Yaz mevsimi artık iyice kendini gösteriyor.

40 Dereceyi aşan sıcaklıklar haliyle bunaltıyor…

Batman’da her yaz mevsiminde ise yürek yakan boğulma vakaları meydana geliyor.

Kimi zaman DSİ kanalları,

Kimi zaman Batman Barajı havzası,

Kimi zaman da çevredeki akarsularda

Acı haberler alıyoruz.

İlgili kurumlar kağıt üstünde bazı önlemler alıyor ama bunlar yeterli mi?

Elbette değil…

Bir şehirde yılda 15-20 boğulma vakası yaşanıyorsa burada ciddi bir sorun var demektir.

Daha çok piknik vakalarında meydana gelen bu vakalarda sorumlular elbette sadece ilgili kurum-kuruluşlar değil.

Ailelere de büyük sorumluluklar düşüyor.

Serinleme uğuruna çocuklarını gelişi güzel baraj havzasına bırakmamalıdır aileler.

Hele hele hafta sonu ailelerinden bağımsız arkadaş çevrelerinin bir araya geldiği genç yaştaki çocukların nereye gittiğinden ne yaptığından haberdar olunmalıdır.

Her hafta sonları sıklıkla yaşanan ve çoğu zaman ‘son dakika’ olarak geçilen bu acı haberlere son verilmelidir. İlgili kurumlar ve aileler üzerine düşenleri yapmalıdır.

Özellikle DSİ’ye ait sulama kanallarında ciddi bir düzensizlik söz konusu.

Geniş bir alanı kapsayan bu kanallara yönelik ciddi projeler geliştirilmeli.

Her önüne gelenin sulama kanallarına girememesi gerekiyor.

Yine Milli Eğitim Bakanlığı’nın projesi kapsamında belli yaştaki çocuklara verilen yüzme kurslarını da oldukça olumlu buluyorum.

Bu projenin daha da genişlemesi gerekiyor ve hatta ‘ilkokulda yüzme bilmeyen çocuk kalmayacak’ mottosuyla hareket edilmeli diye düşünüyorum.

İlkokula giden tüm çocuklara yüzme öğretilmelidir.

Zaten bu tür sorunlar da ‘eğitim’den geçer.

Eğitimin çözemeyeceği sorun yoktur.

Bu anlamlı projelerin geliştirilmesi ve daha geniş kesimlere ulaşılması bu üzücü olayları önemli ölçüde azaltacaktır.

Yine Valiliğin, Belediye’nin ve ilgili kuruluş olan DSİ’nin boğulma vakalarına yönelik farklı bakış açısı geliştirmesi gerekiyor.

Her yıl 15-20 canı yitirmek ne demek?

Kanal çevrelerinde gerekiyorsa özel güvenlik personelleri görev almalı.

Yine baraj havzasında vatandaşların sıklıkla piknik yaptığı bölgelere sınırlama veya gerekli güvenlik personelleri görev yapmalı.

Bu konuda birçok proje geliştirilebilir.

Üç ayı kapsayacak çalışmalarla boğulma vakaları önlenebilir.

Yeter ki ciddi bir irade ortaya konsun.

Gençlerimize de bir çift söz; “Ben iyi yüzücüyüm, bana bir şey olmaz” demeyin.

Baraj havzası oldukça tehlikeli hiç hesaba katmadığınız bir akıntı hayatınıza mal olabilir.

Son söz de ailelere; lütfen ama lütfen kısa süreli bir serinleme uğruna çocuklarınızı sık sık uyarın.

Baraj göleti, DSİ kanalları ve kontrolsüz akarsulardan uzak duralım.