Dünden devam

Elazığ-Sivrice depremi sonrasında yaşanan gelişmeleri sürekli olarak yaygın ve sosyal medyadan izliyorum.

Eksi 10 derece soğukta enkaz altında kalan insanların kurtarılması için ne hummalı çalışmaların yapıldığını milletçe izliyoruz.

Elazığ’a gidip, ilk yardım ve kurtarma çalışmalarına gönüllü destek verenlerden edindiğim bilgilere göre orada büyük fedakarlık yapanlarla gurur duyabiliriz…

Her an yaşanan artçı depremler pahasına canlarını tehlikeye atarak yıkıntıların arasından açtıkları tünellerde hayat kurtarmaya çalışan bütün kurum, kuruluş ve gönüllüleri yürekten selamlıyorum.

Öte yandan ülke genelinden depremzedelerle dayanışma girişimlerini çok hayırlı buluyorum. Ülkenin her yerinden duyarlı ve vicdanlı insanlar karınca kararınca yardım yapıyor, acıları paylaşıyorlar.

Bazı kanı bozukların, ahlaksız ırkçıların çirkin sosyal medya paylaşımları bahsettiğim güzel gelişmeleri gölgeleyemez…

Böyle alçakları yok sayalım…

**

**

ELAZIĞ DEPREMİ YEDİ ÜLKEDE HİSSEDİLDİ…

Elazığ merkezli depremin çok geniş bir coğrafyada hissedilmesi oldukça önemli bir gelişme olmuştur. Hatay’dan Samsun’a, Erzurum ve Kars’tan Nusaybin’e kadar ülke topraklarında her yerde şiddetle hissedildi.

Ayrıca Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezinin yaptığı duyuruya göre, depremin Türkiye’nin yanı sıra Irak, Suriye, İran, Ermenistan, Lübnan ve İsrail’de de hissedilmiş.

Tabi her depremden dersler çıkarmak lazım. Batman’da halkımızı korkuyla sokaklara indiren ve buz gibi soğuk havaya rağmen çevre illerde de on binlerce insanın sokaklarda gecelemelerine neden olan depremin hepimizi düşündürmesi gerekiyor.

Depremden sonra sosyal medyada şu paylaşımları yapmıştım:

‘Yıllar yılıdır Batman için Zemin Etüdü çağrısını yapıyor, uzmanların Çalıştay Sonuç Bildirgesini kamuoyuna duyuruyorum. Bu depremden sonra Batman'da hala zemin etüdü için bir çalışma yapılmayacak mı?

Bu deprem bizleri düşündürtmeyecek mi?

Olası bir Kozluk veya Sason faylarındaki bir deprem Batman'da ciddi yıkımlara neden olacaktır diye bilim insanlarının uyarılarını dikkate almayacak mıyız?

Akletmeyecek miyiz?

Dilerim en az zayiatla atlatırız ve bu deprem bize gereken tedbirlerin alınması için ders olur. Batman'da hala zemin etüdü için bir adım atılmıyor ve bu konuyu tartışmıyoruz bile.

Kaç uyarı yazım oldu, beni dikkate almayan yetkililer bakalım bu mevzuyu gündemlerine alacaklar mı?

Bazı kaynaklar bunun 6.5 olduğunu belirtiyor. Kandilli Rasathanesi 6.5 diye ilan etmiş. Madem 6.5 neden hala tüm medyada 6.8 haberleri yapılıyor?’
**

**

Evet, ülkemizde büyük depremler yaşanıyor ama bunu çabuk unutuyoruz. Bu konuda önemli değerlendirmelerim olmuştur, ifadelerimin arkasındayım.

Allah korusun...

Duamız bu ama çare değil...

Allah korusun demekle korunmuş olmuyoruz...

Bu doğru bir tevekkül değildir...

Depremler için tedbirini al, sonra Allah'a tevekkül et.

Ülkemiz genel olarak tehlikeli fay hatları üzerindedir. Bu gerçeği neredeyse ilkokul çocukları da biliyor. Yaşanan sayısız büyük depremlerde on binlerce insanımızı yitirmişiz…

Her büyük deprem sonrasında bilim insanları, depremsellik gerçeğine dikkat çekip, acil önlem alınmasının gerekliliği konusunda ahkâm kesiyorlar…

İyi de dikkate alan var mı?

**

**

JAPONLAR UZAYLI MI?..

Bilim insanları, sürekli olarak; “Çürük zeminlere bina yapılmaması gerekir. Aslında depremler değil, ihmaller öldürüyor. Deprem yönetmelikleri herkes için çok önemli. Bu konularda toplumun tüm kesimleri bilgilendirilmeli” diyorlar…

Peki, bunu kime söylüyorlar?

iki yıl önce yine Çanakkale’de 5.3 olan bir deprem yaşanmıştı. Dönemin Kızılay Genel Başkanı, 313 evin yıkıldığını açıklamıştı…

Japonya’da 6-7 şiddetinde depremler sıklıkla yaşanırken, bazen yapıların hasar görmediği konusunda haberler okuyoruz değil mi?

Bu ifadelerimi okuyacak olan bazı okurlarımın, “Türkiye ile Japonya’yı neden kıyaslıyorsunuz ki?” diye soru soracaklarını adım gibi biliyorum…

Neden kıyaslamayalım?

Japonlar dünyalı değil mi?

Onlar uzaydan mı geldi?

Onlar da bizim gibi insanlar değil mi?

Neyimiz eksik?

İkinci Dünya Savaşında iki atom bombası yemiş, tsunamilerle sürekli boğuşan o minik insanlardan kendimize dersler çıkarmamız gerekmez mi?

Depremleri ve sonrasındaki yıkımları, ölümleri bir kader gibi yorumlayanları sorgulamayacak mıyız?

5.3 şiddeti ile 313 ev yıkılıyorsa, Allah korusun 7 şiddetindeki depremi düşünmemiz gerekmez mi?

Sadece Marmara ve İstanbul özeli deprem tehdidi ile karşı karşıya değildir. Batman’ımız ikinci derece deprem kuşağında olmasına karşın, çok büyük risk altındadır…

Maalesef gerekli tedbirleri almıyoruz. Tedbir almadığımız gibi son yıllarda çok katlı binalar yükseltiyoruz…

Devamı yarın