde veya kombinasyon halinde ortaya çıkabilir" şeklinde konuştu.