Çok hassas günlerden geçiyoruz. 65 yaş üstü ve 20 yaş altındaki vatandaşlar için uzun süredir devam eden sokağa çıkma yasakları gerçeğini biliyorsunuz.

Herkesin korona ile meşgul olduğu bir zaman diliminde Batman ve çevresindeki akarsularda balık avlarına kimsenin çıkamayacağını düşünüyordum. Oysa görüyorum ki 1 Nisan’dan bu yana üreme dönemlerine geçen balıklar yine avlanıp satılıyor…

Bu nedenle vicdanlara seslenmek zorunda kaldım. Zira 1 Nisan-1 Temmuz 2020 tarihleri arasında avlanacak her balık ile aslında akarsularımızda bir katliama imza atılmış olunacaktır…

Şu anda bir balık yaşatılırsa, önümüzdeki günlerde bu 20-30 bin balık olacaktır…

Bununla ilgili olarak yıllar önce balıkçılarımıza seminer verdirmiştik.

Dönemin Tarım yetkilileri, Su Ürünleri Mühendisleri ile bu bilgilendirmeyi yapmışlardı…

**

**

Biliyorum, ne kadar balıkçıların iyiliğini istesem de, üreme dönemlerinde yasakları savunduğum için benden hoşnut kalmazlar.

Belki bazı bilinçli balıkçılar beni anlayabilir. Bazıları ise anlamak bile istememektedirler…

İki binli yılların başında çok sıkı güvenlik tedbirleri arasında, Batman Çayı’na sembolik yem ve karanfiller atan bir grup Çevreci adına konuşma yapmıştım.

Batman Çayı ve çevredeki akarsularda ilaçla, dinamitlerle, jeneratörlerle, gübre fıçıları ile ve değişik patlayıcılarla yapılan sözde avlanmaya karşı çıkmış, üreme dönemlerindeki av yasaklarını hatırlatmıştık.

O konuşmam tek televizyon kanalımız Kanal 72’de yayımlanmıştı.

Dönemin Jandarma Bölge Komutanı’nı da ziyaret edip destek istemiştik. O duyarlı komutanımız Sayın Mecit Korkut, tüm karakollara talimatlar gönderip, kelek üzerinde yapılan jeneratörlü avlanmayı yasaklamıştı.

Bir aylık sürede bile yapılmayan avlanma ile aslında milyonlarca balık artışı olmuştu. Buna rağmen o dönemde bir balıkçı kent merkezinde önüme çıkarak, “Ekmeğimizle oynuyorsun, seni tanıyorum. O televizyonda konuşan sendin. Senin yüzünden jeneratörle avlanamıyorum, tezgahım boş kaldı, evime ne götüreceğim?” şeklinde konuşarak beni tehdit etmişti…

Kendisine kibarca jeneratörle avlanmanın zaten yasak olduğunu söylediğimde, ‘göz yumuluyordu, sizden sonra yasaklandı’ diyecekti. Ona dilim döndüğünce çevre, doğa ve vicdan ile ilgili bilgi sunmaya çalışmama rağmen kavganın eşiğinden dönmüştüm…

**

**

YASALAR OLMASA BİLE VİCDANIMIZ VAR…

Herkesin hak ve hukukunu savunan biriyim.

Balıkçıların aslında bana, biz çevrecilere dua etmeleri gerekir. Çünkü üreme dönemlerindeki avlanma onların ekmeğini küçültür…

Genel doğruyu savunmaya devam edeceğim. Hiç kimse ailemi geçindiriyorum gerekçesiyle jeneratörlerle avlanma yapamaz…

Denetleyiciler buna seyirci kalırlarsa, suç işlemiş olurlar.

Değerli Okurlar, geçen yıl sosyal medyada bir haber ajansının paylaşımı vardı. 'Balık almayın' başlığı altında Batman kamuoyuna şu çağrıda bulunmuştu: "Balık avlayan arkadaşlar tatlı su balıklarının yumurta bırakma dönemidir! Kimse bu aylarda balık avına çıkmasın. Resimde göründüğü gibi balık yumurta doludur. Lütfen avlamayın Bilinçsiz avcılık katliamdır! Bu memleket bu doğa hepimizindir! Hepimiz birlikte Sahip çıkalım."

Bu yıl yine akarsu balıklarını tüketmeme çağrısı yapıyorum.

Batman ve yöresindeki akarsularda balıkların üreme mevsimi olduğundan, avlanma yapılmaması gerektiği görüşünü her yıl dillendiriyorum. Ayrıca bu konudan söz ederken, yasaların suç saydığı bir fiil gerçeğini de hatırlatıyorum.

Toplumumuza verdiğim, vermeye çalıştığım temel mesaj; yasalar, cezalar olmasa bile, vicdanlı olmamız gerektiğidir.

Varsın yasalarda 'avlanma yasağı' diye maddeler bulunmasın...

Vicdanen sorumlu değil miyiz?

On binlerce yumurta taşıyan balıkları öldürürken, yüce Allah'a, yani kainatı Yaratana nasıl hesap vereceğimizi kendimize sormayacak mıyız?

Ne yazık ki vicdansızlıkta sınır tanımayanlar var. Vicdanı, inancı hiçe sayanlar için mecburen yasaları hatırlatıyor ve ilgili kurum ve kuruluşların yetkililerini göreve çağırıyorum...

Toplumumuz, halkımız da bu konuda yeterince duyarlı değil. Duyarlı olsaydık, onbinlerce yumurta taşıyan balıkları satın alıp yemezdik bu üreme sürecinde...

Her yıl 1 Nisan ile 1 Temmuz tarihleri arasında akarsularımızda ‘avlanma yasağı’ var. Çünkü o tarihler balıkların ‘üreme dönemleri’ olduklarından telef edilen balıkların karnındaki binlerce yumurta da gidiyor. Balıkçılarımız bu zaman sürecinde deniz ve göl balıklarını satabilir.

Duyarlı olunması dileğimle.