Zaman ne çabuk da geçiyor, farkında değiliz. Kentimiz 27 yıl önce ‘İl’ statüsüne kavuşmuştu…

Dile kolay 27 yıl. Aradan epey zaman geçti ancak kentimizin hiç de hak etmediği yerde olduğuna inanıyorum.

Siirt’e bağlı bir ilçe iken merhum Turgut Özal’ın aldığı bir kararla il statüsüne kavuşmuştu. Alınan karar isabetliydi. Batmanlılar en ufak bir resmi işlem için 90 kilometre kat ederek Siirt’e gidip geliyordu. Nüfusumuz Siirt’in iki katı olmasına karşın Batman bir ilçeydi. 16 Mayıs 1990 tarihinde bir yanlışa son verildi.

Aradan 27 yıl geçti. Batman’ın hak ettiği yerde olduğunu kim ileri sürebilir?

Batman gibi gelişmeye, büyümeye müsait, çok güçlü potansiyelleri olan bir yerleşim yeri bugün çok daha iyi konumda olmalıydı diye düşünüyorum. Bunun için bazı gerekçeler sıralayacağım.

PETROL SEKTÖRÜNÜ KAYBEDİYORUZ…

Batman, TPAO ve TÜPRAŞ gibi önemli kurumlara sahiptir. Türkiye’nin ilk rafinerisinin olduğu kent, ne yazık ki 27 yıl öncesini arıyor…

Petrol ile ilgili kurumların istihdam ettikleri işçi sayısı geçen 27 yılda artacağına son derece azalmıştır.

27 yıl önce petrol sektöründe çalışan kadrolu emekçi sayısı 7 bin civarındaydı. Şimdi sayı yarı yarıya azaldığı gibi, kadrolu emekçiler yerine düşük ücretli taşeron işçiler çalıştırılıyor…

TPAO ve TÜPRAŞ kurumları geriledi. Daha önce beyaz mahsuller (Benzin, yağ vs) üreten TÜPRAŞ, şimdilerde sadece kara mahsuller (asfalt, rezidyum vs) üretiyor. Rafineri özelleştirilmesine karşın modernize edilmedi. Petrol sektöründe geriye gidiyoruz.

Petrol emekçileri geçen zaman sürecinde emekliye sevk edildi, başka kentlere gönderildi.

Batman sahipli bir kent olsaydı, bu olumsuzluklar yaşanmayacaktı…

Eskiye nazaran daha fazla petrol üretimi imkanı doğmasına karşın, neden petrolümüzün burada beyaz mahsullere dönüştürülmediğinin hesabını soramadık…

BATMAN’IN ULAŞIM DURUMU…

Kentimiz, hava, kara ve demiryolu ulaşımı ile birçok şehre nasip olmayan bir konumdadır.

Demiryolu ulaşımı konusunda umut verici bir ilerleme yok. Batman Gar Müdürlüğü küçültüldü.

Devlet batıda demiryoluna önemli yatırımlar gerçekleştiriyor. Hızlı trenler ile İstanbul-Konya, İstanbul-Ankara ve daha bir çok kentler arasında seferler yapılıyor.

Ya bizde?

Görünen köy kılavuz istemiyor! Bu ayıba son verilmeli ve daha modern demiryolu ulaşım araçlarını hizmete koymalıyız…

Karayolunda da hak etmediğimiz yerdeyiz. Batman-Diyarbakır karayolunun hali içler acısı. Yap-boz tahtasına döndü. Durmadan siyah mahsul üreten petrol kuyularının gölgelediği Batman’ın yolları tek kelime ile berbat…

Günümüz gençleri bilmezler, Batman ilçe iken havaalanına sahipti, Siirt ise mahrumdu. Havayolu ulaşımını basit görmeyelim çünkü kentlerin gelişimine büyük katkılar sunarlar.

Geçen zaman sürecinde hava ulaşımı konusunda bazı olumlu gelişmeler yaşandı.  Modern bir Apron’a da kavuştuk. Ancak uçuş sayımız yetersiz.

Sağlık alanında geçen zaman sürecinde yeni hastanelere kavuştuk. Batman Bölge Hastanesi ve özel hastaneler kentin gelişimine katkı sunmuş, bölge için cazibe merkezi olmuştur. Şehir Hastanesinden yoksun olmamızı bir eksiklik olarak görüyorum.

Batman’ın eğitim ve öğretim durumu malumunuz. 90’lı yıllarda yoğun göç alan bir kentti Batman. İki binli yıllardan sonra eskiye oranla ciddi göç almıyoruz. Buna rağmen hala ikili öğretim sürüyor. Batıdaki hiçbir kentte ikili öğretim yapılmazken, Batman’da ikili öğretime rağmen derslik başına düşen öğrenci sayısında normalleşemiyoruz…

Son dönemde il statüsüne kavuşmuş bazı kentler ile Batman’ı kıyasladığımda kentimiz adına üzülüyorum. Son yıllarda yeni hizmete açılan onca eğitim yuvasına rağmen Batman, diğer yeni il olmuş kentlerin çok gerisinde…

Batman Belediyesi’nin hizmetleri açısından da durumumuz iyi değil. Yeni yapılan parklara rağmen kentimizin yeşil dokusu istenen düzeyde değil. Çarpık bir yapılaşma ile bu kentin geleceğiyle oynandı…

Batman’ın il olması ile Belediye İmar açısından daha iyi açılımlar gerçekleştirmeliyken, Dünya Hastanesi çevresi örneğinden biliyorsunuz tam bir felaket yaşadık. Hava koridorlarından yoksun boğulan bir kent yarattık…

27 yıldır il olan Batman’da hala temizlik kültürünü oturtamadık. İluh Deresi hala ıslah edemedik. Sol Sahil Sulama kanalı ile ikinci İluh’a zemin hazırladık.

Sorunları yazmakla bitiremeyiz. Her açıdan hak etmediği bir konumda olan Batman gerçeğini ortadır. 2017’te keşke daha iç açıcı güzelliklerden söz edebilseydik…

Kentimizi hak etmediği yerden kurtarmak elimizde diyorum. El birliğiyle, güç birliğiyle bu kenti sahiplenelim. Daha güzel ve yaşanabilir bir Batman için el ele...

Selam ve Dua ile...