*70’li Yıllarda Emel Sayın’ın “Makber” ile Cüneyt Arkın’ın “Kara Murat” filmlerinde rol alan Batmanlı Masum Güney, “O yıllarda ünlü sanatçıların filmlerinde rol almak cesaret işiydi, ortaokulu mezunu bile değildim ama rolümü eksiksiz yapan biriydim. Ünlü yönetmelerden de övgü dolu sözler alırdım” diyor.

‘MAKBER’ FİLMİNDE EMEL SAYIN’I ALKIŞLADI
TPAO emeklisi Batmanlı Masum Güney, 70 yılın başında çekimi yapılan Emel Sayın’ın “Makber” ile Cüneyt Arkın’ın “Kara Murat’ın Fedaisi” ve “Kara Murat’ın Fermanı” adlı filmlerinde rol aldı. TPAO emeklisi 71 yaşındaki Güney, 70’li yılların filmlerine özlem duyduğunu söyledi. Beyaz perde de önce Emel Sayın’ın başrolünü oynadığı “Makber” filminde rol aldığını belirten Güney, “Gençlik yıllarımda Batman’dan İstanbul’un yolunu tutmuştum. 70’li Yıllarda Beyoğlu’ndaki artist ve oyuncuların kaldığı kahveye sık sık takılıyordum. O dönemlerde ‘Yeşilçam’ tutkunuydum. Günümün çoğu eski artistlerin kaldığı mekanda geçerdi. Film yönetmelerinden Metin Erksan, Emel Sayın’ın başrolünü oynadığı ‘Makber’ filmi için bana rol verince, dünyalar benim olmuştu. İstanbul’un ünlü gazinoların birinde kalabalık bir izleyiciyle birlikte Emel Sayın’ı bol bol alkışladık. Rolümü iyi oynamıştım, yönetmen Erksan’dan övgü dolu sözler aldım. Bu beni Beyaz perde için motive etmişti” dedi.

KARA MURAT’A KARŞI KILIÇ SALLADI
Cüneyt Arkın başrolünü oynadığı “Kara Murat’ın Fedaisi” ile “Kara Murat’ın Fermanı” filmlerinin 1972 ile 1973 yılları arasında İstanbul’da çekildiğini söyleyen Masum Güney, şunları kaydetti; “O dönemlerin ünlü yönetmeni Fatma Girik’in eşi Memduh Ün de beni beğenmişti. Cüneyt Arkın’la birlikte ‘Kara Murat’ın Fedaisi’ ile ‘Kara Murat’ın Fermanı’ adlı filmlerinde de rol aldım. O filmlerde rol gereği bol bol kılıç kullandım. Cüneyt Arkın’la karşı karşıya geldim. İki film de Sarıyer ağırlıklı İstanbul’un çeşitli yerlerinde çekildi. Amatörce oynadığımız o filmlerde rolümüzü profesyonel sanatçılar kadar yerine getirirdik. Dönemin ünlü yönetmeleri bizi takdir ederdi. Bazen rol aldığım eski filmleri izliyorum. Kendimi tanımakta güçlük çekmiyorum. Gençlik yıllarımız ‘Yeşilçam’da geçti. Askerlik görevimin ardından memlekete dönüş yaptım. TPAO’da da iş bulunca, ‘Yeşilçam’ defterini kapattım ama eski sanatçıları ile artistleri unutamıyorum. Aramızda olmayan sanatçıları saygı ve rahmetle anıyorum.” 

Kaynak: ÇAĞDAŞ ÖZEL