*26 Yıldır petrol sektöründe yer alan Lukoıl Eurasia Petrol A.Ş. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürü Yılmaz Tüzün, Batman Çağdaş’a petrol sektörünün durumunu anlattı. 1955 Yılından beri üretimde olan Batman Rafinerisi’nin bölgedeki yakıt bayilerinin taleplerini karşılayamadığını belirten Tüzün, “Batman Rafinerisi hem üretim hem de işçi sayısında 1970’lerin gerisinde kaldı” dedi.

*Batman Rafinerisi’nin 2007 yılında özelleştirilmesinin ardından yerinde saydığına işaret eden Tüzün, “Batman Rafinerisi sadece belli standartlara uyma ve makyaj görevi yapıyor. Batman Rafinerisi büyüyeceğine küçüldü” diyor.

-Batman'da akaryakıt sektörünün gelişmesinde katkınız var. Sizi ve sektörü tanıyabilir miyiz?

Akaryakıt sektörü benim aklımda olan bir sektör değildi. Üniversiteden sonra ailemden kalan arazilerde çiftçilik yaptım. Çiftçilikten, akaryakıt sektörüne atıldım. Hiç bilmediğim bir sektördü. Sektöre 26 sene önce başladığımda bir personel olarak başladım ve başladıktan 15 gün sonra da yönetim kurulu üyeleri Batman’a geldi. Yönetim kurulu üyeleri burada şube açacaklarını ve beni de müdür olarak görmek istediklerini ifade ettiler. Tabi bu teklife ‘olur’ dedim. Aytemiz şirketinde işe başladım. Aytemiz o zaman yeni kurulmuştu. Yaklaşık 10 kadar uluslararası şirket vardı. Meslekteki 45'inci günümde tüm yönetim kurulu üyeleri yine gelip burada ‘Bölge müdürlüğü’ açacaklarını söylediler. Beni de ‘Bölge müdürü’ olarak görmek istediklerini söylediler.

-Bölge Müdürlüğü beklemediğiniz bir görev miydi?

Evet beklemediğim bir görevdi. Normal personel olarak başladığım bu sektörde 15'inci günde şube müdürü ve 45'inci günde de bölge müdürü oldum.

-O zamanlar sizin bölgeye bağlı kaç şube vardı?

O zamanlar şirket yeni yapılandığı için serbest piyasa ekonomisi vardı. Serbest piyasa ekonomisinde dileyen şirket dilediği bayi’ye satabiliyordu. Bayiler akaryakıt sattığı için de bayilerin hiç bir önemi yoktu. 1998’den itibaren Aytemiz hızlı bir şekilde yapılanmaya başladı. Türkiye'nin farklı yerlerinde depolama tesisleri kurmak için talepler alınmaya başlandı. Şirket, Türkiye'de büyümek istiyordu. O dönemler şirketin önü açıktı ve iyi de para kazanılıyordu. Günden güne istasyonlar kurulmaya başlandı.

-Şirket sadece Doğu ve Güneydoğuda mı örgütlenmeye başladı yoksa Türkiye genelinde mi?

Evet Türkiye genelinde örgütlenmeye başladı. 2000'li yıllara kadar 200 istasyona ulaştık. 4 Yıllık zaman içerisinde 200 tane bayilik verdik. Zaman geçtikçe şirket büyümeye başladı ve şirkete uluslararası alandan da teklifler gelmeye başladı. Markalaşınca uluslararası şirketlerin dikkatini çekti ve teklifler aldı. 2002 senesinde iş insanı Turgay Ciner şirkete bir ortaklık teklif etti ve yüzde 49 kadar hisse satın aldı. 2000'li yıllarda Aytemiz'in ismi değişti ve ‘Akpet’ oldu. Ciner grubu ile 2 yıllık bir ortaklık devam etti. Daha sonra anlaşma sağlanamadı çünkü onlar medya sektöründe bizler ise akaryakıt sektöründeydik.  Onların farklı talepleri vardı. 2008 Yılında da Rus şirker Lukoil Akpet'i satın aldı. Yine bu senede yapılanma oldu. Rus Lukoıl dünyanın en büyük ikinci petrol şirketidir. Tabi bölge müdürlüğü görevimize de devam ettik.

- Şuanda Doğu ve Güneydoğu bölgesi size mi bağlı?

