Çin’de etkisini gösteren ve dünyaya yayılma durumu açığa çıkan Koronavirüs Salgını’na karşı ülkemizde, Ocak ayında Bilim Kurulu’nun oluşturulması ve kurulun aldığı kararlara uyulması olumlu ve önemli bir gelişmeydi.

Gerçekten bilim insanlarının süreci yönetmeleri önemlidir. İki gün önceki yazımda bile Bilim Kurulu’nun aldığı önemli bazı kararları savundum.

Bilim Kurulunun süreci iyi götürdüğünü, 65 yaş üstü ile 20 yaş altı insanlarımız için aldığı kararların isabetli olduğunu, bu tedbirlerle sağlıkta kaosu yaşamadığımız yolundaki görüşlerimi buradan ifade ettim.
Ancak bazı gelişmelere baktığımda Bilim Kurulu’na hak vermem mümkün değildir…

Doğayı,

deniz sahillerini,

ormanları,

kırları,

bayırları,

park ve bahçeleri yasaklayıp, kapalı mekan olan AVM’leri açık tutan kararları doğru bulmak mümkün değildir…

**

**

Bilim Kurulu’nun her kararını hiçbir zaman doğru bulmadım. Bunu sosyal medyadaki paylaşımlarda da dile getirdim.

Örneğin dağ başındaki bir mezrada karantina uygulanırken, köy çıkışlarında 30 metre aralıklarla nöbet tutan askerlerin, veyahut tarlada çalışan emekçilerin sürekli maskeli olmalarını doğru bulmadım.

Eğer Bilim Kurulu yanlış kararlar alıyorsa, buna karşı çıkmak ve doğruya davet etmek gerekir.

Bilim Kurulu üyeleri uzaydan gelmediler, hata yapabilirler…

Şayet AVM’lerin açılmasının kararını bu kurul üyeleri vermişlerse, onların da yanlış yaptıklarını söyleyeceğiz.

Yakın temasın bulaşma nedeni olduğunu, kalabalık ortamların riskli olduğunu bilim insanları söylüyor.

Kapalı mekanlar olan market ve mağazaların açık olmasını, açık havadaki semt pazarlarının ise yasaklanmasını da doğru bulmamıştım.

**

**

BİLİM KURULU YANLIŞ YAPARSA…

Eğitime ülke genelinde ara verilmesi ardından 15 Mart 2020 medyasına bakın, Milli Eğitim Bakanımızın öğrencilere yönelik şöyle güzel bir demeci vardı: “Okula ara verdik ancak karantinada değiliz. . Köyler, dağlar, ormanlar, hiç bulamazsanız ağaçların altı bizi bekliyor. Bu fotoğrafı sabah çektim. Bu olmaz bir arı kovanı olur, o olmaz bir kuş uçusu olur. İyileşmek ve sakinleşmek için hepimizin görmeye, duymaya ihtiyacı var.”

Sonra ne yapıldı? Bütün doğayı, deniz sahillerini, ormanları, kırları, bayırları, park ve bahçeleri yasakladılar…

Haydi yığılmalar oluyor, sosyal mesafe önemsenmiyor diyerek bu karara karşı çıkmadık. Yaşlılarımız evlerde nefessiz kalırken, evlerinin önlerindeki devasa ormanlar, park ve bahçeler insansız kaldı…

Ancak eğer Bilim Kurulu doğayı yasaklayıp, kapalı mekan olan AVM’leri açık tutan kararlar alıyorsa, bunun akılla izahı mümkün değildir diye düşünüyorum.

Benim gibi düşünen belki milyonlar var. Diyarbakır’da ikamet eden duyarlı bir yönetici olan Sayın Ahmet Yalçın dostum, sosyal medyada hak verdiğim tepkisini şöyle dile getirmiş; “Korona virüsü hastalığı ve tedavisiyle ilgili her gün yeni bir açıklama, her gün yeni bir eylem planı açıklanıyor. Artık hepimiz iyi kötü bu hastalık konusunda bilgi sahibiyiz, yani içimiz dışımız korona oldu.
Hastalıkla ilgili ne dediler:
-Nefes alıp vermede güçlük, yani bol oksijenli ortamlar tedavi edicidir...
-D vitamini eksikliğini gidermek tedavi edicidir, bu da bol bol güneşlenerek olur...
-Sıcaklığın 30 derecenin üzerine çıkmasıyla virüs etkisini yitirdiği söyleniyor...
-Bir de bağışıklık sistemini güçlendirmek için açık havada egzersiz...
Şimdilik sadece bu üç önemli unsurla ilgili Bilim Kurulu ne tür bir öneri de bulundu ona bakalım.
-Bugün itibariye her tarafı kapalı AVM’lerin açılmasına karar verildi....
-Güneşin ve sıcaklığın bol olduğu, Park ve bahçeler, ormanlık alanlar ve sahiller yasak kapsamında...
Allah aşkına bu nasıl Bilim Kurulu, bu nasıl kararlar, insanları hastalıktan korumak mı istiyoruz, yoksa öldürmek mi...!!!
Bilim dendiğinde herkes susuyor; bence susmayın, sorgulayın, aksi takdirde bu bilim denen kutsallaştırılmış modern çağ putu hepimizin sonunu getirecek....”

Evet, doğa yasaklanırken, AVM’lerin açılmasına yönelik tepkiler yersiz değildir. Sağlık Bakanı bile AVM’lerin açılması ardından yaptığı paylaşımda kuralsızlığa dikkat çekti.

Bilim Kurulu toplumu ikna etsin. Sorgulayan bir toplum olmalıyız. Bilim adına yanlışlar yapılıyorsa, susmak yerine doğru bildiklerimizi açıklamalıyız vesselam