Dernek Başkanı Hasan Argünağa; “Batman Çayı havzasında düşünülen yatırımlar için sorulara cevap verecekler var mı? Batman Çayındaki atıl araziler için çözümü sanayide aramak inanılır gibi değil. Batman Çayı havzasında sanayi demek, kirlilik, DSİ'nin onayı ise sorumsuzluk demektir. DSİ Genel Müdürlüğü'nün asli görevi Batman halkına sağlıklı su temin etmektir. DSİ su kaynaklarının güvenliği için ne yapıyor? Uygun yerde yatırımı alkışlarız, ancak çay havzasındaki araziler için imar izni ve en önemlisi sanayi yatırımı düşüncesi bile halk sağlığı cihetiyle tüyler ürperticidir. DSİ Genel Müdürlüğü yöneticileri Batman halkının içme suyunun çay yüzey sularından sağlandığını bilmiyorlar mı? Dicle Barajındaki bir kapak kopması, Hasankeyf'te çardakları su altında bırakmıştı, Batman Barajındaki bir kaza, bütün yatırımları yerle yeksan ederse, hesabını kim verecek? Ukrayna savaşı ile tarımın, toprağın ürünlerin değerini dünya anladı, Batman Çayı havzasındaki tarım alanlarını imara açmak topraktan gelecek verimi yok saymak değil midir? Atıl araziler nerede var, başka şekilde değerlendirilmesi hiç düşünüldü mü? Batman çayı üzerindeki köprülerin altlarında örülen duvarlar nedeniyle balıkların üreme alanlarına gitmeleri engellenmiş DSİ bunun için ne yapıyor? Takdirle karşıladığımız temeli atılmış mevcut OSB'nin atıksuları ile Batman'ın Raman Dağındaki çöp sahasından gelen, Binatlı ve Akça köylerini ve kentin güney yakasını tehdit eden ve Batman Çayına dökülen çöp suları için DSİ ne yapıyor? Batman Çayı havzasındaki hayvanların doğal yaşam alanlarını kimse düşündü mü, hangi tedbirler ile koruma sağlanacak?” dedi.