Evet Doğu ve Güneydoğu Bölgesi ile beraber Karadeniz'in bir kısmına da ‘Bölge müdürlüğü’ yapıyorum. Gümüşhane ve Bayburt da bana bağlı. Toplam bana bağlı olan il sayısı 21 ve bayi olarak da 61 aktif istasyon bize bağlı. Şirketin Türkiye genelinde 500 istasyonu var.

-Efendim, 3 tane çok önemli bir şirket de çalıştınız. Türkiye’de önemli firmalarda görev aldınız. Bu geçişlerde sıkıntı yaşadınız mı?

Geçiş süreçlerinde zorlanma yerine aksine tamamen rahata kavuştuk. Daha profesyonel şirket olunca bizim içinde kolaylık oldu. Ben akaryakıt sektöründe çekirdekten yetişmeyim. İşin mutfağından geldim. Hiç bir zorluk yaşamadım. Geçtikçe de şirket emin adımlarla büyüyor. Bakın, Lukoil Rusya'nın en büyük petrol şirketi. Şirket dünyada 100'ün üzerinde farklı yerlerde faaliyet içinde. Dünyanın en büyük rafineri de bu şirketin elinde.

-Uzun süredir petrol sektöründesiniz. Batman Rafinerisi günümüzün koşullarına göre bölgedeki akaryakıt istasyonlarının ihtiyaçlarını karşılamadığını hepimiz biliyoruz. Neler söylemek istersiniz?

Dikkat ederseniz Batman Tüpraş Rafinerisi 1955'den beri faaliyette ve şu anki üretim kapasitesi ve işçi sayısı 1970'lerin çok gerisinde. Büyüme yerine küçülmüş. Batman'da üretilen petrol normal şartlarda ham petrolden işlenen motorin ve benzin direkt satılamıyor. Kükürt oranı fazla olduğundan ve insan sağlığına zarar verdiği için direkt satılamıyor.  İşte bunu parçalatmak için Kırıkkale, İzmir ve İzmit rafinerilerine gönderiliyor. Nakliye maliyetleri de çabası. Batman ve bölge bunu hak etmiyor.

-Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Batman'a yapılması gereken rafineyi Kırıkkale'ye yaptı. Batman birazda üvey evlat muamelesi gördü. Bu sektörün içinde olan biri olarak bu durum sizi üzmüyor mu?

Üzüyor tabi. Bölgedeki tüm illerin Batman Tüpraş rafinerisinden ürün alması lazım ama maalesef böyle değil.  Devletin tekelinde olan ve en çok para kazandırması gereken kuruluşlar TPAO, TÜPRAŞ ve BOTAŞ'tı. Bakın özelleştirmenin amacı nedir? Daha iyi bir hizmet ve daha iyi bir katkı sağlamaktır. Ama maalesef burada tersi yaşandı. Tüpraş özelleştikten sonra şehre bir faydası olmadı. Batman Tüpraş rafinerisi sadece belli standartlara uyma ve makyaj görevi görüyor. Üretim açısından herhangi bir farklılık göremiyorum. Ne olması gerekiyor? Bugün çevre illerin tamamımın ihtiyaçlarının buradan karşılanması gerekiyor. Benim bölgede aktif 60 istasyonum var. En az 40 tane istasyona ikmal yapmam lazım ama 10 taneden fazlasına yapamıyorum. Her gün de bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Bayilerin üzerindeki külfet gittikçe artıyor. Batman'da ürün alması gereken Batman bayisini ben Mersin'e gönderiyorum. Nakliyenin ne kadar pahallı olduğu da aşikar. Akaryakıt fiyatlarının yükselmesine bağlı olarak birçok işletme de kapandı. Kapanan işletme istihdamın durması demektir.

-Günlük petrol üretiminin arttığı bir dönemde sadece Batman bölgesinde günde 40 bin varil petrol üretiliyor. Petrol üretiminin artığı bir dönemde Batman rafinerisinin geride kalması yaman bir çelişki değil mi? Tüpraş Batman Rafinerisi’nin kendini bu üretime göre ayarlamamasına ne diyecek siniz?

Rafineri aktif bir halde çalışırsa ve bütün modernizasyonlar yapılırsa eskisi gibi elimizde petrol olmasa bile ithalat yapılabilir. Yeter ki rafineri hantallığı üzerinden atsın. Bölgenin en büyük sorunu işsizliktir. 1970'li Yıllardaki işçi sayısına bakın. Geçmişte Tüpraş ve TPAO'da yaklaşık 8 bin kişi çalışırken günümüzde ise bu sayı çok düşük. Ünitelerin yapılması ve devreye girmesi sadece Batman’a değil tüm bölge illerinin tamamına büyük katkı ve fayda sağlayacak. Bugün sektörün ayakta kalabilmesi için mutlak suretle Batman rafinerisinin daha aktif çalışması gerekiyor.

