**Batman’ın tarihi ile yaşıt olan 82 yaşındaki Nuri Koyuncu, 50’li yıllarda petrol kasabasındaki küçük cezaevinin Yeni Mahalle’de olduğunu söylüyor ve ekliyor; “O cezaevinde kısa bir süre kaldım. Bir görevli vardı, bekçisi bile yoktu. Sonradan bizi Beşiri Cezaevine gönderdiler…”

**Batman’ın 40-50 ve 60’lı yıllarda farklı meslek gruplarını da anlatan Koyuncu: “Mesleklerinde deneyimli olmayanlar her işe giremezdi. Batman’ın sanatkar-zanaatkarları kaliteli iş yaparlardı” diyor.

İLK CEZAEVİ YENİ MAHALLEYDİ
Adı her ne kadar ‘Yeni’ de olsa Batman’ın eski semtlerinden biri de Yeni Mahalle’dir…

Sırtını eski Çarşı merkezine dayayan Yeni Mahalle’nin ortasındaki o eski cezaevinin devasa taşları hala ayakta.

Bu şehrin o eski mahallesinde oturanlar, ilk cezaevinin bulunduğu sokağı dün gibi hatırlıyor.

1006 Sokakta 2.5 Metre yükseklikteki o kalın taşlardan yapılı duvarı görenler ‘bu devasa taşlar da neyin nesi, acaba tarihi bir konak mı?’ diyor.

O küçük petrol kasabasının ilk cezaevinde bir süre kalan ilk esnaflardan Nuri Koyuncu, tek salon ve tek odalı cezaevini birkaç kelime ile özetliyor; “1950’li yıllarda Batman Cezaevine girdiğimde bir görevli vardı, o da yaşlıydı. Dışarıda bekçi bile yoktu. Taştan yapılı cezaevi, mahallenin ortasındaydı. Bir süre kaldık, sonradan bizi Beşiri Cezaevine gönderdiler. Beşiri Cezaevinde de birkaç kez yattım.”

BURASI BEŞİRİ CEZAEVİ…
Batman’ın 8 Bin nüfuslu Beşiri ilçesindeki eski cezaevinden tarihi bir kare…

O eski cezaevi binası uzun bir süre önce kapatıldı ve yıkıldı…

1985 Yılında Beşiri eski cezaevinde kısa bir süre yatan Nuri Koyuncu, giriş kapısında kara tahtaya yazılan hükümlü ve tutuklu sayısının önünde hatıra fotoğrafı için ceza evi fotoğrafçısına poz vermiş.

1992 Yılına kadar Beşiri’de hükümlü ve tutuklular vardı. O eski cezaevinin son konuklarından biri de belki de Nuri Koyuncu’ydu…

Tarih; 22.10.1985…

O kara tahtadaki hükümlü ve tutuklu sayısını gösteren çizelgede 19’u hükümlü, 8’i de tutuklu olmak üzere toplam 27 kişinin o tarihte Beşiri Cezaevi’nde kaldığını gösteriyor.

Şimdi o küçük cezaevinin yerinde yeller esiyor ama birkaç kilometre ötede yüksek güvenlikli cezaevi binasının son rötuşları elden geçiriliyor Beşiri’nin yeni cezaevinde…

BU ŞEHRİN İLK ESNAFLARI…
Batman’ın ilk esnaflarından 50-60 yıl öncesine kadar olan zanaatkarları da unutmuyor Nuri Koyuncu; “İlk fotoğrafçısından değirmencisine, manifaturacısından hamamcıya, sinemacısından kasaplara, faytanculardan taksicilere kadar hemen hemen tüm o eski esnafları bilirim, tanırım…”

Kimdi o esnaflar?
İl fotoğrafçı Kadri Tapan’dı, sonradan çocukları Cihan ve Kemal Tapan bu mesleği sürdürdü. Şemdin Turan, Necat Özavcı, Foto Hakan gibi isimler de şehrin ilk fotoğrafçılarıydı…

Kırtasiyecilerden de Selahattin Turan, Serbest Koyuncu, Cemil Coşkun ve Şevket Çelebi mesleğin ilklerindendi. Eski Belediye Başkanvekili Şevki Akın ise Batman’ın ilk manifaturacılarındandır.

Değirmenciler Özevinler’di… Özevin ailesi, Arıkan’lar ile birlikte Batman’a sinemayı getirmişti. İlk hamamı da Estelli Faik Yılmaz yapmıştı. Eski Vakıfbank sokağında havuzlu hamamın ikinci şubesi Lale Cami yakınındaki sokaktaydı. Bu hamamı da bir süre Hayrettin Vural çalıştırdı.

MTA ve TPAO’da çalışanlar, Batman’ın eski terzilerinde mutlaka kıyafet diktirirlerdi. Talat Çengel, Ethem Amcaoğlu ve Muhip Atakan, onlarca terzi yetiştirmişti.

1960 ve 70’li yıllara kadar Kıvırcıklar ve Tanıklar, Batman’ın marketçilik ve dondurma sektöründe iddialı isimlerdi. Bu iki ailenin fertleri, 80’li yılların başında İzmir’in yolunu tuttu.

İlk kuaförler ise Mardinli Abdulkadir usta ve oğlu Talat’tı... Camcı Mahmut ustanın aile fertleri de bir süre kuaförlük yapmıştı.

Mağazaların olmadığı dönemlerde giyim sektöründe hizmet verenler Toprak ailesi ve Hasankeyfli Aydağ’lardı…

“EN GÜZEL OYUNUMUZ RAYLARA
MADENİ PARA BIRAKMAKTI”
Çocukluğu ve gençliği İluh deresi civarında geçen Nuri Koyuncu, çocukluk dönemindeki ilginç bir oyunu da anlatıyor; “Hüsnü Tavukçu’nun evinde otururken DDY rayları bize çok yakındı. Trenin geliş ve gidiş saatlerinde madeni paraları raylar üzerine bırakırdık. O tonlarca ağırlıktaki vagonlar paranın üzerinden geçerken madeni paranın ne kadar büyüdüğünü görürdük. En büyük oyun alanlarımızdan biri de buydu…”

Hala merhum babası Hacı Felek Koyuncu’nun İluh deresi kenarına yaptığı çiftliğin besiciler tarafından unutulmadığını da söylüyor Koyuncu; “Aradan 60-70 yıl geçmiş, besicilik yapan ailelerin babamın çiftliğini ve çalıştığı yeri hatırlamasından duygulanıyorum, o eski günlere gidiyorum.”

İşte şehrin birçok yönüne tanıklık yapan Koyuncu’nun anıları…

Bu anılar, Batman’ın dününe dipnot düşüyor.