Batman’da son yıllarda artan intihar vakaları, sadece bireysel psikolojik sorunlarla açıklanamaz. Bu, hepimizin yüzleşmesi gereken toplumsal bir krizdir. İntihar, bireyin yalnızca kendi içinde verdiği bir karar değil içinde bulunduğu sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların bir sonucudur. Peki, nasıl bu noktaya geliyoruz ve toplum olarak ne yapmalıyız?
Neden Buradayız?
Umutsuzluk yayılıyor: İşsizlik, geçim sıkıntısı ve geleceğe dair belirsizlik, insanları çıkışsız bir noktaya sürüklüyor.
Sosyal destek eksikliği: Aile içinde ve toplulukta yalnız hisseden bireyler, yaşadıkları duygusal yükü paylaşamıyor.
Ruh sağlığı hâlâ bir tabu: Psikolojik destek aramak birçok kişi için hâlâ bir utanç kaynağı olarak görülüyor.
Medyada yanlış dil: İntihar haberlerinin sorumsuzca verilmesi, farkında olmadan yeni vakaları tetikleyebiliyor.
Toplumsal baskılar: Duygularını ifade etmekten çekinen bireyler, kendilerini sıkışmış hissediyor ve çözüm arayamıyor.
Ne Yapmalıyız?
Ruh sağlığı hizmetlerine erişimi artırmalıyız: Psikolojik destek almak lüks değilbir ihtiyaçtır. Daha erişilebilir ve ücretsiz destek mekanizmaları oluşturmalıyız.
Aile ve sosyal bağları güçlendirmeliyiz: Birbirimize gerçekten kulak vermeli, destekleyici topluluklar yaratmalıyız.
Ekonomik ve eğitim fırsatlarını genişletmeliyiz: İnsanlara gelecek umudu sunmalı, özellikle gençleri desteklemeliyiz.
Medya dilini sorumlu hâle getirmeliyiz: İntihar haberleri, teşvik edici değilbilinçlendirici şekilde ele alınmalıdır.
Toplumsal farkındalık yaratmalıyız: Psikolojik destek aramak bir zayıflık değil
İntihar, bireyin sessiz çığlığı değil, hepimizin duyması gereken bir çağrıdır. Görmezden gelmek, yok saymak, "geçer" demek bir çözüm değildir. Asıl ihtiyaç duyulan şey, anlamak, hissetmek ve gerçekten yanında olmaktır.Bazen en büyük fark, yargılamadan dinlemekle başlar. "Nasılsın?" diye sormak, "Buradayım" diyebilmek, yalnız olmadığını hissettirebilmektir. Kimi zaman profesyonel destek aramaya teşvik etmek, kimi zaman sadece yanında durmaktır. Toplum olarak ruh sağlığını ciddiye almak zorundayız.
Okullarda, iş yerlerinde, aile içinde daha açık ve kapsayıcı bir dil geliştirmeliyiz. Destek mekanizmalarını güçlendirmeli, ruh sağlığı hizmetlerine erişimi artırmalıyız. Çünkü kriz anında bir telefon hattı, bir dost eli ya da güvenli bir ortam, bir hayatı kurtarabilir.Bugün bir adım atalım.
Birbirimize kulak verelim.
Çünkü değişim, anlamak ve destek olmakla başlar.