-2022 Yılında bölgede akaryakıt istasyonlarının çektiği sıkıntılar nelerdir?

Şimdi çektiğimiz en büyük sıkıntı yılı ikiye bölerek ifade etmek isterim. Akaryakıt sektöründe çok farklılıklar oluyor. Yılı ikiye böldüğümüzde yılın ilk 6 ayında herkes para kazandı. Zamlar ve stoklardan dolayı gerek dağıtıcı şirketler ve bayiler para kazandı. Sandılar ki yılın ikinci yarısında da böyle kar edecekler. Maalesef ki son 4 aydır akaryakıt sektöründe para kazanan yok. Herkes zarar ediyor. Bunlar Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın yansımalarıdır. 2022 Yılı petrol sektörü açısından çok iyi bir yıl değildi. Temennimiz odur ki; 2023 yılında daha iyi bir yere gelelim. Ama önümüzde seçim var. Bakalım bu seçim nasıl bir külfet getirecek. Devletin en büyük katkısı alması gereken vergiyi almıyor olmasıdır. Devletin özel tüketim vergisi yüzde 36 oranındaydı. Bugün ise yüzde 14’lere indirildi ve devlet alması gereken vergiden vazgeçmiş. Devlet petrol sektöründeki sıkıntılarla baş edebilmek ve fiyatların daha da yükselmemesi için vergiden vazgeçti.

- Koyu bir Batman Petrolspor'lusunuz. Her bir sezon başında Petrolspor, Batman gündemine gelir. 62 yıllık kulübün kurtuluşu ne olabilir?

Şimdi bir ili temsil eden en büyük zenginliklerden bir tanesi spor aktiviteleridir. Petrolspor çok köklü bir spor kulübü ama maalesef bu köklü kulübü iyi bir yerde göremedik. Maddi yetersizlikler ya da kötü yönetimler sonucu Petrolspor olması gereken yerde değil ve yerinde çakılı kalıyor. 62 Yıllık kulübün kaderi böyle olmamalı. Adı üstünde Petrolspor ve burası petrolün başkenti. Petrolün ilk bulunduğu yerlerden bir tanesi. Bu kulübün kesinlikle ve kati bir şekilde korunma altına alınması ve kurumsallaşması gerekir. Taşıma suyuyla değirmen dönmez. Kesinlikle ve kati bir şekilde Petrolspor'un TPAO'nun bünyesine alınması gerekiyor. Her şeyden önce lig başlarken bütçeyi hazırlamak lazım. Takım ‘ben haftaya maça çıkabilir miyim? Çıkamaz mıyım endişesinde olmamalı.’

-Siz geçmişte petrol akaryakıt istasyonlarının dayanışmasını sağlayan derneklerde de zamanın da yer aldınız. Allah rahmet eylesin siz Aydın Sarı ile beraber siz dayanışma örneğini de sağladınız.

Dedik ya Batman petrolün başkenti. Petrolün başkentin de bu dayanışmayı sağlayacak ve akaryakıt istasyonlarını bir çatı altında toplayacak bir derneğimiz yok. Geçmişte tek tük oldu ama o da kağıt üzerinde. Böyle akaryakıt istasyonları arasında dayanışmayı sağlayacak ve çatı altında toplayacak bir yeni yapılanma gerekiyor. Öncelikle faaliyet alanlarınızla ilgili dernekleşmek her zaman iyidir. Bir derneğin olması her zaman iyidir. En azından fikir üretecek, yeni fikirler taşıyacak ve yeni fikirler üretecek bir derneğin olması lazım.

-20 Yıl öncesinde siz İsmail Aytemiz'i buraya getirdiniz. Toplantı yapardınız. Tüm bölge bayileri bir araya gelir ve güzel bir dayanışma kültürü sergilerdiniz. Sonra birden bire o faaliyetler durdu.

İsmail Aytemiz'i o dönemler ben Batman'a iki-üç defa getirdim. En son Otel Zeki’de toplantı yapmıştık. Bölge bayilerinin tamamı toplanmıştı. İsmail Aytemiz başkanlığı bıraktıktan sonra o faaliyetler durdu.

Editör: TE Bilişim