*Bayram tatilinde yolumuz İstanbul’a düştü. Tarihi yarımadanın yanı sıra rengarenk sokakları ve tarihi evleriyle Balat semtini dolaştık ama Balat’ın az ötesinde ‘Çukur’ dizisinin çekildiği sokak, bayram süresince izdiham sahnesini andırıyordu.

 *Bir zamanlar ‘Esnaf Loncası sokağı’ diye anılan ‘Çukur’ dizinin çekimlerinin yapıldığı bu sokak, diziyle birlikte ünlenmiş ama bir o kadar da eski günlerini arıyor. Sokak sakinlerinden eski Milli güreşçi Şaban Uyar anlatıyor: “Bir dönemler sokağımızda ünlü müzisyenler vardı. Evlerimizin kapılarına kilit vurulmazdı. Kaliteli insanlar vardı ama ‘Çukur’ dizisi her şeyi alt üst etti. Gelenek ve göreneklerimizi kaldırdı. Küçük çocukların elinde oyuncak silahlar var. Uyuşturucu ise bizi tedirgin ediyor…”

ÇUKUR İZDİHAMI

İstanbul’un tarihi Balat semtinin hemen yanı başındaki Esnaf Loncası sokağına yol alıyoruz.

Gazeteci arkadaşlarla gittiğimiz ‘Çukur’ dizisinin çekiminin yapıldığı Esnaf Loncası sokağında izdiham yaşanıyordu.

Bayramın 3’üncü günüydü, ortada set yoktu ama insan seli vardı. 3 ay ara verilen dizi 1 sezon daha devam edecek gibi. 59 Bölümün çekileceği bu sokaktaki sahneleri merak edenler, İstanbul’a yolu düştü mü soluğu burada alıyor.

Çukur dizisinin çekildiği sokakta Vartolu, Yamaç ve İdris Baba’nın tişörtleri, tespihleri yok satıyor.

Aliço, Selim Koçovalı ve diğer sanatçıların da fotoğraflarının yer aldığı figürleri alan alana.

Sokak ana baba günü.

Sanatçılar yok ama Türkiye’nin yanı sıra yurtdışından gelen konuklar, dizi çekiminin yapıldığı yerlerde çay içiyor, öz çekim yapıyor ve hatıra fotoğrafı çekiyor.

Anlayacağınız Çukur, bu ünlü sokağı alt-üst etmiş.

ÇOCUKLARIN ELLERİNDE OYUNCAK SİLAH

Çukur dizisinin ünlü oyuncularının etkisinde kalan gençler ve çocuklar arabalarla turladıkları bu sokakta oyuncak silahlarla adeta kendilerinden geçiyor. Kendilerini dizi setindeymiş gibi hissediyorlar.

Dizi çekiminin yapıldığı saatlerde Esnaf Loncası sakinleri sokağa çıkamıyor. Dizi sahnelerini pencerelerinden izliyorlar.

Doğma büyüme Esnaf Loncası sakinlerinden olan Milli Güreşçi Şaban Uyar da evinin önünde açtığı seyyar tezgahta, Çukur dizisinin aksesuarlarını satıyor ama bir hayli de bu karmaşa ve manzaradan rahatsız.

Uyar, bir ara tezgahına yanaşanlara yakınıp duruyordu:

“Anlamadım gitti. Bu dizinin artısı kadar sokağımıza eksisi oldu. Eskiden Zeki Müren’in müzisyenleri bu sokakta otururdu. Çok kaliteli insanlar burada yetişti. Yaklaşık 1.5 yıldır bu dizi bu sokakta çekilince huzurumuzda kalmadı. Bakın çocukların ellerinde oyuncak tabancalar düşmüyor. Daha önce kimse burada uyuşturucu nedir bilmezdi ama kötü alışkanlıklar da arttı sokakta. Dizide öyle ilginç sahneler var ki hayret ediyoruz. Sokağımızın kültürüyle hiç ilgisi yok. Bir bakıyorsunuz ki 20-30 kişi yerde. Cüneyt Arkın’ı bile geçen sahneler oluyor bu dizide. Sokağımız tanındı, hatta kazanıyoruz ama keşke eğitici bir dizi çekilseydi sokağımızda.”

