Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarında her yıl binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmektedir. Son on yıllık istatistikler incelendiğinde ortalama olarak her yıl meydana gelen trafik kazalarında 3 binin üzerinde yurttaşımızın yaşamını kaybettiğini görmekteyiz.

Yaralananların sayısına ve meydana gelen maddi hasarın boyutuna bakıldığında tablonun iç karartıcılığı daha iyi görünebilmektedir.

Adı üzerinde kaza işte deyip işin içinden çıkma kolaylığına kaçma hakkına sahip değiliz. Evet meydana gelen olay bir kaza ancak, bu kazaların oluş nedenlerine baktığımızda bu kazalarının büyük bir çoğunluğunun cinayetten farksız kazalar olduğu gerçeğini de görmemiz gerekiyor. Çünkü binlerce cana mal olan kazaların büyük bölümü konulan kurallara uymamaktan ve yetersiz eğitimden kaynaklanmaktadır.

Hız sınırına uymamak

Alkollü araç kullanmak

Hatalı sollama yapmak

Kırmızı ışıkta geçmek

Emniyet kemeri takmamak

Araç bakımını yapmamak

Aşırı ve hatalı yük ve yolcu taşımak gibi nedenlerle meydana gelen kazalardaki can kayıplarına kaza deyip geçecek lükse sahip miyiz?

Trafik kazalarının azaltılması için gerekli önlemleri almak zorundayız. Bu nedenle de başta eksik olan kanun ve kuralların konulması ve bunların uygulanması için de sıkı bir denetim yapılması zorunludur.

Bunun dışında eğitim meselesine de ağırlık vermemiz gerekmektedir. Eğitim sadece ehliyet almak için geçilmesi gereken sınavdan ibaret değildir. Eğitim aynı zamanda kişinin kendisine ve muhatabı olduğu kesimlere zarar vermemesi için alması ve bilmesi gereken bilgiler bütünü olarak da tanımlanmalı ve anlaşılmalıdır. Bu nedenle de eğitime çocuk yaşta ağırlık verilmeli ve bu yaşam boyu sürdürülmelidir. Okullarda halen sürmekte olan trafik derslerinin üzerinde biraz daha hassasiyetle durulmasında fayda bulunmaktadır. Çünkü ülkemizde meydana gelen ölümlü trafik kazalarında yaşamlarını yitirenlerin yaklaşık beşte birlik bölümü 0-19 yaş grubunda bulunan çocuklarımızdır.

'Ağaç yaşken eğilir' mantığı ile küçük yaşlardan itibaren çocukları bilinçli olarak trafiğe hazırlamalıyız.  Çocuk Trafik Eğitim Parklarının gelecekte yaşanabilecek trafik kazalarını, insan kusurlarından kaynaklanacak olan olumsuzlukların ortadan kaldırma noktasında katkı sağlayacağına inanıyorum.

Anaokulu, ilk ve ortaöğretim öğrencilerine, derslerde öğrendikleri trafik bilgilerini uygulama fırsatı vermek, okul dışında her an karşı karşıya kalınan trafik ortamını trafik parklarında gerçekleştirmek ve trafik kültürünün oluşmasına yardımcı olmak amacıyla Çocuk Trafik Eğitim Parkları Yönetmeliği Yayımlanmıştır. (24.10.1998 tarih ve 23503 Sayılı Resmi Gazete) Ayrıca; Yönetmelikte park için belirlenen 4000 m2 alanın bulunamaması nedeniyle 18.05.2004 gün ve 53679 sayılı yazı ile, arsa alanı valiliklerin inisiyatifine bırakılmıştır. Her İl ve ilçelerde en az bir tane park açılması gerekir. Bugüne kadar 14 il 7 ilçede çocuk trafik eğitim parkı açılmış olup 12 il ve 8 ilçede arsa temin edilmiştir.

Karayolları trafik kanununun 124. Maddesinde bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre İl özel idareleri ve Belediyeler çocuk trafik eğitim parklarının oluşturulması ile görevlendirilmişlerdir.

Her yıl binlerce can alan bu sorunun en aza indirgenmesi için gerekil olan çalışmayı hepimizin birlikte vermesi gerekir. Aile, eğitim kurumu, kent yönetimleri bu konuya duyarlılık göstermeli ki meydana gelen kaza ve can kayıpları en aza indirgenebilsin. Yaz tatillerinde binlerce can verdiğimiz bu dönemde biz de bu konuya duyarlılık çağrısı yapma gereksinimi duyduk.

Selam ve dua ile...