MANYETOLU TELEFONLA GÖRÜŞME!

Hasan Hüseyin Ural aslen İstanbulluydu ama 1940 ile 1955 yılları arasında görev yaptığı Raman dağında herkesin takdirini kazanmıştı. O dönemler Raman’da kalanlar manyetolu telefonla iletişim kurabiliyordu. Hasan Hüseyin Ural, petrolün dağında unutmadığı bir anısını Ural, şöyle anlatıyor: “Şehirlerarası telefonla görüşmek zordu. Bir gün İstanbul’daki aileme telefon etmek için izin aldım. Tam bir gün Beşiri’deki PTT şubesinde telefon sırsını bekledim. Sıra gelmeyince de Raman kampının yolunu tuttum. O zamanlar koşullar böyleydi.”

RAMAN’DA KAR ESARETİ OLURDU

1940’larda Raman’ı keşfeden MTA Enstitüsü’nün Yüksek Petrol Mühendisleri ve dönemin petrol emekçileri, yoğun kar yağışından zaman zaman yollarda mahsur kalırdı. O dönemlerde Baş Sondör olarak çalışan Ahmet Ardıç, bir vardiyada 14-15 işçinin çalıştığına dikkat çekiyordu. Ardıç, Raman Dağı’nda yıllar önce yaşanan kar fırtınası ve tipiyi böyle özetlemiş: “Birbirimizin elini tutarak kar fırtınasında kampa ulaşmaya çalışırdık. Dizimize kadar vuran kar’da kampa yürümek meseleydi. Bir gün çok üşümüştük. Kampa varınca elimimizi yüzümüzü karla ovdular. Sonra da çay verip sobaya birden değil de yavaş yavaş bizi yaklaştırdılar. Isınma yöntemini de böylece öğrenmiştik.”

SPOR SALONUNUN ADINI TAŞIDIĞI MÜHENDİS

Yüksek petrol mühendisi ve TPAO’nun ilk sondaj müdürlerinden Melih Genca’nın adı; TPAO Sitesi’ndeki kapalı spor salonunda yaşatılıyor. Eski petrolcülerin deyimiyle ‘Deli dolu ama sevimli’ sima Genca idi. 1950’li Yıllarda Genca, Adana’dan getirdiği özel otomobille Raman Dağı’ndaki petrol sahalarını karış karış gezerdi. TPAO’da başarılı çalışmalarıyla halen anılan eski petrol yüksek mühendisi merhum Genca, 1960’lı yıllara kadar çok sevdiği özel otomobille Raman Dağı’nda bu pozu vermişti. TPAO’nun yıllarca turnuva, güreş müsabakaları ve bir dizi etkinliğin yapıldığı tarihi binaya; yıllar önce Genca’nın adı verilmişti.

PROFESYONEL SONDÖRLERE TAŞ ÇIKARMIŞTI

Tarih, 31 Mart 1968. Yer, Raman Dağı. ‘Sondör’ kursuna katılanların tamamı o dönemlerde Midyat, Gercüş ve İluh’ta yaşamını sürdüren ailelerin bireyleriydiler. MTA Enstitüsü ile TPAO’nun petrol kuyularında yıllarca çalıştıktan sonra açılan sondörlük kursuna katılanların tümü sözlü mülakattan geçiyordu. İşte 56 yıl önce sondörlük kursunu kazanan Batman’ın eski petrol emekçileri: “Sabri Şimşek, Abdurrahman Dalgıç, İbrahim Erken, Hüseyin Kuşçu, Sadi Şahin, Hamit Çalışkan, M. Sait Zorluoğlu, Esat Atuğ ve Mehmet Ali Ayata.” Karedeki bu simaların çoğu hayatta değil.

Kaynak: HABER MERKEZİ