Üst düzey yetkililer, bu kampı görmek için peş peşe heyetlerle Ankara-Batman seferini yapan Güney Ekspresiyle Batman’ın yolunu tutardı. Türkiye’de petrolün tarihini yazan Bolulu Cevat Eyüp Taşman, Amerika’dan getirdiği petrolcülerle Raman Dağı’ndaki kampta karargah kurmuştu. İlk petrolcüler, araçları bozulduğunda; yollarda mahsur kalırlardı. İşte Batman’ın dününe dair bazı kareler daha.
MEYMUNE KAMPINDA AİLE ORTAMI
Ülkenin ilk petrolcüleri mesai bitiminde yorgunluğu Meymuniye boğazındaki kamp lokalinde atardı. 1940’lı Yılların başında Meymune Boğazı, şimdi ki Tüpraş Batman Rafinerisi gibi geniş bir alanı kapsardı. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, ilk gezisini 1944 yılında Meymune boğazına yapmıştı. Başbakanlık Teftiş umumi heyeti Fuat Sirmen, Mazlum Öğet, Ziya Kirman, Necdet Uluğ ve Reşit Yonca’dan oluşan üst düzey yetkililer, Meymune Boğazındaki küçük rafineri ile ilk petrol kuyularında incelemelerde bulunmuştu. TPAO kurulmadan önce MTA ilk Genel Müdürü İhsan Ruhi Berent ve Necdet Egeran, Ankara’dan gelen teftiş umumi heyete brifing vermişti. Küçük rafinerinin alanında ilk petrol malzemelerini inceleyen heyet objektiflere böyle yansımıştı.
ABD’Lİ SONDÖRLER VE TAŞMAN
Türkiye’nin ilk petrolcüsü Cevat Eyüp Taşman, Amerika’da birlikte okuduğu ABD’li sondörleri de Raman dağında çalışmaya ikna etmişi. Çalışma koşullarının ağır olduğu o dönemde ABD’li mühendisler Raman Dağı’nda çalışırdı. Eşi Mehlika Taşman’la Raman ve Garzan’da kamplarında görev yapan Cevat Eyüp Taşman, ABD’li sondörlerin gölge gibi izlerdi. Petrol üretiminin her geçen gün arttığı Raman’da o yıllarda merkez kampın bir bölümünü Garzan’a kaydıran Taşman, 1955 yılında TPAO’nun kurulmasında da emeği olan ve petrolcülük tarihine adını altın harflerle yazdıran petrolcü olmuştu.
PETROLCÜLER YOLLARDA MAHSUR KALIRDI
Bu siyah-beyaz kare, Batman Ovası’nda çekildi. 1940’lı Yılların başında Diyarbakır’dan Batman-Raman’a dönüş yapan bir grup petrolcünün aracı, Raman’a varmadan Binatlı (Bıleyder) köyü yakınında arızalanmıştı. Dönemin MTA Enstitüsü’nde görev yapan Cahide Ünsalanel, Mehlika Taşman ve Lütfiye Erenboz, ABD’li bir petrol mühendisliyle arızalanan aracın önünde bu hatıra kareyi çekmişti. 1940’lı Yıllarda petrolcülerin sıklıkla kullandığı dağ aracı olan Cip arızalanınca şoför, arızayı gidermeye çalışırken, o fedakar petrolcüler de objektife böyle yansımıştı.
İLK PETROLCÜLER AİLE GİBİYDİ
Meymune Boğazı’nda 1940 ile 1952 yılları arasında Raman ve Şark petrollerinin arama ve kuruluşunda iki katlı konut vardı. Bu konutta Türkiye’nin ilk petrolcüleri ile ABD’li petrolcüler kalırdı. Cevat Eyüp Taşman, konağın holünde petrolcülerle bir araya gelirdi. ABD’li mühendislerden Samuel Russell, Polonyalı Makiyeviç, kamp doktoru Mustafa Aytaç, Kemal Lokman ve Cevat Eyüp Taşman’ın da aralarında bulunduğu ilk petrolcüler, büyük bir aile gibiydi. Konağın lokal bölümünde akşam yemeğinde bir araya gelen MTA’nın ilk çalışanlarının güvenliğini ise o dönemlerde Koruma Birliği zabitleri sağlardı.