Çok uzun süredir güzelim Eylül ayının serinliğini doyasıya yaşayamıyorduk.

Batman’ın yanı sıra komşu ilçeler Bismil ve Silvan’daki bilinçsiz çiftçilerin yıllarca mısır hasadı sonrası tarlaları ateşe vermesiyle 600 binlik şehir adeta oksijensiz kalıyordu.

Nazar değmesin şimdiye dek ciddi bir anız dumanıyla karşılaşmadık.

Tabi bu durum kendiliğinden gelişmedi.

Kentin dinamiklerinin yıllarca verdiği mücadele ve son olarak Vali Hulusi Şahin’in Bismil ilçesine ziyareti şimdilik ‘anız kabusuna’ son verdi.

Burada Vali Hulusi Şahin’in duruşuna ayrıca dikkat çekmek gerek.
Henüz görev süresi 1 yılı bile dolmadan Şahin’in, kentin en önemli sorunlarına ‘çözüm odaklı’ yaklaşımı şehir adına sevindirici. Göreve başlar başlamaz ‘güvenlik’ nedeniyle en işlek güzergahta kapalı bulunan yolun açılması, yıllarca ‘yer tartışması’ nedeniyle geciken hastane yerinin belirlenmesi ve son olarak anız yangınlarının önlenmesi için Vali Şahin’in gösterdiği irade ve çözüm odaklı yönetim anlayışını takdir etmek gerek.

Tarım teşkilatından Çevrecilere, Ziraat Odası’ndan Çevre-Şehirciliğe dek sorumluluğu bulunan tüm kesimlerle birlikte Bismil Kaymakamlığını ziyaret ederek, anız sorununun çözümü için girişimde bulunan Vali Şahin, bir bakıma ‘çözüm odaklı yönetim anlayışı’nı da gözler önüne serdi. Yıllardır anız dumanına maruz kalan Batmanlılar, Eylül’de nefes alabilmenin rahatlığını yaşıyor.

Yapıcı eleştirilere her zaman açık olan ve şehir için iyi bir fikri olan herkesi dinleyen Vali Şahin’in, bu kronik sorunda şehrin dinamikleriyle hareket etmesi önemli bir detay.

Bir de Vali Şahin’in o önemli toplantıda Bismilli çiftçiler ve muhtarla verdiği mesajlara bakalım; “Yaşamımızı borçlu olduğumuz toprağı borçluyuz. Bir taraftan vahşi bir sulamayla verimsizleştiriyoruz, bir taraftan da üzerinde ne kadar mineral varsa yakıyoruz. Toprak bizden başka birçok canlıya da hayat veriyor, onlara da hiç umursamaz bir şekilde zarar veriyoruz. Böyle bir hakkımız yok. Komşunun nefes almasını engelleyerek, ona zarar vererek iyi bir Müslümanlık ve iyi bir insanlık örneği sergilemiyoruz. Komşumuz zaten bizden bizar, hiç dili ve savunması olmayan kurdun ve kuşun hesabını nasıl vereceğiz? Dünyada en çok mısır tarımı ABD ve Avrupa’da yapılmasına rağmen hiç anız yakılmıyor. Bizde maalesef bu durum çiftçilerin tembelliğinden kaynaklanıyor. Anız dumanı Batman’ın üzerine çöküyor. Birçok solunum hastası nefes alamıyor. Bugün tarihi bir toplantıya imza attık. Bu konuda hep beraber kararlılıkla hareket edip bu yangınlara son verelim. ”

Kentin kronikleşen diğer sorunlarının da aynı hassasiyetle çözülmesi en büyük temennimiz.

*****

BATMAN’DAKİ DAİRE
FİYATLARI NEDEN YÜKSEK?

Kent merkezi nüfusu 500 bine dayanan Batman’da yeni imar alanlarının açılmaması konut fiyatlarının orantısız bir şekilde yükselmesine neden oluyor. Elbette yüksek fiyatların tek nedeni bu etkenle sınırlı değil. Bir de arsa sahiplerine verilen yüksek pay oranları var.

Kentin merkezi mahallelerinde kiralık daire bile bulmak mesele haline gelirken yeni inşa edilen binalarda dairelerin fiyatı da 400-550 Bin TL aralığında…

Yanı başımızdaki Diyarbakır son yıllarda yapılaşmada adeta devrim yaptı. Modernliğin ve yeşil alanlarının ön planda tutulduğu Diyarbakır’daki dairelerin fiyatları bile Batman’ın gerisinde. Fiyatlardaki bu tutarsızlık acaba ilgili kurumlarca denetleniyor mu? Devletin ilgili kurumları Batman’daki daire fiyatlarından haberdar mı?

Bununla beraber; fiyatların bu denli yüksek olmasının en önemli bir nedeni de arsa sahiplerine verilen yüksek pay oranları. Son zamanlarda kentin gelişen semtlerinde bu oranın yüzde 45-50’lerde olduğu söyleniyor. Yani müteahhit 30 dairelik bir binanın yarısını arsa sahibine, diğer yarısını da kendi kar marjıyla üyelere yapıyor. Vatandaşa 1 dairenin faturası ‘3 daire’ olarak çıkıyor. Kentteki inşaat firmaları, bir bakıma arsa sahiplerine çalışıyor. Oysa ki gerçekçi oranlar yüzde 30-35’lerde olmalı.

Özetle; Batman, son yıllarda yapılaşmada ciddi sorunlar yaşıyor. Yıllardır yeni imar alanlarının açılmaması, açılan alanlarda ise mevzuatın kişiye göre değişmesi, her önüne gelenin istediği katı ve proje-plana müdahale edebildiği bir şehir gerçeği var önümüzde.

Vaziyet böyle olunca yine vatandaş mağdur oluyor.

Konut fiyatlarının reel oranları bulması ve yapılaşmada yeşil alanların ön planda tutulması için Belediye’nin bir an önce adım atması gerekiyor. İnşaat firmaları da artık arsa sahiplerine yüksek oranlarda yüzdelik vermemeli. Aksi halde zaten kriz içindeki sektör daha da dibe vuracaktır. Bizden hatırlatması…

Sağlıcakla kalın.