“BURASI ÇUKUR TÜRBESİ’NE DÖNÜŞÜR”

2006-2010 Yılları arasında İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nü yapan Ata Özer’le Lonca esnafı sokakta buluştuk.

Onun da yılları bu sokakta geçmiş ama o şimdilerde başka semtte oturuyor. Emekli olduktan sonra bir ayağı hala sokakta.

1965-1985 yılları arasında hem eğitimcilik hem de futbolculuk yapan Ata Özer, Çukur dizisinden bir hayli şikayetçi.

Çukur dizisini sokağa önceki Belediye Başkanı’nın getirdiğini ifade eden Ata Özer, futbolculuk yıllarını da anlatıyordu:

“Karagümrük, Konyaspor, Edirnespor, Nevşehirspor, Eyüpspor, Alibeyköy, Üsküdar Anadolu ve Trabzon’da forma giydim. Trabzonspor’a transfer olunca aldığım 90 bin TL’yi babama götürdüm. Babam ‘o senin hakkın’ deyip parayı bana geri verdi. O yıllarda takımda Özkan Sümer, Necmi Perekli, Çetin Noyan ve Şenol Güneş vardı. Bu jenerasyon benden sonra 70’li yıllarda şampiyonluk serisini yakaladı. Ben ise Beşiktaş’a transfer oldum. O yıllarda Beşiktaş’ı Abdullah Gegiç çalıştırıyordu. Yeşil sahalarda 20 yıllık alın terim var.”

Balat’ın hemen dibindeki Esnaf Lonca sokağındaki eski esnafları mumla aradığını da dile getiriyordu Özer: “Oturduğumuz kahve ünlü futbolcuların yeridir aynı zamanda. Beşiktaşlı Oktay Derelioğlu, Kahraman, Necdet Uçar ve BJK’nin güreş antrenörü hep bu kahvedeydi. Bu sokakta oturanlar çok saygın esnaflardı. Zeki Müren’in kanuncuları, klarnetçileri ve darbukatörleri burada otururdu. Şimdilerde iş tam tersine döndü. Manzarayı görüyorsunuz. Sokağımız sahiden de Çukur’laştı.”

Eski güreşçilerden Şaban Uyar anlatıyor: 

“Böyle giderse burası Çukur Türbesi’ne dönüşür. Avrupa’dan gelenler, oyuncuların oturdukları yerlerde oynuyor, eğleniyor. İnanın huzurumuz kaçtı.  Diziye ara verilmesine rağmen sanki oyuncular buradaymış gibi herkes buraya akın ediyor. Çocukların ellerindeki oyuncak silahlar ise bizi düşündürüyor.”

‘Çukur’ dizisi çekiminin yapıldığı sokakta tüm olumsuzluklara rağmen İstanbul eski Milli Eğitim Müdürü sevgi mesajı veriyordu: “Sevgi her bahçede yetişmeyen nadide bir çiçektir. Sevginin olmadığı yerde başarıda olmaz. İdareciliğimde hep kurumuma bağlı olan müdürlere bunu aşılamaya çalıştım.”

Batmanlı yazar Yavuz Ekinci ile İstanbul’da buluşmamız da Çukur dizisindeki ‘İdris Baba’ rolündeki Ercan Kesal’ın aşırı ilgiden dışarı çıkmakta zorluk çektiğini dile getiriyordu.

Ekinci, arkadaşı Kesal’ın kendisine anlattıkları aktarıyordu bize: “Ercan Kesal’la görüştüğümüzde aşırı ilgiden dolayı dışarı çıkamadığını, hatta kendisinin saç şekline bile karışanların olduğunu söylüyordu.”

Kısacası, Çukur’un artıları ve eksilerini tartmak için önce esnafın diline sonra çocukların vaziyetine bakmak yeterli…