*Geçmişi 80 yıla dayanan Batman kent merkezinin sembollerini bir bir kaybettik. Son 30 yılda petrol kentinin dününe dair ne sembol varsa elbirliğiyle ortadan kaldırdık. Ne güzel figürlerden olduk. Rafinerinin TCC kulesi, Çarşı’daki TMO’nun devasa siloları ve eski Kaymakamlık-Belediye binalarını da koruyamadık…

*Bir kala kala bu şehrin 80 yıllık DDY Gar binası, yanı başındaki yangın kulesi ile istasyon bahçesi kaldı… Bu alandaki yapıları da koruyamazsak, petrol kentinin dününe dair bir şey kalmayacak. TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’ndeki 1 No’lu Misafirhane ile Beyaz Saray, eski petrolcülerin mekanı sayılırdı. Günümüzde bu mekanlar da yok…

DDY GAR’I SİT ALANI…
1957 Yılında ‘İlçe’ olan Batman’a Giresun’un Alucra ilçesinden atanan Kaymakam merhum Altay Kancaal ‘anı’ defterine dipnot tutmuş;

“Ankara’dan trene bindim. 1.5 Gün süren yolculuktan sonra Batman DDY Gar istasyonuna indim. O dönemler çok gözde olan TPAO’nun üst düzey yetkilisi sanıp beni karşılamak için dönemin Bölge Müdürü’nün makam arabasını göndermişlerdi. Batman Gar’ında ilk dikkatimi çeken Emniyet Amiri’nin odasıydı. Dönemin TPAO Bölge Müdür Yardımcısı Suat Çalışlar ile Emniyet Amiri’nin Odası’nda oturduk…”

1955 Yılında ‘Belde’ olan Batman’ın ‘İlçe’ye geçiş yıllarını da şöyle özetlemiş ilk Kaymakam Kancaal; “Batman, ilçe öncesinde Beşiri kazasına bağlı İluh nahiyesinde DDY İstasyonunun bir durağı sayılırdı. Batman Rafinerisi’nin büyümesiyle İluh ‘İlçe’ yapıldı. Ben, ilk yöneticilerdendim. Kısa bir sürede ‘İlçe’ teşkilatlarını oluşturdum. Batman’da ‘polis’ olarak bir Cumali vardı, o da komiserdi. Emniyet Amirliği’nde 1 komiser, 2 polis memuru toplam üç kişiydiler. Bir de bir bekçi vardı…”

DDY Batman Garı, 1940’lı yılların başında açılınca dönemin Cumhurbaşkanları, Başbakanları, Devlet Bakanları ve üst düzey bürokratlarını ağırlamış.

Bu ‘şehri’ ‘şehir’ yapan bu istasyondur.

TPAO’DA ABD’Lİ MÜHENDİSLERİN MİSAFİRHANESİ
1950’li Yıllarda TPAO ile TÜPRAŞ Rafinerisi’nin ‘iç içe’ olduğu yıllarda Site Mahallesi, petrolcülerin semtiydi.

10 Oda’dan oluşan 1 Nolu Misafirhane’de 1990’lara kadar dönemin Cumhurbaşkanları ve Devlet Bakanları ağırlanırdı.

1 Nolu misafirhane, Batman Rafinerisi’nde ilk çalışan ABD’li mühendisler için yapılmıştı, sonra da TPAO’nun üst düzey yöneticileri bu mekanın müdavimleriydi.

Ekinliklerin adresi, 1 nolu misafirhaneydi.

1960 ve 70’lı yıllarda film çekmek için buraya gelenlerin konakladıkları yer misafirhaneydi.

Fatma Girik’ten Türkan Şoray’a… Fikret Hakan’dan Hakan Balamir’e dek ünlü sanatçılar kaldıkları 1 nolu misafirhaneyi öve öve bitirmezlerdi.

TPAO’daki ilk yapılardan biri de Misafirhane idi. O yapıyı da ne yazık ki, yıllar öncesinden yıktırdılar.

Site’nin önemli sembollerinden ‘Beyaz Saray’da yıkımdan nasibini alan yapıydı.

O Beyaz saray kimleri konuk etmedi ki?

Petrol emekçisinden, üst düzey bürokratın konakladığı o tarihi binanın gölgesinde geçen renkli resmi bayram kutlamaları ve nefes kesen futbol müsabakalarını izlemeye doyum olmazdı…

ESKİ BATMAN’A ÖZLEM

Batman’ın kalbi olan 1’nci Cadde’nin hemen bitiminde Toprak Mahsulleri Ofisi’nin devasa siloları vardı.

40-50 Yıl öncesinde çiftçinin adresi bu güzergahtı.

Eskiden birinci cadde’ye ‘Ofis caddesi’ denilirdi.

Ofis’in devasa siloları 2000’lerin başında kaldırılınca, Çarşı Mahallesi’nin o gizemli havası da değişti. Daracık sokakların olduğu ve ‘Şeho Merre’ lakaplı ilk muhtar merhum Şehmus Tunç’un mahallesi de öksüz kalmıştı.

Eski Oteller, sinema ve Kubba ailesinin ilk fırını, Sümerbank, Kıvırcıklar Market, Stüdyo Kemal’in fotoğraf stüdyosu da 1’nci caddeye veda edince; Çarşı hızla o eski işlek semt olmaktan uzaklaşmıştı.

Batman’ın o eski mekanları küçüktü ama bir başka güzeldi.

İluh-Tepebaşı’ndaki eski taş-toprak konakları bile betonlaştırdık.

Dün de Cumhuriyet Caddesi’ndeki eski Kaymakamlık, Belediye ve Tarım binasını güzelliğine dikkat çekmiştim ve bu şehri ‘şehir’ yapan o binaları koruyamamanın burukluğunu yaşadığımızın atını çizmiştim.

Kısaca düne dair ne varsa, koruyamadık.

Bir bir sembollerimizden olduk.

Elimizde bir kala 80 yıllık ‘DDY Gar’ı kaldı.

Bari tarihi ‘gar’ı koruyalım.

Sağlıkla kalın…