Değerli Okurlar, sağlıkla, çevre ve toplum sağlığıyla çok ilgili biri olduğumu biliyorsunuz. Elinde kalem bulunan ve topluma hitap durumu olan herkesin aslında halk sağlığıyla çok ilgili olması gerektiğine inanıyorum.

Sağlık, ihmale gelmez.

Sağlıkla ilgili problemler varsa, çözümü için de uğraş vermek gerekiyor.

Tabi bu durum sorumluluk bilinciyle hareket etmemizi de gerektiriyor.

Son günlerde, yaklaşık 15 gündür Batman Eğitim Araştırma Hastanesinde, özellikle de çocuk bölümlerinde hasta yoğunluğunun olduğunu duyuyorum…

Gün geçmiyor ki sosyal medyada hastaneye kaldırılan çocuk hastalarla ilgili haberler, bilgiler, iddialar, suçlamalar yer almasın…

**

**

Sosyal medya benim için tek gösterge olamaz, ancak dikkate almamazlık da edemem.

Düşünceme göre sosyal medyada dillendirilen açıklamaları, haber ve bilgileri ihtiyatla karşılamalı, önemseyerek ama teenni ile hareket etmeliyiz.

Bu yazımda sağlık meselesi üzerinde durmak istiyorum.

Ancak söz konusu hastanede yaşanan ihmaller (ya da talihsizlikler diyeyim), yetersizlikler, eksiklikler vs bu yazı konum değildir.

Çünkü bu konularda kapsamlı bir araştırma veyahut gözlem yapma fırsatım olmadı.

Resmi olarak teyit ettiremedim ancak hasta yoğunluğunun olduğu konusunda önemli bilgi ve duyumlar edindim.

Buna rağmen’Eğitim Araştırma’da Hasta Yoğunluğu Var mı?’ başlığıyla sadece soru sordum.

**

**

KAMUOYUNA SAĞLIKLI, DOĞRU BİLGİ VERİLSİN…

Sağlık yetkililerine ulaşıp, bilgi edinebilirdim. Bana verilecek cevap tatmin edici olsa bile kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğine inanıyorum.

O nedenle kamuoyunu paniğe sevk etmeyecek düzeydeki bu yazımla meseleye değinmiş olayım.

Sağlık yetkilileri burada dile getireceğim konuyla ilgili inşallah detaylı bir basın açıklaması yaparlar da kamuoyu sağlıklı, doğru bilgi edinmiş olur.

Sağlık Müdürlüğü açıklama yapacak olursa, burada yaptığım değerlendirmeye inanmayın, resmi açıklamaya itibar ediniz. Bu köşem yapılacak açıklamalara açık olacaktır.

Batman Eğitim Araştırma Hastanesi’nin açılmasını uzun süre bekledik. Önemsediğimiz bir hastane olarak hizmete girmesinin üzerinden aylar geçiyor.

Öncelikle tüm birimleriyle, uzman doktor ve donanımıyla hizmet veren bir araştırma hastanesi olmadığı gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor diyerek geçeceğim, zira yukarıda yetersizliklerin, eksikliklerin yazı konum olmadığını belirtmişim.

**

**

Önemle üzerinde durmak istediğim mevzu şu; son günlerde Eğitim Araştırma Hastanemizde eskiye nazaran hasta yoğunluğu var mı?

Özellikle çocuk hasta sayısında belirgin bir artışın olduğu duyumlarını alıyorum.

Mevsimine göre hasta yoğunluğu normal mı, yoksa bariz bir artış söz konusu mu?

Bulantı, kusma, baş ve karın ağrısı, ishal vs gibi şikayetlerle başvuran çocuklar için genelde ‘enfeksiyon’ veya ‘bağırsak enfeksiyonu’ teşhisini duyuyorum. Tifo, paratifo diye şikayetler almadım doğrusu.

Buna rağmen madem şikayetler var, sormak isterim; bir önceki aya göre hasta yoğunluğumuz var mı, dizanteri teşhisli fazla hastamız oldu mu?

Belediye’nin her tarafta alt yapı çalışmaları var. Lağım sularının içme suyuna karışması durumunun yaşanabileceğine inanmıyorum. Zira tazyikli akan borulara dışarıdan sızmalar olmuyor.

Ha bir de bazı semtlerde sık sık su kesintilerinin yaşandığına dair kesin bilgiler var. Su kesintileri yaşanınca etrafta lağım suları varsa, o zaman içme suyuna bulaşabilir, sızabilir. Bu kesintilerden kaynaklı bir hastalık yoğunluğu olabilir mi?

Bunu tespit etmek kolay. Su kesintilerinin yaşandığı semtler belli, hasta kayıtları incelenirse bu gerçek tespit edilebilir.

Bazı hasta yakınları yoğun şekilde ‘dizanteri’ hastası olduğu iddiasında bulundular.

Kaderine terk edilmiş, ancak umut verici sözler dinlediğim için şimdilik gündeme taşımayacağım Yaşar Kemal Kent Ormanında karşılaştığım bir vatandaş, “Bu sağlık konusu üzerinde durun. Çocuklarımız hastalanıyor. Ne oluyor, suyumuzda problem mi var? Bildiğim kadarıyla sularımız klorlanmıyor. Ne olur bu mesele üzerinde durunuz” diyerek sağlık konusuna dikkat çekmiş, hatta çocuklarını sağlık sorunları yaşamasınlar diye Adana’ya gönderdiğini de ifade etmişti.

Belediye’nin ilgili birimleri de bu konuda kamuoyuna bilgi versin.

Sularımız düzenli olarak klorlanıyor mu? Bu bilgi önemli. Halk yapılacak açıklamaya itimat eder.

Sokaklardaki dedikodulara değil, resmi açıklamalara daha çok güvendiğimizi bilirsiniz.

Belediye ve Sağlık Müdürlüğü’nün yukarıdaki değerlendirmelerimi dikkate alıp, kamuoyuna sağlıklı ve doğru bilgiler vermesini öneriyorum. Dileğim ve temennim benim bilgilerimin yanlış olmasıdır. Sağlıkla kalınız.