Osmanlı Devleti döneminde saraylarda, padişahın ailesi ve devlet erkânı için özel mücevherler üreten kuyumcu atölyeleri bulunurdu. Bu atölyeler; babadan oğula geçen bir lonca düzeni ile yönetilir ve saray için değerli taşlar, metallerle süslenmiş tören eşyaları, Kur'an-ı Kerim kapları ve dekoratif objeler üretilirdi. Bu eşsiz sanatın ismi ise ‘Sadekarlık’ olarak bilinir, ince işçilik, uzun uğraşlar gerektiren kıymetli bir meslek olarak anılırdı. Çeşitli teknik bilgilerin yanı sıra el becerilerinin gelişmiş olmasının gerektiği Sadekarlık zanaatında; kıymetli metallerin dökümü, şekillendirilmesi ve süslenmesini içeren bir dizi işlem gerçekleştirilir. Bu süreçte metallerin eritilmesi, kalıplara dökülmesi, şekillendirilmesi ve son olarak cilalanması gibi adımlar yer alırdı.