*Petrolün dağı Raman, 1950'li yılların başında şen bir yerleşim birimiyle iç içeydi. Türkiye'nin petrolcüleri ‘petrol okulu’ olarak bilinen Raman'ı mesken edinmişti. Raman’daki havuz başında eğitimlerini alan petrolcüler, bir yerde tarih yazmıştı. İş güvenliğine harfiyen uyan eski petrol emekçileri kafalarına geçirdikleri baretlerle petrol sahalarının yolunu tutarlardı…

*1950'li Yıllarda şimdi ki rafinerinin temeli atıldığında; Batman ovasında ev yoktu. Rafineri dolum boşaltım tesisinin temelini atıldığında; DDY rayları rafineri içine kadar uzanıyordu. Bu şehrin temellerini atan o iz bırakan petrol emekçilerini saygıyla yad ediyoruz…

70 YIL ÖNCE BARET
Türkiye’de petrolün dağı Raman’da ‘Kara altını’ keşfedenler tarihe dipnot düşmüş.

1949 Yılında çekilen siyah-beyaz fotoğrafın güzelliğine bakın.

1947-1955 Yılları arasında bölgede üretilen ve ilk petrolcülerin buluştuğu Raman Dağı şen bir yerdi. Yakıtlı (Zeve) köyü ‘kara altın’la anılan Batman’ın eski bir köyü.

Türkiye'de ilk film gösteriminin yapıldığı yer Raman Dağıdır. Seyyar sinema, yabancı mühendislere özel evler, çamaşırhane, yemekhane, lokal ile petrolcüler için ilk lojmanların yapıldığı yer Raman’dı.

1940'lı Yılların sonunda dönemin Beşiri Kaymakamı, İluh kasabasının Nahiye Müdürü ve petrolcü yöneticiler, seyyar sinemada film izlemek için Raman Dağı’nın yolunu tutardı.

Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün de özel okul yaptırdığı Raman'da nice bürokratlar yetişti.

Konuyu dağıtmadan asıl meseleye dönelim. Petrolcülerin yıllar öncesinin çalışma koşullarını, en iyi anlatan belge niteliğindeki fotoğraflar özetliyor.

Raman Dağı’ndeki Yakıtlı (Zeve) köyü ortasındaki çatılı evler, küçük bir kasabayı andırıyor. O evlerde dönemin petrolcü emekçileri otururmuş. Köy ortasındaki Maden Teknik Arama’ya ait sosyal tesislerin içinde mini bir havuz var.  Havuz etrafında da gölgelik var. Yabancı mühendislerin kaldığı o sosyal tesiste tabiri caizse ‘yok’ yokmuş.

ABD’li Mühendisler iş güvenliği konusunda çok titizmiş.

Bakın eğitim için o havuz etrafında toplanan dönemin petrolcüleri, uzman petrolcüyü can kulağıyla dinliyor. 70 Yıl öncesinde konferans salonu yok ama işçiler, mini havuzun etrafında toplanıp uzman petrolcüden eğitim alıyor. O dönemlerdeki iş güvenliğinin şimdikinden çok daha iyi konumda olduğu bu fotoğraf bize anlatıyor…

RAMAN PETROLÜ BATMAN’A
Raman Dağı’nda eski petrolcülerin çalışma koşulları ağırdı ama iş güvenliğinde; bugünün koşullarına göre çok daha iyi durumda olduğunu yine tarihi fotoğraflardan öğreniyoruz.

Yıllar öncesinde Raman Dağı’ndaki petrolü Batman Rafinerisi’ne taşıyacak boru hattı döşenmiş.

O zamanlar kaynakçı ve boru monte ustaları, iş güvenliği tedbirlerini eksiksiz uygulamış.

Ağır iş makinelerinde çalışan operatör ve kaynakçı ustaları, 60-70 yıl öncesinde iş kazalarının sıfırlarda olduğunu kanıtlamış. O zamanlar petrolcü yöneticilerinin bir tutkusu da ABD'nin jip ve diğer marka araçlarıymış. Ne de güzel araçlarla seyahat etmiş dönemin petrolcüleri…

RAFİNERİNİN KALBİYDİ
1952 Yılında yapımına başlanılan Tüpraş Batman Rafinerisi’nin can damarı eski boşaltım tesisiydi. 2007 Yılında özelleştirildikten sonra birçok ünitesi yenilenen Batman Rafinerisi’nde eski dolum boşaltım tesisi duruyor mu durmuyor mu bilmiyoruz. Bildiğimiz bir tek şey var o da DDY raylarının rafineri tesisleri içine girdiği alanın halen işlediğidir.

Türkiye'de ilk rafinerinin kurulduğu Batman’da; eski petrolcülerin çalışma alanlarında yaşam bir başkaydı. O alanlar bir nehir gibi akardı gürül gürül. Şimdilerde her yer kurumuş dere yatağı gibi hazin bir görüntüye bürünmüş.
Raman Dağı’nda katı bir sessizlik var.
Petrolcülerin yüksek sesli konuşmaları duyulmuyor artık.
Bir zamanlar uzak geleceğin hayalini kuran petrol dağına yakın yerleşim biriminde oturanlar, artık küçülen petrol sektörleriyle geleceğe dair bir umut ışığı görmüyor. O eski petrolcülerin çalışma alanlarında şimdilerde hüzün hakim.

Kalın sağlıcakla…