*Bilim insanlarının belirttiği gibi çocuklar hariç Covid-19 salgını her yaş grubunu etkiliyor. Bu illet salgın öyle bir sinsi ki farklı semptomlarla karşınıza çıkabiliyor. Çok dikkatli olmak gerekiyor. Uzmanların önerdikleri kurallar neyse uyulmalı ve herkesin bu salgına karşı mümkün oldukça evde izole olmasında yarar var.

*Hastanelerde Covid-19 testini yapmak isteyenler, akciğer filmi çekmek için diğer hastanelerin yolunu tutanlar ve dışarıya çıkanlar mutlaka ve mutlaka başkalarına bu virüsü yaymamaları için çok dikkatli olmalı. Çünkü sosyal mesafeye dikkat edilmediği ve hijyenik davranılmadığı an, ortam Covid-19 için ideal oluyor. İç içe olan bazı vatandaşların manzaraları ise ürkütüyor.

SALGINA YAKALANDIĞIMI DUYUNCA
Editörümüz Barış Arslan, Covid-19’u geçirdiğinde her şeyden habersizdim. Gazetede en iyi korunanlardan biri de editörümüzdü ama bu sinsi hastalık önce onda baş gösterdi.

Neredeyse 10 gün geçtikten sonra, belki de ayakta geçirdiğim Covid-19’un artık bende yavaş yavaş etkisini gösterdiğini hissetmiştim.

Bu salgını öğrenen yakın dostlarımın mesajları, Türkiye Gazeteciler Federasyonu il temsilcilerinin ve diğer meslek örgüt temsilcilerinin mesajları peş peşe geldi.

TGF’de bazı arkadaşlarımızın bu salgını geçirdiklerini öğrendim. Maalesef ki, gazetecilik her şeyle mücadele etmeyi gerektiriyor.

Rize’den Çanakkale’ye, Siirt’ten Hatay’a, Eskişehir’den Ağrı’ya kadar ve Batman’da sayısız dost ve yakınımın telefonlarına ve mesajlarına minnettarım.

Covid-19’a karşı herkesin hassas olması gerekiyor ancak gazetecilerin stres dolu günlük koşturmaları da ayrı bir çile. Bu stres hastalığı ağırlaştırıyor kanımca…

Başlı başına stresli bir meslekte Covid-19 salgını beni de yakaladı.

İlk 4-5 günde yemeklerden tat alamama, koku duyusunu kaybetme, eklem ağrıları ve halsizlik başlı başına sorundu.

Öyle bir sınavdan geçiyordum ki o zor anları anlatamam.

Yaşım 59.

60’a merdiven dayadım.

Bu salgını iyice hissettiğimde geceleri uykularım kaçmaya başladı.

Gece-gündüz iç içe girdi.

1 Haftada çok kısıtlı saatler uyudum.

Gündüz bir şekilde rahatlıyordum ama geceleri epey zorluydu…

Herkes uykuya daldığında uykusuz saatler yeni başlıyordu.

Bir nevi bitmeyen bir zamana giriyorsunuz.

EVDE İZOLE ŞART
Uzmanların önerisinin başında evde izole olmak geliyor.

Doktorlar bu konuda doğru bir tespitte bulunmuş.

Çünkü hastane şartları kuşkusuz daha zor.

Ağır hastalar için bu durum hariç tabii.

Eve kapandığında artık tek odada yaşama alışıyorsunuz.

Televizyon ve cep telefonla zaman bir şekilde geçiyor.

Arada bir sıkıldığımda da balkona çıkıp daha önce yürüdüğüm cadde ve sokaklarda baktığımda, o cadde-sokaklarda dolaşmayı o kadar çok özlüyordum ki bir an önce dışarı çıkabilsem diye dua ettim ve hayıflandım.

Tanıdığınız bazı insanlara uzaktan el sallıyorsunuz.

Ağaçların gölgesinde, bahçede oturan vatandaşları gıpta ile izliyorsunuz.

SALGINI ATLATMAK İÇİN SABIR…
Covid-19 salgınıyla baş etmenin en iyi yolu sabırdır.

Panik ve stres bu salgına zemin hazırlıyor.

Hatta, virüslerin ortak özelliği stres ve panikle daha güçlü hale gelebiliyor.

Covid-19’ta alınacak en büyük önlemler arasında ilaç, uyku ve düzgün beslenme geliyor. Hastalığı yenmenin anahtarı ise sabırdır.

Vücudun direncinin korunmasına yönelik takviye şart.

Kendinizi asla ve asla bırakmamalısınız.

Kendinizi bıraktığınız an bu sinsi hastalık sizi perişan eder.

Bazen uyutmaz, bazen iç sıkar ve bazen de sizi kendinizden geçirir.

Bu tehlikeli salgın, herkeste aynı semptomları göstermeyebilir.

İyi bir tedavi yöntemiyle virüsü yenmek mümkün.

Ayrıca, salgın şehrin kalabalık mahallerinde yaygın. Ne kadar önlem alınsa da maalesef, başkalarının sağlığını düşünmeyenler Covid-19’ü güçlendirdikçe güçlendiriyor.

Vaka sayısı ürkütücü boyutlarda.

Manzaranın değişmesi şart.

Kısıtlamaların olduğu zaman Batman’daki tablo ürkütmüyordu. Fakat şu an kötü bir tablo var karşımızda.

Covid-19 anılarım devam edecek.