*Batman’ın dününe dair yazılacak çok şey var. 70-80 Yıllık bir yerleşim biriminin yarım milyonluk modern bir şehre dönüşmesinin hikayesini zaman zaman TPAO’nun yaşayan tarihlerinden öğrenebiliyoruz.

*Batman’ın ilk günlük gazetesi Çağdaş’ın, şehir kimliğinin unutulmaması adına başlattığı çalışmaları bilmeyen okurumuz yok. Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında bu şehre tanıklık edenlerin, siyah-beyaz karelerini Batman Çağdaş’la paylaşmaları herkesi mutlu ediyor. Bu şehrin temelinin nasıl atıldığına dair fotoğraflar adeta konuşuyor.

RAFİNERİ, BATMAN’I OVAYA ÇEKTİ
1955’te Türkiye’nin ilk rafinerisinin bacası tüttüğünde ‘İluh’ diye bilinen o küçücük petrol kasabası da uçsuz bucaksız Batman ovasını yapılaşmaya açtı.

Dönemin yerel yöneticileri, rafineriden ne kadar uzak tutmaya çalışsalar da bu durumu başaramadılar.

Bir zamanlar herkesin iş umuduyla geldiği Batman, öyle hızlı büyüdü ki bu ova bir anda yerini beton yığınına bıraktı.

Site, Akyürek, İluh ve Çarşı derken 50’ye yakın mahalle o ovayı bir anda yarım milyonluk şehre dönüştürdü.

Belki de bölgenin tahıl ambarı olan Batman artık kara altını tercih etmişti.

Batman nereden nereye geldi!

İlk petrolcülerin temellini attıkları Batman, bir zamanlar kimsenin geceleri korkudan gidemediği Esentepe’yi içine alarak neredeyse Bıçakçı köyüyle birleşti.

Hangi köyleri içine almadı ki!

Kuzeyde Kanatlı, yanı başındaki yerleşim birimlerinden Tilmerç ve Aydınkonak’ı birer mahalle olarak içine aldı.

Doğu tarafından da Akça ve Binatlı’yla birleşti.

Güneyde de Karayün ve Kuyubaşı köylerini de birer mahalle olarak içine aldı.

Batı bölgesinde de İkiztepe köyünü de merkeze bağladı.

Kısacası, Batman’ın dört bir yanı genişledi.

Hatta Batman Çayına komşu oldu.

O ESKİ MAHALLELER DEĞİŞTİ
Eskiden Çarşı, İluh, Meydan, Akyürek, Aydınlıkevler ve Kısmet mahalleleri gözde mahallelerdi.

Şimdi bu eski mahalleler yarı beton yarı kerpiç.

O eski evler, artık kentsel dönüşümü bekliyor.

Yeşil kuşak olarak bilinen eski Bağlar, Bahçelievler, Belde, Kültür ve Gap yeşilliği bol bölgelerdi.

Bostanlar, üzüm bahçeleri ve verimli mahsülün elde edildiği bu alanlar artık günümüzde devasa beton yapılara yerlerini teslim ettiler.

Bağlar mahallesinde bir bağ vardı ki, tarif etmek imkansız.

Dönümlerce genişliğindeki o bağ, son 50 yılda nasıl kayboldu? Anlamak mümkün değil.

Şehirler büyüdükçe o eski doğa ve çocukluğumuzdaki yerleşim birimleri de zamana yenik düşüyor.

Doğanın dengesi alt üst olmuş durumda.

Batman son 40-50 yılda öyle bir değişti ki dünüyle bugünü dahi karşılaştırmak çok zor.

Elbette, eskiye özlem gün geçtikçe artıyor.

ŞEHİR BÜYÜDÜ AMA…
Batman’ın son 50 yıldaki hızlı gelişiminin önemli etkeni de petroldür.

Petrolcüler, hala parmakla gösterilen Site mahallesinin temelini atarken dönemin yöneticileri maalesef o projeden hiç etkilenmemişler.

Belki de imkanları yoktu.

TPAO büyük bir kuruluş olduğu için aldığı ödeneklerle örnek bir semt Batman’a kazandırmış ve adı da Site diye kararlaştırılmış.

TPAO tesisleriyle iç içe olan Site’ye yolunuz düştüğünde Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerin bir semtinde hissediyorsunuz.

Dönemin petrolcüleri, o semtin alt yapısından tutun da yeşilliğe ve çevre düzenlemesiyle dört dörtlük yerleşim birimini kurmuşlar.

Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz çünkü Batman’ın modern sitesi yıllar geçse de güzelliğinden ödün vermiyor.

TPAO tarih boyunca örnek yönetici ve ekibiyle birçok alanda adından söz ettirmiştir.

Batman’ı 1955’te belde yapan, 1957’de de ilçeye dönüştüren, 1990’da da il yapan etkenlerin başında TPAO yer alır. Bu şehrin lokomotifi TPAO’yu anmadan geçmek mümkün değildir.

Sağlıcakla kalın.