Raporda Batman’daki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini dikkat çekildi. Düzenlenen basın açıklamasında, Batman Barosu Av. Sedat Özevin İnsan Hakları Merkezi tarafından cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini raporlaştırma sürecinde İnsan Hakları Merkezi Koordinatör Yönetici Av. Ferhat Bayındır, İnsan Hakları Merkezi Başkanı Av. Rostem Siyahtaş, İnsan Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Av. Gülbahar Kaya, İnsan Hakları Merkezi Sekreteri Av. Emine İlhan, İnsan Hakları Merkezi üyeleri Av. Nuri Mehmetoğlu, Av. Derya Onatlı, Av. Şirin Şen, Av. Hüseyin İnal, Av. Mehmet Duygulu ile Av. Adem Özbek’in görevlendirildiği belirtildi.

Raporda Batman T tipi cezaevi ile ilgili bazı bölümler şöyle;

  • Batman T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar ile yapılan görüşmeler sonucunda, kronik hastalığı olan bir kısım mahpusların sağlık raporları mevcut olmasına rağmen tedaviye erişimde zorluk yaşadıkları,
  • Kronik hastalıktan kaynaklı doktor raporlu ve yönlendirmesi olan diyet programları olmasına rağmen, bu programa uygun besin maddelerinin sağlanmadığı, tam tersine hastalığını nüksettiren ve bu suretle sağlığını bozan besin maddelerinin kendilerine verildiği,
  • Bazı mahpusların rahatsızlanmalarına rağmen revire çıkarılmadıkları, revire çıkma taleplerinin geç karşılandığını (1-2 ay sonra), ilaç temin edemedikleri, özetle sağlık imkânlarından yoksun bırakıldıkları,
  • Öğünlerin çoğu zaman doyurucu olmadığı, az yemek verildiği (örneğin 18 kişilik koğuşa 5 kişilik yemek verildiği, gün boyu tek bir somun ekmek verildiği), verilen yemeklerin çeşitliliğinin az olduğu,
  • Temel hijyen kurallarına riayet edilmediği, bu kapsamda lavabo temizliği, çarşaf temizliği, koğuş temizliği konusunda problemler yaşandığı, yatakların çok kirli olup, kötü koku yaydıkları, mahpuslar tarafından yıkanmak istendiğindeyse yataklara zarar verileceği gerekçe gösterilerek mahpusların yatakları yıkamalarına izin verilmediği,
  • Mahpusların çoğunluğunca ifade edildiği üzere cezaevinde özellikle son bir ayda çok ciddi su sıkıntısının yaşandığı, cezaevi idaresi tarafından koğuşlara gün içerisinde çok az su verildiği, verilen bu suyun ise başta duş almak ve diğer temizlik ihtiyaçlarını karşılamakta son derece yetersiz kaldığı, mahpusların bu durum dolayısıyla çok fazla sıkıntı yaşadığı ve mağdur olduğu,
  • Kış aylarında sıcak su ihtiyacının karşılanmadığı,
  • Mahpusların çoğu zaman ihtiyaçlarının kantin vasıtasıyla sağlandığı, ancak kantindeki hizmet bedellerinin fahiş yükseklikte olması sebebiyle çoğu zaman yüksek ücreti karşılayamamaları dolayısıyla mağdur oldukları,
  • Devletin güvenliğine karşı suçlar ve TMK kapsamındaki suçlardan hükümlü olan mahpuslarla ilgili olarak koşullu salıverme hakkından faydalanma zamanı gelen mahpusların “iyi halli olmadıkları” sebep gösterilerek bu haktan yararlandırılmadıkları, infazın tamamını kapalı cezaevinde geçirdikleri,
  • Kurula çıkartmadan haklarında iyi halli olmadıklarına ilişkin rapor düzenlendiğini, kurulda yer alan öğretmen, psikolog ve sair kurul görevlilerinden hiçbiri ile görüştürülmeden rapor tanzim edildiği belirtilmiştir.

insan hakları merkezi

Batman Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun raporundan bazı bölümler ise şöyle;

  • Cezaevine girişte X-ray cihazı ötmemesine rağmen Avukatların üzerlerinin dedektör ile de arandığı,
  • Avukat görüş kabinlerinde ses yalıtımı olmayıp, düşük seviyedeki seslerin dahi doğrudan kapıda bekleyen infaz koruma memurlarınca duyulabildiği,
  • Doktor raporu ile yönlendirmesine rağmen sağlıklarıyla ilgili bir takım gereksinimlerine ulaşmalarına imkân sağlanmadığı,
  • 3 kişiye 1 kişilik yemek verildiğini, yemeklerin miktarının çok az olduğunu,
  • Bazı mahpuslara doktor raporu üzerine (yönlendirmeye rağmen) ara öğün verilmesi gerekirken, ara öğün verilmediğini,
  • Kantinde bir kısım siyasi görüşe yakın olan markaların ürünlerinin satıldığını,
  • Cezaevinde su kotası olduğunu, kota olmasının kendilerine sıkıntı yaşattığını, günde aralıklarla toplamda 2-3 saat su akmakta olduğu, hem içme suyunda hem de duş alınacak suda sürekli kesilme durumu söz konusu olduğunu, son bir haftada su sıkıntısının çok arttığını,
  • Bazı mahpuslar infaz koruma personellerinin kendilerine insan onuruna yaraşır surette yaklaşmadıklarını,
  • Hastaneye sevklerde, cezaevi giriş çıkışında ağız açıp içini kontrol etme şeklinde uygulama olduğu,
  • Bazı mahpusların dilekçelerinin yok edilip, gönderdikleri yerlere ulaşmadığını,
  • 3 yıldır ayakta sayım dayatması olduğu, uymayanlara infaz yakma tehdidi olduğu belirtilmiştir. (Haber Merkezi)