Cübbeli Ahmet Hoca’yı tanımayan yoktur. Pek çok televizyon kanalının canlı yayın tartışmalarına katılan ve kendine özgü üslupla konuşan Cübbeli, din adamı kimliğiyle sayısız kişiyi etkilemeyi başarmış biridir.

Muhafazakar biriyim, dini değerleri önemserim. Gerçek anlamda dini değerleri savunanlara büyük saygı duyarım.

Ancak din adına halkımızı kandıran, yalanlarla toplumu aldatarak din tüccarlığına soyunanların ise karşısındayım.

Cübbeli Ahmet Hoca’nın sayısız konudaki görüşlerine şiddetle karşı olduğum gibi, onun dini değerleri sui istimal ettiğine dair sayısız belge de gösterebilirim.

Ancak yazı konum Cübbeli’nin yanlışları değil.

Geçtiğimiz günlerde bazı selefi akımların gizlice silahlandıklarını, iç savaşa hazırlandıklarını ileri sürdü ve Batman’ın da adını andı…

**

**

Şu ifadeleri önce dillendirmişti: “Türkiye’de 2 bin selefi derneği var. Şahıslar pompalı mompalı. İç savaşa hazırlanıyorlar. Özellikle Batman, Adıyaman taraflarında çok selefi akım var. Bu silahlanmayı durdurun. Yarın bu işin önünü alamayız. Birisi ‘Şeyhim’ diye cihat ilan edecek, öbürü ‘Mehdiyim’ diyecek. Birbirini öldürür bu Müslüman millet. Asker bunları vurmak zorunda kalacak. Mutlaka kontrol edilmesi lazım.”

Batman ve Adıyaman illerinin adını vermesi üzerinde önemle durulması gereken bir şeydi. Adıyaman’da kendileri gibi düşünen güçlü bir tarikat gerçeğine rağmen Cübbeli’nin böyle bir çıkış yapması dikkat çekiciydi.

Önce kimse ciddiye almadı, ancak o canlı yayındaki sözlerinin ardından Cübbeli Hoca, önceki gün yine konuştu ve Savcıların kendini dinlemeleri halinde silahlanan 150 derneğin adını vereceğini kamuoyuna ilan etti…

Ülkemizi Suriye gibi karıştırmak isteyen güçlerin olduğunu bilmeyen yok. Emperyalistlerin Ortadoğu’da farklı siyasi görüşleri birbirine kırdırtma politikaları hakkında sayısız yazılar yazmış biriyim.

Örneğin Amerika her zaman zıt görüşlere sahip devlet, örgüt veya fraksiyonları silahlandırmış, farklı görüşleri birbirine vurdurtarak zayıflatma, zor duruma düşenlerin kurtarıcısı rolüyle de ortaya çıkma politikasını yürütmüştür…

Şu anda bile Suriye’de çok farklı dünya görüşlerine sahip olanlar Amerika silahlarını kullanmaktadırlar.

**

**

AHMET HAKAN VE SÜLEYMAN ÖZIŞIK’IN UYARILARI…

Cübbeli’nin sözlerinin ciddiye alınması ve savcıların onu dinlemeleri şart olmuştur.

Hürriyet Gazetesi Yazarı ve Tarafsız Bölge adlı televizyon tartışma programının sunucusu Ahmet Hakan, önceki gün Cübbeli’nin son konuşması üzerine şunları yazdı: “Cübbeli Ahmet, bizim Tarafsız Bölge’de şöyle demişti: ‘Türkiye’de 2 bin selefi derneği var. Şahıslar pompalı mompalı. İç savaşa hazırlanıyorlar. Özellikle Batman, Adıyaman taraflarında çok selefi akım var. Bu silahlanmayı durdurun. Yarın bu işin önünü alamayız. Birisi ‘Şeyhim’ diye cihat ilan edecek, öbürü ‘Mehdiyim’ diyecek. Birbirini öldürür bu Müslüman millet. Asker bunları vurmak zorunda kalacak. Mutlaka kontrol edilmesi lazım.’

*

Şimdi de Saygı Öztürk’e konuşmuş Cübbeli ve sözlerinin arkasında olduğunu söylemiş.

*

- Savcıların harekete geçmesi lazım, bir.

- Cübbeli’ye “Ver bakalım elindeki bilgileri” denmesi lazım, iki.

- Bunun burada bırakılmaması lazım, üç.”

Ahmet Hakan ile aynı gün Türkiye gazetesi Süleyman Özışık da Cübbeli üzerine bir yorum yaptı. “Cübbeli Ahmet Hoca’nın uyarısına dikkat!” başlıklı yorumuna herkes ulaşabilir.

Yazar Özışık’ın yazısından bazı satırları bilginize sunuyorum: “Sanki yeni bir 28 Şubat’ın köşe taşları döşeniyor. Şimdi tam da bu noktada Cübbeli Ahmet Hoca çıkıyor, tüyleri diken diken eden bazı uyarılarda bulunuyor.

Dahası var. ‘Savcılar beni çağırsalar ne biliyorsunuz, hangi silahlanma konusunda sen böyle şeyler söylüyorsun, hangi dernekler, hangi yapılar dese ben en azından 150’sinin ismini vermeye hazırım’ diyor. Boş konuşacak, kurusıkı atacak adam değil Cübbeli...

Devletin bu açıklamalar sonrası çağırıp dinlemesi gerekiyor. Yoksa yarın çok geç olacak.

Gerçekten çok geç olacak...”

İki yazarın bu değerlendirmeleri ardından İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy’un bir açıklaması ajanslara düştü. Basından özetle vereyim: “Bakan Yardımcısı Ersoy, bir kısım derneklerin silahlandığı iddiasına kayıtsız kalmalarının mümkün olmadığını, terör ve istihbarat birimlerinin tahkikata başladığını belirtti. Twitter hesabından, bir haber sitesinde yer alan 'Cübbeli Ahmet: Savcılar beni çağırırsa silahlanan 150 derneğin ismini vermeye hazırım' başlıklı haberi paylaştı. Ersoy, ‘Bakanlığımızca, bugüne kadar selefi derneklerle ilgili yapılan denetimlerle birçok dernek kapatılmış, birçoğuna para cezası uygulanmıştır. İç Güvenlik Stratejileri Başkanlığı'nca da konunun önemine binaen 1,5 yıllık kapsamlı bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bir kısım derneklerin silahlandığı iddiası ya da ihtimaline karşı da kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Paylaşılan ilk demeçten sonra da derhal Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü denetçileri, terör ve istihbarat birimlerimiz tekrar tahkikata başlamıştır. Mesele aynı hassasiyetle takip edilmeye devam edilecek, idari ve adli süreçler işletilecektir’ ifadesini kullandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Bakan Yardımcısı Ersoy'un Twitter'daki açıklamasını kendi sayfasında paylaştı.”

Bu olumlu gelişmedir. Hiç kimse iç savaş rüyaları görmesin. Öyle kolay bir durum değildir. Ancak iç karışıklık, fitne ve fesat çıkararak farklılıkları birbirlerine düşürme hesapları olabilir. Hepimiz kardeşiz, yanlış yollara sapanlara seyirci kalmayalım. Rabbim kötülerin hesaplarını boşa çıkarsın. Cübbeli’nin ifadelerine başvurulmasından söz edilmemiş. Birinci derece muhatap olan Cübbeli’nin ifadelerine başvurularak Batman’ın üzerine kimlerin ne tür oyunlar oynadıklarının açığa çıkarılmasını diliyorum.