İşte son 30 yılda Hasankeyf’in unutulmaz karelerini donduran fotoğraf sanatçısı İrfan Tapan’ın belleklerde iz bırakan kareleri. 

MAĞARA’DA YAŞAM BİR BAŞKAYDI 

Bu fotoğraf karesi, 30 yıl önce Hasankeyf kalesine çekildi. Helenistik dönemine ait mağaralar kışın sıcak, yazın ise serin olurdu. O yıllarda Hasankeyf kalesinde restorant işletmeciliği yapan Ramazan Ayhan’ın mağaradaki evinde ‘yok’ yoktu. Elektrik ve suyun bulunduğu mağara, konforlu konutlar ayarındaydı. Yöreye özgü halılar, eski mobilyalar ve eski televizyonlar ile buzdolabının bulunduğu mağaraya; o dönemler çekilen florans aydınlatma ayrı bir hava kazandırmıştı. Duvarlarda yörenin nakış işlemeleri, duvar halıları, yastık ve minderler ise mağaraya ayrı bir güzellik katmıştı. Şimdilerde bu görüntüler, fotoğraf karelerinde kaldı. Hasankeyf kalesindeki mağaralar boşaltılınca; Hasankeyfliler eski yerleşim biriminin yolunu tutmuştu. 

KALEYE BÖYLE SU TAŞINIRDI

30-40 Yıl öncesinde Hasankeyf kalesinde yaşayan aileler vardı. Su sıkıntısı çeken Hasankeyfliler, Dicle nehrinden yararlanırdı. Küçükler, merkeplerle kaygan taşların olduğu merdivenlerden Dicle kıyısının yolunu tutardı. Bakraç ve su bidonlarını dolduran ilkokul öğrencileri, merkeplerle kaledeki evlere su taşırdı. Yıllara meydan okuyan tarihi kalenin dili olsa da eski Hasankeyfli ailelerin çektikleri ‘çile’ dolu yılları anlatabilse. Günümüzde eski kale yolu tamamen toprakla doldu.

DİCLE KIYISINDA KARDAN ADAM

Tarihi ilçe Hasankeyf’e komşu olan Dicle Nehri, dört mevsimde de ‘antik kent’e hayat verirdi. 2000’li Yılların başına kadar kar yağışının etkili olduğu Hasankeyf’te Aralık ve Ocak aylarında etrafı ‘beyaz’a bürünürdü. Hasankeyf’in küçük rehberleri, dört mevsimde de tarihi ilçeye gelen konuklara şehir  efsaneleri anlatırken, kış mevsiminde de yerli ve yabancı konukların ilgisini çekmek için nehir kıyısında ‘kardan adam’ yaparlardı. İşte fotoğraf sanatçısı Tapan’ın, 23 yıl önce Dicle Nehri kıyısında çektiği karlı manzara. Şimdilerde bu manzaralar yok.

HASANKEYF’TE PAPATYA TARLASI 

Bu karenin çekildiği yer; şimdilerde Ilısu-Veysel Eroğlu Baraj gölü havzası oldu. Tarihi ilçe sular altından kalmadan önce Dicle Vadisi, yörenin en verimli topraklarıydı. Her ürünün yetiştiği nehir kıyısı papatya ve gelincik tarlarına dönüşürdü. Aromasıyla damak tadı bırakan incirler, yaz mevsiminin en çok satılan ürünlerindendi. Dicle nehrine komşu olan verimli topraklar, bahar mevsiminde papatya ve gelincik tarlalarıyla adeta renk cümbüşünü andırırdı. Hasankeyf’e gelen konuklar Dicle Nehri vadisinin manzarasına hayran kalırdı. 

Kaynak: HABER MERKEZİ