Batman’da kentin göbeğindeki en önemli mesire alanlarımızla ilgili kaleme aldığım yazılar malumunuzdur.

İki önemli mesire alanımız var; Esentepe ve Yaşar Kemal Kent Ormanı…

Eğip bükmeden doğruyu ifade edeyim; bahse konu iki mesire alanımızın da hali perişan ve içler acısı…

Yaşar Kemal Kent Ormanındaki ağaçların çoğunun fidan iken toprakla buluşturulmasında çok büyük emeğim var.

Sayısız kez fidan dikme kampanyaları ile bu alanı yeşillendirdik, bunu fotoğraflarla belgelendirebilirim…

Yine Esentepe ile çok ilgiliyim. Maalesef bugün yazımın ana konusu olan Esentepe’de durum çok vahim…

Esentepe’deki yeşil alan göz göre göre kuruyor…

**

**

Evet, ağaçları kurumaya başlayan ve kuruyan Esentepe’den söz ediyorum.

Tarafıma gönderilen fotoğraflar üzerine Kurban Bayramı öncesinde Esentepe’ye giderek yerinde gözlem ve tespitlerde bulunmuştum.

Manzara çok vahim ve korkunçtu gerçekten…

Esentepe’nin pek çok bölümündeki ağaçlar kurumuştu…

Yeşil alanlarımızın korunması konusundaki duyarlılığım sürdüğünden bir kere daha ilgililerin dikkatlerini çekmeyi görev biliyorum…

Kentimizin bir zamanlar en gözde ve tek yeşil alanı olan Esentepe, neden bu hale geldi?

Neden onlarca ağaç kururken, ilgili kamu kuruluşu oralı olmuyor?

**

**

Yeşil dokusu ile Batman’ımıza hakim en yakın mesire alanı olan Esentepe’de devasa bir cami yapıldı, inşaatı son aşamada…

Allah için Adil Şahitlik eden ve hakkı ifade etmekten çekinmeyen biri olarak yıllarca Esentepe’de yeşili koruma adına cami yapılmasına karşı çıktım.

Yaklaşık on yıl önce Batman Kent Konseyi’nde cami yeri olarak Batman eski devlet hastanesinin aşağısında bulunan fidanlık yeri kararı oy birliği ile çıkmıştı.

Bazı çevreler ısrarla Esentepe’de Cami yapılmasını isteyince, sadece eski düğün salonu ve havuzun yerinde 2 bin kişilik cami yapılmasında bir sakınca olmadığı görüşünü burada da savunmuştum.

Ancak 8 bin kişilik cami yapılmasına karar verildi.

Sadece cami değil, devasa bir külliye yapılıyor.

Şu anda inşaat aşaması sona gelinmiş yapılarla ilgili şu bilgiyi sunayım:

**

**

YATIRIMA YAKIŞIR ÇEVRE DÜZENİ ŞARTTIR…

“8000 kişiden fazla kapasitesi bulunan camii dışında bilim ve kültür merkezi, millet bahçesi, kütüphane, kuran kursu, taziye evi, gasil hane, otopark gibi birçok dinamik işlevi içinde barındıran külliye yapısı.”

Değerli Okurlar, bu yatırımların temeli atılıncaya kadar doğayı savunma adına karşıtlığımı bilirsiniz. Ancak çok büyük bir yatırım yapıldıktan sonra karşıtlığın bir anlamı, manası kalmaz.

Madem devasa bir yatırım yapıldı, çok büyük paralar harcanarak Esentepe bir cazibe merkezi haline getiriliyor. Şu halde o yatırımlara yakışır bir çevre düzeni için de artık adımların atılması gerekmez mi?

Müftülüğün ve kamunun bir lira katkı sunmadığı trilyonluk külliye hizmete açıldığında, Esentepe’nin yemyeşil bir görünüme kavuşması gerekir.

Esentepe’nin Millet Bahçesi olarak halkın hizmetine açılacağı yolunda duyumlara sahibim. Doğrusu nedir, Esentepe’nin tümü Millet Bahçesi olacak mı, ne kadarı Müftülüğe tahsis edilmiş, bu zaman sürecinde ağaçların kurumaması için hangi kamu kurum ve kuruluşları sorumludur sorularının cevabını bilmiyorum…

Şayet doğruysa Müftülüğe tahsis edilmiş Esentepe’deki tüm ağaçlar kuruduktan sonra mı Millet Bahçesi için çalışmalar başlatılacak?

2018 yılında yine bir Temmuz ayında Esentepe’nin içler acısı durumunu görüntüleyip kamuoyunun dikkatine sunmuştum. O tarihlerde Esentepe’yi dolaşan merhum Babam; “Belki otuz yıla yakındır savunduğun Esentepe ölüyor. Onlarca ağaç kurumuş. O güzelim mesire alanı bu kadar sahipsiz olur mu?” diyerek, sert reaksiyon göstermiş ve beni oldukça sert şekilde eleştirmişti. 2018 Yılı Temmuz ayında Esentepe’yi dolaştıktan sonra kaleme aldığım yazımdan alıntılar ile ilgilileri göreve çağırıyorum: “Her konuda gayretiyle bildiğim ve tanıdığım Babamın, hiddet ve şiddetinde haklı olduğunu gözlemledim…Bu yazımın amacı kesinlikle ormanlık alanın korunması ve bakımıyla ilgilidir… Bu yorumum kesinlikle yapılan cami ile ilgili değildir… Esentepe’deki cami ile ilgili tüm yazılarım ve sosyal medya paylaşımlarımın arkasındayım. Zaten olan olmuş ve çalışmalar devam etmektedir.

Allah şahidim olsun ki bu değerlendirme ile amacımın kesinlikle üzüm yemek-ağaçların korunması ve sulanmasını sağlamaktır- olduğunu özellikle ifade ediyorum. Maalesef Esentepe’de bir değil, beş değil, sayısız ağaç kurumuş, sayısız ağaç ise kuruma aşamasındadır. Bu gerçeği yerinde tespit edip, fotoğraf ve kamera görüntüleriyle belgeledim… Hiçbir yerde tek bir çöp kutusu, tek bir kamelya, tek bir oturma bankı göremedim…

Gelecekte güzel olacakmış. İyi güzel de o ağaçlar kuruduktan sonra mı? Bir cami yapılıyor tamam da, Müftülüğe tahsisli koca alan böyle bakımsız ve sahipsiz bırakılır mı hiç? Orası halkın dinlenme yeri… Oturma Bankları, yürüyüş yolları, güzel bir proje için sabredebiliriz. Ancak o ağaçların bakımı, sulanması, çevre temizliği şarttır. Vallahi ve Billahi vicdanım sızladı…

Sayın Müftümüzü başta olmak üzere kurumsal olarak duyarlı olmaya davet ediyorum. Vaat edilen güzel projeniz öncesinde acilen, emrinizde sayısız cami imamı, cemaat, öğrenciler var. Gönüllü olarak kampanyalarla o alanı yaşanabilir hale getirebilirsiniz. Ağaçların acilen sulanmaya ihtiyaçları var. İslami duyarlılık ve hassasiyet bekliyorum. Saygılarımla.”