İdlip’de yaşanan gelişmeler sonrasında yaşanan gelişmeleri biliyorsunuz. Avrupa’ya gidecek Suriyeliler ve diğer kaçak göçmenlere karışmayacağımızı dünya aleme ilan ettikten sonra Yunanistan ve Bulgaristan sınırları ana baba gününe döndü…

Suriye politikamızın doğruluğu ve yanlışlığını bir kenara bırakıp tespitte bulunayım; 2012 yılından bu yana Suriye’de başlayan iç savaş yüzünden yüz binlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca insan ülkelerini terk edip başka ülkelere sığındı…

O tarihten bu yana ülkemiz en yoğun göçün merkezi oldu. Şu anda ülkemizde resmi açıklamalara göre 3,5 milyonu aşkın Suriyeli sığınmacı yaşamını sürdürüyor…

Bir insan hakları savunucusu olarak 2012 yılından beri tüm sığınmacılarla insani ve dini düşüncelerim nedeniyle alakalıyım, ilgiliyim.

Çıkarılan ‘Geçici Koruma Yönetmeliği’ni en iyi bilenlerden ve Suriyelilere hangi yardımların sağlandığını en iyi takip edenlerden biriyim…

Tüm Suriyeli sığınmacılar birinci basamak olan sağlık ocaklarından 3. Basamak üniversite hastanelerine kadar tüm tedavilerden ücretsiz yararlanıyorlar. İlaçları da tamamen ücretsizdir.

Ayrıca bazı şartlara haiz olan, en az üç çocuklu Suriyeli ailelere Kızılay tarafından kişi başına ayda 120 TL’lik temel gıda yardımı sağlanmaktadır.

Evet, yıllardır milyonlarca Suriyeliyi ağırlıyoruz. Bugünlerde İdlip çatışmaları nedeniyle Suriyeli sığınmacıların Avrupa’ya geçişlerine müdahale edilmeyeceği açıklandıktan sonra yüz bini aşkın kaçak göçmen ve Suriyeli sığınmacı Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarına dayandı. Çok sert müdahale görüyorlar. Kadınlar, çocuklar biber gazlı ve göz yaşartıcı gaz saldırılarına maruz kaldı…

Avrupa ülkeleri rahatlarının bozulmasını istemez. Bu Müslümanları ülkelerine almıyorlarsa, halkı Müslüman ülkelerin yöneticilerinin duruma seyirci kalmaları kadar alçakça bir durum olabilir mi?

Sayısız Arap devletleri lüks ve sefa içerisinde yaşam sürdürüyorlar. Filistinli muhacirleri yıllardır seyrettikleri gibi, kendi kardeşleri olan Suriyeli sığınmacıları da seyrediyorlar…

Sosyal medyada gösterdiğim tepkiyi içeren paylaşımımı bilginize sunmak istiyorum:

VİCDAN YOKSUNU ARAP DEVLET YÖNETİCİLERİ…

‘Eyy be xiret/gayretsiz Arap Devletlerinin yöneticileri;

şu manzaradan utanmıyor musunuz?
Avrupa'ya sığınmak isteyen Suriyeliler neden yönlerini aynı kıbleye dönen,

aynı peygambere inanan,

aynı kitabı okuyan,

aynı dili konuşan Arap devletlerine çevirmiyorlar?

Bunun tartışmasını bile neden yapmıyorlar?
Eyy Kuveyt,

Suudi Arabistan,

Bahreyn,

Katar,

Umman,

Birleşik Arap Emirlikleri vs Arap devletlerinin yöneticileri olan petro/dolar milyarderleri krallar,

sultanlar,

emirler,

sahtekar şeyhler!

şu manzaralardan utanmıyor musunuz?

Sizin hiç vicdanınız yok mu?

Bunlar çoğunlukla sizin kardeşleriniz,

dindaşlarınız,

ırkdaşlarınız.

Eğlence için lüks suni adalar inşa edip, keyif çatıyorsunuz…

Sadece bir petrodolar şeyhiniz bunların hepsini refah içerisinde yaşatabilir…

Sizi gidi be xiretler/gayretsizler ve imansızlar sizi...

Bir gün o lüks ve sefa hayatınız bitecektir…

Ey xiretsiz Arap liderleri!

Kkardeşlerinizin yaşadıkları trajedi için tek cümle kurmuyorsunuz.

Lanet gelsin size...

Saraylarınız,

villalarınız,

gemileriniz,

yatlarınız,

eğlence adalarınız batsın ve batacaktır...’

Evet, Avrupa’ya kızacağımıza, sözde Müslüman Arap devletçik yöneticilerine ve Suriyeli muhacirlerin trajedilerini izleyen bahse konu ülkelerin tepkisiz, vicdansız, kıllarını kıpırdatmayan, bir gün olsun kardeşleri için bir gösteri, eylem yapmayan, hiçbir insani yardım toplamayan vatandaşlarına tepki gösterelim…

Biz vicdan ve merhametimizi kaybetmeyecek ve o kötü akrabaları gibi olmayacağız. Rabbim hiçbir topluluğu zor duruma düşürmesin.