**Batman’a en yakın ilçe olarak bildiğimiz Beşiri, Siirt’in eski Kobin köyünün sulara gömülen kazası Elmedina’nın uzantısıdır. 1840’lı yıllarda Tanzimat döneminde Beşiri kazasının da bağlı olduğu Diyarbakır eyaletince her kazanın başına bir müdür görevlendirilirdi.

**Beşiri kazası yani eski Elmedina’nın 1845 ya da 1846 yılında idari olarak ‘kaza’ statüsüne de kavuştuğu, Diyarbakır Salnameleri’nde yer alıyor. Eski Beşiri dediğimiz bölge ise Batman Çayı yatağındaki yerdir…

ESKİ BEŞİRİ, BUGÜNKÜ BEŞİRİ İLE ALAKALI DEĞİL
Diyarbakır’a bağlı olduğu dönemde eski Elmedina yani Beşiri kazasının bugünkü Beşiri ile doğrudan bir ilgisi yok. Eski Beşiri yani Elmedina, Batman Çayı yatağındaydı…

1929’da Batman Çayı’nın haritadan sildiği ve geçimini Suriye-Şam’dan getirilen kumaşlarla sağlayan Beşiri’nin şimdi ki idari yapısı, Siirt’in Kobin köyüne devredildiğini tarihi kaynaklar belirtiyor.

Tanzimat öncesinde Diyarbakır’a bağlı Beşiri yani Elmedina kazası, 1845 yılına kadar ‘müdürlük’ statüsü ile idare edilmiş.

1894 Yılında sınırları genişletilen Beşiri, yeniden ‘kaza’ statüsüne kavuşturulmuş ve başına bir Kaymakam atanmış.

Elmedina ile Behramki nahiyeleri 1895 yılında birleştirilmiş.

Merhum babamın nüfus kağıdında Bismil’in Doruk köyünün bağlı olduğu Behramki, şimdi ki Tepe beldesiydi…

Eski Elmedina-Beşiri, Behramki-Tepe nahiyeleri ile kısa bir dönem birleştirilmiş ve bir ‘kaza’ statüsüne dönüştürülmüş.

BEŞİRİ-BERHAMKİ NAHİYELERİ BİRLEŞTİRİLMİŞ
1895 ile 1899 yılları arasında Elmedina-Beşiri ile Behramki-Tepe nahiyelerine bağlı köyler birleştirilerek üçüncü sınıf bir kaymakamlık oluşturulmuş.

Beşiri ve Behramki nahiyelerinin birleştirilmeleri fazla uzun sürmemiş.

Dört yıl aradan sonra yeniden idari yapılandırmaya gidilmiş. Behramki yani şimdi ki Tepe beldesi 1894’ün ortalarında eski Elmedina’dan ayrılmış.

Garzan’a bağlı dört köyün Beşiri’ye bağlanması ile eski Elmedina’nın coğrafi alanı daha da genişletilmiş.

Merhum babam bilge bir insandı.

Yeteri kadar okumamıştı ama tarihe olan tutkusu büyüktü. Bize her zaman derdi ki; “Biz hem Behramki yani Tepeliyiz, hem de Elmedinalı sayılırız. Büyüklerimizin nüfus kağıtlarında bu iki eski ilçenin adları var…”

Öyle zengin bir coğrafyadayız ki önceki gün haber için gittiğimiz Beşiri ilçesinde yani eski Kobin köyünde, ilçenin ilk yıllarında katiplik yapan oyuncu-senarist Sermiyan Midyat’ın dedesi Yusuf Yıldırım’ın kerpiç evi gözümüze ilişti…

SERMİYAN’IN DÜŞÜ…
Oyuncu-yönetmen-senarist Sermiyan Midyat’ı tanımayan yok..

Son yılların en çok konuşan sanatçılarından Sermiyan Midyat’ın düşü, 80 yıl süreyle dedesinin yaşamını sürdürdüğü evi satın almak.

Bu şirin ilçe, eskiden kültür mozaiğini andırırdı.

1980’lere kadar yerel sanatçıların konser verdiği Beşiri, o şen-şakrak günlerinden uzak olsa da yine de hoşgörünün hakim olduğu bir ilçe.

Yıllardır iç içe yaşayan ve farklı kültürlerin olduğu Beşiri’de ilk fotoğrafçı aile Tapan’lardı. Sermiyan Midyat’ın dedesi Yusuf Yıldırım da komşularıydı.

Şimdilerde nüfusu 10 Bini geçen Beşiri’nin eski Kobin mahallesinde kalan tek-tük kalan kerpiç evler, değirmenler ve eski fırınların dili olsa da dünü anlatsa.

O kadar zengin bir coğrafyadayız ki kıymetini bilmiyoruz.

Türkiye’ye mal olmuş oyuncu-sanatçı Sermiyan Midyat ve Ahmet Güneştekin’in de hikayeleri bu topraklardan başlıyor.

Sağlıkla kalın.