Toplumda çürüme ve ifsada neden olan nefret ettiğim pek çok kesimler vardır. Aramızdaki bu kötüler nedeniyle toplumumuz huzur ortamına kavuşamıyor…

Kim bunlar, hepiniz iyi tanırsınız…

Bir çırpıda aklıma gelenleri şöyle sıralayabilirim:

Tefeciler,

çocuk istismarcıları,

ırz düşmanları,

rüşvetçiler,

uyuşturucu satıcıları,

hırsızlar-gaspçılar,

insan kaçakçıları,

kabadayılar,

keyif için hayvanları öldüren avcılar,

doğa ve çevreye bilerek zarar verenler,

başlık parası isteyenler,

eşlerini döven erkekler,

yağcılar-yalakalar,

ve defineciler!..

**

**

MEZAR SOYUCULAR…

Bu listeye herkes kendine göre ekleme yapabilir. İnanın içimizdeki bu kötüler daha yaşanabilir bir geleceğin önündeki engellerdir.

Listenin en sonuna ‘Definecileri’ eklemişim. İnanın çıkar ve menfaatleri için hareket eden defineciler aramızdaki en kötülerdir…

Neden?

Çünkü define, yani hazine peşinde koşanlar tarihi ve kültürel değerlere, farklı inançların kutsallarına çok büyük zararlar veren vicdansızların taa kendiledirler…

Bu kategoriye girenler aynı zamanda mezar soyucularıdırlar…

Ülkemizde ve bölgemizde tarihi dokunun zengin olduğu her yere bunlar zarar verirler…

Camiler, Manastırlar, Kiliseler, höyükler…

Her tarafı delik deşik edip altın ve tarihi eserler arayan bu aşağılık sınıfa toplumumuzun güzel insanlarının artık seyirci kalmamaları gerektiğini ifade etmek isterim…

**

**

Bu pis ve aşağılık insanların yöremizde soymadıkları ve yağmalamadıkları yer bırakmadılar…

Dağların zirvesindeki manastırlar bu definecilerin yağmasından payını almıştır…

Mereto Dağı bölgemizin en yüksek dağıdır. Yüksekliği 3 bin metreden 27 metre eksik olan Mereto’nun zirvesindeki Manastır bile defineciler tarafından yağmalanmıştır…

Bu dağın kuzey cephesindeki yüksek rakımlı yerde Comk Manastırı var.

Tarihi dokusu, iç mimarisi mükemmel olan bu manastır harabeye dönmüşse, bunun baş sorumluları definecilerdir…

Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki savaşla ilgili olarak medyada yer alan bazı haberlerde Karabağ sınırlarındaki bazı Camilerin nasıl ahıra çevrildiğine dikkat çekilmişti.

Dinimiz İslam, Yahudi ve Hıristiyanların havra ve kiliselerinin korunması gerektiğini açıkça beyan etmiştir.

Kur’ani Kerim’de ayet; “Onlar ki yalnızca, “Rabbimiz ALLAH’tır“ dedikleri için haksız yere ülkelerinden çıkarıldılar. ALLAH halkın bir kısmını bir kısmına karşı savunmasaydı içlerinde ALLAH’ın isminin çokça anıldığı manastırlar, kiliseler, sinagoglar ve mescidler yıkılırdı. ALLAH kendisine yardım edenlere elbette yardım edecektir. ALLAH Kuvvetlidir, Güçlüdür.”(Hac suresi)

Yıllar önce Comk Manastırı’ndaki çirkinliğe tanık olduktan sonra burada yaptığım yorumdan bazı satırları hatırlatayım: ‘Yıllar önceki Manastır hayvan ağılı olarak kullanılırken, diğer taraftan da hazine avcıları tarafından talan edilmişti. Ancak bu kez gördüğüm Manastırın hali içler acısıydı… O güzelim mimari yapıların yerinde yeller esiyordu… Meğer içimizde ne gaddar, farklı inançlara ne saygısız insanlar varmış da haberimiz yokmuş…
İslam, savaş halinde bile farklı inançlara ait mabetlere-ibadethanelere zarar ermeyi haram saymıştır…
Diyelim ki Hıristiyan bir devlet haçlı seferleri düzenleyerek bize saldırdı. Eğer İslam’a inanıyorsak, onun yüce öğretilerini benimsiyorsak, o haçlı seferi düzenleyen ülkeye savaş açsak bile onların kutsal mabetlerine, kilise ve manastırlarına zarar veremeyiz, vermemekle emr olunmuşuz…
Kim zarar verirse, onunla mücadele etmek de farzdır…
Aynı durum Yahudiler için de geçerlidir. Bir Müslüman savaş halinde bile Yahudilerin Havralarına, Sinagoglarına zarar verirse günahkar olacaktır…

İmamlarımız, din adamlarımız, yöneticilerimiz duruma seyirci kalmamalı, herkes sorumluluk bilinciyle görevini yapmalıdır diye düşünüyorum.’

Dilerim toplumumuz bilinçlenir de aramızdaki kötülere seyirci kalmaz.