Bir bayramın daha arifesindeyiz.

Mübarek Ramazan bayramını karşılıyoruz.

Her zaman olduğu gibi en çok sevinen minikler.

İyi ki de çocuklar var, onlar da olmasa manevi değerleri tek tek unutacağız.

Bir-iki kuşak eski büyüklerimizi dinlerken, onların zamanında bile bayramlarda ‘tat’ yokmuş. Onlar da önceki büyüklerinin bayramlarını gıpta ile dinliyormuş.

Hal böyle iken bizim zamanımızdaki yani şimdiki bayramlar da ‘tat’ nasıl kalsın?

Hele hele ülkedeki enflasyon gerçeği, bayramın tadını iyice kaçırdı.

Hayatından memnun olmayanların sayısı hızla artıyor.

Fakat bayram geldi ya yapabiliyorsak dertleri birkaç günlüğüne kenarda tutalım.

Azıcık da olsa ‘bayramı’ yaşamaya gayret edelim.

***

Çağdaş WebTV’nin ‘Bir Zamanlar Batman’ programı henüz üç bölümü geride bırakırken, güzel bir ilgiyle karşılaştı. Usta gazeteci Arif Arslan ve usta fotoğraf sanatçısı İrfan Tapan’ın sunumuyla Batman’ın tarihine ışık tutuluyor.

Geçtiğimiz günlerde ‘Tarihi Erzen’ konulu programa katılan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik’in açıklamaları ise adeta ‘ders’ niteliğindeydi.

3 Bin yıllık Erzen’in yerini tespit eden ilk isim olan Çevik’in, ‘mekan’ ile ‘insan’ arasındaki ilişkiyi anlatan sözleri tek kelimeyle mükemmeldi. Kenti yönetenlerin ve ilgili kurumlarda koltuk sahibi olanların da kanımca bu sözlerden dersler çıkarması gerekiyor.

Prof. Dr. Çevik, bakın neler diyordu; “İnsan ile mekan arasında iki tür ilişki vardır. Ya mekanda yaşarsınız, ya da mekanı yaşarsınız. Aynı cümleler değil, arada uçurum var. Mekanda yaşamak her gün aynı yerden geçersiniz ne o size bir şey söyler ne de siz ona bir şey söylersiniz. Ama mekanı yaşarsınız o coğrafya ile bir ünsiyet, aidiyet ilişkisi bir kimlik ilişkisi kurarsınız. Bizim Batmanlı çocuklara, Diyarbakırlı çocuklara, Mardinli çocuklara, Siirtli çocuklara 10 Bin yıllık bir geçmişin içinden geldiklerini, o kültürün son mirasçıları olduklarını hissettirmek, hatırlatma görevimiz var. Bunun için bizler varız...”

İnsanların mekanla olan ilişkisini çok kısa ve anlamlı sözlerle değerlendiriyordu Prof. Dr. Adnan Çevik…

Ne yazık ki bu coğrafyadaki zenginlikleri istenilen düzeyde ne ülkemize ne de Dünyaya tanıtamıyoruz. Elbette bazı gayretler ve çabalar var ama Erzen örneğinde olduğu gibi bu çalışmalar yeterli değil.

Batman’ın turizmdeki yerinin hep hatırı sayılır bir yerde olduğunu, turizmin başındaki isimlerin ise bu vizyondan uzak olduğundan Batman’ın tarihi ve doğasıyla tanıtılamadığını defalarca yazdık.

Konum olarak Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin’in gerisinde olmayan Batman havzasının içinde bulunduğu zenginliğiyle ilgili de Prof. Dr. Çevik’in tespitleri yerindeydi;

“Güneydoğu şehirlerinin tümü kıymetlidir şüphemiz. Ancak Batman biraz gözden ırak kalıyor gibi. Mardin ve Diyarbakır’ın gölgesinde kalıyor ama halbuki Batman en az onlar kadar zengin bir tarihi dokuya sahip. Herkes Batman’ı merkezden ibaret sanıyor. Petrolle birlikte bugünkü merkezin 80 yıllık geçmişi var ama Beşiri’den Erzeni’ne, Hallençemi’ye 8-10 bin yılık bir geçmişi insanlığın yerleşik hayata geçtiği yerler burası. Bu izleri görünür kılarsak turizm destinasyonu için mükemmel bölgeler burası. Bu çalışmaların bir koordine içinde yapılması gerekiyor. Bir şeyler yapılıyor ama kimsenin haberi olmuyor. Bunlara üzülüyoruz. Ürettiğimiz bilgilinin insanlara dokunması gerekiyor. Bu bilgiler Batmanlı çocuklara dokunmalı. Bilim insanları olarak isteğimiz bu.”

Ne kadar da önemli tespitler.

Batman’a sadece birkaç kez gelmiş olmasına rağmen çok önemli çalışmalar ve tespitler ortaya çıkaran Prof. Dr. Adnan Çevik gibi bilim insanlarından neden yararlanmıyoruz anlamış değilim doğrusu.

Yıllardır Batman’ın turizmde hak ettiği noktada olmadığını yazıp, çiziyoruz.

Birileri de bu eleştirileri ‘şahsi’ algılıyor.

Değil arkadaş değil.

Sizinle ne işimiz olacak ki?

Üzüldüğümüz nokta bu şehrin tanıtımını sadece gıda ürünlerinden ve çektiğiniz bireysel halaydan sanmanız.

Ben bir Batmanlı ve gazeteci olarak değerli bir bilim insanının tespitlerini dinlerken, “Sahi bu şehri neden hak ettiği şekilde tanıtamıyoruz” diye özeleştiri yapabiliyorum.

Sahi turizmin başındaki yöneticiler, bu durumdan sizler de bir özeleştiri çıkarabiliyor musunuz?

Sanmıyorum doğrusu.

Neyse bayramı karşılıyoruz.

Bayramın hatırına eleştiri dozunu çok da artırmamayım.

Batman’a turizmde daha fazla haksızlık etmeyin ve bulunduğunuz konumların hakkını verin.

Herkese iyi bayramlar.