Kişilik (Persona):  Bir insanı başkalarından ayıran, değiştirilmesi güç olan, işlevselliğin tüm alanlarında sergilenen, kendi özgü; duygu, düşünce ve davranış bütünüdür. Bireyin yaşamla uyum biçimi, kendisi ve dış dünyası ile ilişkilerinin bütününü kapsar.

Kişilik bozuklukları ise bireyin ait olduğu sosyal çevre ve kültürün beklentilerinden sapan, süreklilik ve katılık arz eden içsel yaşantı ve da davranış örüntüsüdür. En sık görülen kişilik bozukluğu türü ise bağımlık kişilik bozukluğudur. 

Uysal ve yapışkan davranışa ayrılma korkusuna yol açacak biçimde kendisine bakılma gereksiniminin aşırı olmasıyla giden sürekli bir örüntüdür. Çocukluk dönemindeki ebeveyn tutumlarının çok büyük bir etkisi olduğu görülüyor. Aşırı koruyucu, çocuğa hiç özerklik tanımayan, sorumluluk vermeyen, aşırı otoriter davranan ya da bu davranış ve düşüncelerin tutarsız olarak uygulanması, bu kişilik örgütlenmesine yol açabiliyor.

Bu yapıdaki kişiler ilişkilerinde fazla teslimiyetçi bir tutum sergilerler, basit kararlarda bile başkasının desteğini ve onayını alırlar, sorumluluklardan kaçarlar ve önemli karar vermeleri gereken bir durumda aşırı kaygılı olurlar. Karşısındakine onunla aynı fikirde olmadığını söylemekte zorlanırlar. Yalnız kalamazlar, yalnızken çaresiz ve sıkıntılı hissederler. Yoğun bir yalnızlık ve terk edilme korkusu yaşadıkları için karşı tarafın ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koyarak olası terk edilme durumunu geciktirmeye ve gerçekleşmemesini sağlamaya çalışırlar. Biten bir ilişkinin ardından aşırı derece de yıkılabilirler, majör depresyon bile oluşabilir. Yalnızlığa yönelik yoğun bir korku olduğu için hemen bu boşluğu kapatacak yeni bir ilişki arayışına girebilirler.

DSM-5 tanı kriterlerine göre;

Aşağıdaki maddelerden en az 4’ü olmalıdır
- Başkalarından bol miktarda öğüt ve destek almazsa gündelik kararlarını vermekte güçlük çeker.
- Yaşamının çoğu alanında sorumluluk almak için başkalarına gereksinim duyar.
- Desteğini yitireceği ya da kabul görmeyeceği korkusuyla başkaları ile aynı görüşü paylaşmadığını söylemekte zorluk çeker.
- Tasarıları başlatma, kendi başına iş yapma zorluğu vardır.
- Başkalarının bakım ve desteğini sağlamak için hoş olmayan şeyleri yapmayı isteyecek kadar aşırıya gider.
- Kendine bakamayacağına ilişkin aşırı korku nedeniyle tek başına kaldığında kendisini rahatsız veya çaresiz hisseder.
- Yakın bir ilişki sonlandığında bir bakım ve destek kaynağı olarak derhal başka bir ilişki arayışı içine girer.
- Kendi kendine bakma durumunda bırakılacağı üzerine gerçekçi olmayan bir biçimde kafa yorar.

 

Bağlılık ve bağımlılık karıştırılmamalıdır. Bağlılık; bir kişiye karşı yakınlık duyma, sevgi ve saygı gösterme, sadakat gösterme anlamına gelir. Bağımlılık ise; kişinin psikolojik, sosyal ve fiziksel anlamda zarar görmesine rağmen kendini bir kişiye, bir maddeye veya bir nesneye mecbur hissetmesi anlamına gelir.

DSM-5 kriterlerinden en az 4’ünün olduğunu düşünüyorsanız bir ruh sağlığı uzmanından destek alınması önerilir.