Günlerdir yüreğimiz ağzımızda, gözlerimiz televizyonlarda, kulaklarımız haberlerde, avuçlarımızı açmış dua ediyoruz…

Hayırlı haberler bekliyoruz milletçe…

Neden mi söz ediyorum?

Tabi ki yüreğimizi dağdar eden, uykularımızı kaçıran orman yangınlarından…

Tüm orman yangınlarının söndürüldüğü ve kontrol altına alındığı haberini duymak istiyoruz…

Yani; bir muştulu, müjdeli haber beklentisindeyiz.

Her gece başımı yastığıma koyarken nefis muhasebesi yaparım…

O gün normal hayatımda hangi hayırlı işleri yapmış, nerede yanlışlarım olmuş, kimi kırmış, üzmüşüm diye nefis muhasebesini yaparım.

Ayrıca, her gece başımı yastığıma koyduğumda insanlık ailesi için dua eder, zor duruma düşenler için özellikle Allah’a yakarır, fitne ve fesat peşinde koşanların oyunlarının bozulmasını dileyerek huzur ortamı için de avuç açar, zalimlerin, dessasların şerrinden ise Rabbime sığınırım…

İnanın son günlerde her gece orman yangınlarının olduğu coğrafyalarda yağmur yağması için de Allah’a dua ederim…

**

**

HAYRA ÇAĞIRAN TOPLULUK…

Eminim benim gibi dua eden milyonlar vardır bu ülkede…

Doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde belki milyonlarca insan orman yangınlarının sönmesi, belki rahmetin yağması için dua ederler.

Heyhat dualarımız kabul olmuyor…

İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak, adaleti gözetmek, Allah için Adil Şahitlik yapmakla emrolunmuşuz.

Allah, Müslümanların vasıflarını beyan etmiş, hayra çağıranların ancak kurtuluşa ereceklerini de Kur’an’da ifade etmiştir.

“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip, kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” Ali İmran Suresi 104. Ayet)

Ayet çok açık, hayra çağıran bir topluluktan söz ediyor, şerre, kötülüğe, zulme, vahşete değil.

Hayra çağıranlar insanlık ailesinin iyiliğini isteyenlerdir.

Orman yangınları olsun, başka meseleler olsun bizler hayra çağıranlardan olmalıyız. Eğer Müslüman isek, aksi hareket edemeyiz.

**

**

29 Haziran’da da bu köşede orman yangınlarına dikkat çekmiş, özel bir makale yazmıştım.

O günlerde de ülkemizin pek çok yerinde orman yangınları vardı ve her gün bilmem kaç büyük futbol sahası gibi ormanlık alanın tamamen yandığı haberlerini okuyorduk.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın resmi internet sitesi verilerini paylaşarak, “Ormanlarımız değil, Ciğerlerimiz yanıyor” başlıklı yazımda, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı rapora dikkat çekerek çok ciddi orman yangınlarının olabileceği sürece işaret etmiştim.

https://www.batmancagdas.com/ormanlarimiz-degil-cigerlerimiz-yaniyor-makale,14675.html

Mereto - ORMANLARIMIZ DEĞİL, CİĞERLERİMİZ YANIYOR!..

× Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

www.batmancagdas.com

Geçen bir aylık sürede ülkemizin çok değişik kentlerinde on binlerce hektar ormanlarımız yandı ve hala yanmaya devam ediyor…

Sabotaj iddiaları, yangın söndürme uçaklarımızın olmaması meselesine girmeyeceğim. Bu konuda çok desiseler üretiliyor, kışkırtıcı yayınlarla fitne ateşi harlanmak isteniyor.

Eski Bakanlardan Veysel Eroğlu’nun 49 uçağımızın olduğuna dair açıklamasına googleden herkes ulaşabilir, şimdi hiçbir yangın söndürme uçağımız yok diyenlere gösterilebilir diyerek bu konudaki tartışmaya noktayı koyuyorum.

Sabotajlarla ilgili olarak ülkeyi idare edenlerin beyanlarına bakarım. Suç işleyen, ormanları ateşe vermek isteyen alçakların kimliklerine bakmam. Sabotajlarla ilgili olarak 31 yıldır yazdığım yazılar, bakış açım ortadadır; ‘Her ne sebeple olursa olsun ve kimler tarafından çıkarılırsa çıkarılsın, ormanları yakanlar insanlık ailesinin yüz karası alçaklardır… Hiçbir gerekçe ormanları yakmak için mazeret olamaz…’

**

**

Bir kere daha diyorum; Ormanlar, dünyanın akciğeridir…

Dünyanın öte yakasında, Amazon’da, İsrail’de, herhangi bir ülkenin coğrafyasında ormanlar yanıyorsa, bilesiniz ki yanan dünyanın akciğeridir…

Sadece insanların değil, tüm hayvanların solunum için ihtiyaç duyduğu oksijeni sadece ağaçlar/ormanlar üretiyor.

Ormanlar yandığında eko sistem bozuluyor, milyarlarca, katrilyonlarca hayvan (böceğinden sürüngenine, kanatlısına kadar) cayır cayır yanarken, besin zinciri halkasındaki kopukluklarla büyük bir felakete doğru yol alıyoruz…

Bu felaket hepimiz içindir. Hepimiz sorumluyuz. Kentimizde olası orman yangınları için bilgilendirilmek istiyorum. Olası bir yangına ne kadar hazırlıklıyız, ne tür tedbirlerimiz var? Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzün bizleri bilgilendirmesinde yarar görüyorum. Olası orman yangınları için kentimizde bir çalıştay düzenlenmesini öneriyorum. Dizboyu kuru otların bulunduğu ormanlarımıza gözümüz gibi bakmalı, korumalıyız. Orman yangınlarının son bulması için yüce Allah’a yakararak yazımı bitiriyorum