*Geçen Cuma saatler 18.30’u gözetiyordu. Balpınar beldesinde Belediye’nin araç tanıtım töreni vardı. Vali, Milletvekili ve bazı il yöneticilerinin katıldığı mütevazi törendeki gelişmeleri haberimizden öğrenmek mümkün. Tekrara gerek yok…

*Balpınar dönüşünde yaklaşık 10 kilometrelik yolu yaya kat ettim. Fotoğraf makinesiyle Balpınar’ın girişinde kartpostallık kavak ağaçları, yüksekliği iki metreyi bulan mısır tarlaları ve seralarda çalışan emekçilerin karelerini dondurmaya çalıştığımda güneş de batmak üzereydi...

GİRİSİRAN DÖNÜŞÜ
‘Girisiran’ ya da ‘Gir Seyran’ diye bilinen Balpınar, Batman’ın en güzel beldesi.

Büyüklerimiz anlatırlardı;

“Bir zamanlar Girisiran yabani hayvanların cirit attığı yerdi.”

Domuz’dan Tilki’ye, Sincap’tan Sırtlan’a varana dek yabani hayvanların olduğu o yeşil ova ‘Balpınar’ eski görüntüsünden uzak olsa da yine de Batman’ın ‘oksijen’ alanıdır…

Hele hele Balpınar yol güzergahındaki asırlık kavaklar… 

Müthiş bir görünüm kazandırmış beldeye.

O manzara tıpkı kartpostallardaki gibi.

Batman Ovası’nın üçte birini mısır oluşturuyor.

Kaliteli mısırın yetiştiği adres ise Balpınar ile Batman arasındaki uçsuz-bucaksız topraklar.

Yüksekliği 2 metreyi geçen mısır tarlalarında çalışan tarım emekçileri, yer altından çıkan buz gibi suyu tarlalarla buluşturuyor.

Balpınar sadece mısırla anılan bir yerleşim birimi değil.

6000 Nüfuslu beldenin çevresinde 300’ü aşkın ‘sera’ var.

Bu seralarda salatalık, domates, patlıcan, kabak ve diğer ürünler yetişiyor.

Çiftçinin umudu; yerli ürünü bölgeye pazarlamak.

Yerli ürünü seradan toplayan aileler salatalık, biber, kabak ve domatesten umutlu.

KARTPOSTALLIK KARELER
Balpınar ve Batman arasındaki bölünmüş yolu; sıcak asfaltla kaplayan Belediye Başkanı Hüseyin Geylani, yayalar için örnek kaldırım yapmış. Bir de kaldırımın kenarı çınar fideleriyle güzel bir görünüme kavuşmuş.

Akşamın meltemsi esintisiyle kaldırımlarda çocuklarıyla turlayan aileler… 

Trafiğin sessizliğinden boş cadde de bisikletle volta atan ilkokul öğrencilerinden Ensar Bingöl ve Ensar Işık’ın yüzlerindeki tebessüm objektiflerimize yansıyor.

Balpınar yolunda kartpostallık manzaralar var.

Belde çıkışında büyük ve küçük baş hayvancılığı yapanların peynir, yoğurt ve süt ürünleri Batman’a ‘doğru’ yol alıyor.

Balpınar Beldesi hem verimli toprakları hem de şehrin hızla gelişen yüzüyle biliniyor.

Batman’ın ücra mahallesi Yeşiltepe’nin son evlerine yaklaşıyoruz.

Kırsalı ile şehri birbirine bağlayan derme-çatma yapılar.

Çevredeki köylerden Batman’ın ücra semtlerine yerleşen aileler geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlıyor.

Tandır imalat işini de Yeşiltepe, İluh ve Güneykent’teki semt sakinleri üstlenmiş.

Tandır imalatı bazı ailelerin geçim kaynağı.

Son yıllarda fıstıkçılığın yayıldığı Batman Ovası’nda artık fıstık fidanları da ücra mahallelerde yetiştiriliyor. Evlerinin bahçelerini fıstık fidanına dönüştüren bazı çiftçilerin sokaklarda astıkları ‘Kaliteli Siirt fıstık fidanları bulunur’ yazılı tabelaları dikkat çekici.

Batmanlı çiftçi, artık ‘katma değeri yüksek’ ürünlere yönelmiş.

HİÇ DEĞİŞMEYEN İLUH
1940’lara kadar 14 hanenin olduğu İluh-Tepe başında cadde ve sokaklar hiç değişmemiş.

Eski binalar yıllara meydan okuyor.

Bir zamanlar ‘nahiye’ merkezinin olduğu İluh’un dibinde akan su hiç kesilmemiş.

Neredeyse 70 yıldır akan o suda eskisi gibi balık tutulmuyor ama vahşi sulama yönteminden vazgeçmeyen bilinçsiz çiftçiler, o dereye çamur su bırakmaya devam ediyor.

Ve vahşi sulama yöntemi ile toprak renginde akan su; Batman Çayı ile buluşuyor.

Gün batımında cadde ve sokakların ışıkları yeni yanmış…  Gençler toprak renginde su aksa da İluh çevresinden ayrılmıyor.

Çünkü şehrin öteki yakasında yaşam hep aynı.

Şehir merkezine doğru yol alırken; eski ‘Devrim İlkokulu’ olarak bilinen Mehmet Akif İlköğretim’in karşısında 65 Yıllık tatlıcı Hacı Bahri’nin halka-tulumba tatlıları günün son müşterilerini bekliyor.

Karanlığın iyice düştüğü İluh ve Gök Taksi çevresi yine de ışıl ışıl...

…VE ESKİ ÇARŞI
Eski Çarşı denilince akıllara Gök Taksi, Alo Tevşo Pazarı, 1. ve 2’nci Cadde’nin birleştiği yer olarak gelir.

Sokağa çıkma yasağına saatler kalmış, esnaf yavaş yavaş kepenkleri indirmenin telaşında. Bir dönemler ‘Tenekeci-Sobacılar Çarşısı’ olarak bilinen Ulu Cami’nin sokağında akşam ezanıyla birlikte ibadet evinin yolunu tutanlar…

Kepenk seslerinin peş peşe yükseldiği ilk alışveriş güzergahı ‘Elma Sokağı’nda işyerinin önünü temizleyen birkaç esnaf.

Cumhuriyet alanına yakın mesafedeki Midyat Garajı, Biçiciler Pasajı, Japon Pasajı çevresi en sessiz saatlerini yaşıyor…

Bir gün sonunda ‘Eski Şehir’ arkamızda kalmıştı.

Gülistan Caddesi’ne giriş yaptığımda Batman Çağdaş’ın 1980’li yılların başında çıkardığı ilk günlük gazetesi ve meslekteki o koşuşturmaca yıllar bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti…

Meslek hayatımın büyük bir bölümünün geçtiği eski ‘Tekel Caddesi’ olarak bilinen Gülistan Caddesi’ni bir başka gün de değerlendirmek üzere sağlıkla kalın...