Avcılıkla ilgili düşüncelerimi buradan dillendirdiğim zaman, bazılarını rahatsız ettiğimin bilincindeyim.

Şahsıma, ‘Sizi çok sevip, sayıyorum. Ancak avcılıkla ilgili yazılarınızdan rahatsız oluyorum’ diyenlerin olduğunu biliyor musunuz?

Şu geçici ve fani dünyada başka canlıların hayat haklarını hiçe sayanları herkes seyredecek olursa, emin olunuz bunun ağır vebali de olacaktır…

Keşke mevsim faktörü dinlemeden doğaya çıkıp, hayvanları avlamaya çalışanlar, onların da iyiliğini gönülden istediğim için avcılığa karşı çıktığımı bilselerdi…

Hiçbir et ihtiyacı olmayan insanların sırf zevk almak, keyif almak için ellerindeki silahların namlularını doğadaki güzelim hayvanlara çevirmeleri ve onları öldürmeleri kadar vahim bir durum düşünemiyorum…

Ülkemiz geneli için ifade edeyim; bir insan zevk için doğadaki güzelim ala geyiklere, karacalara, yaban ve dağ keçilerine, ceylanlara, kınalı kekliklerle, tavşanlara, bıldırcınlara, üveyik ve diğer kuşlara nasıl kıyabiliyor?..

Keyif için hayvan öldürüp, eş ve çocuklarının arasına dönerken, gerçekten vicdanları hiç sızlamıyor mu?

**

**

Avcılar meselesi üzerine neden bir yazı daha yazıyorum?

Bilindiği gibi Batman Çayı havzası/yatağı sulak alanlar kapsamına girdiği gibi, aynı zamanda göçmen kuşların geçiş yoludur.

Son günlerde her gün binlerce kara karganın kentimiz üzerinden uçtuğunu, çevre tarlalara konup, yiyecek aradıklarını görmüş olmalısınız. Batman Çayında bazı zalim avcıların pek çok göçmen kuş türünü avladıkları konusundaki gazetemiz haberi üzerine bu değerlendirmeyi yapıyorum. İşte, ‘Göçmen kuşlara kıymayın’ başlıklı, ‘Göç yolundaki kuşlar pompalı tüfeklerle vuruluyor’ ara başlıklı haberimiz: “Batman Çayı kıyısına yakın Balpınar beldesi çevresindeki sulak alanlarda yem arayan göçmen kuşların pompalı tüfeklerle avlanması tepkilere neden oluyor. Kış mevsiminde sıcak bölge olan Nil nehrine gruplar halinde gitmek isteyen çeşitli yabani kuşlar, korsan avcıların hedefi oluyor. Balpınar belde sakinleri, sabah erken saatlerde pompalı tüfeklerin sesleriyle uyandıklarını belirterek: ‘Göçmen kuşları korsan avcıların hedefi oluyor. Oysa beldemizin çevresindeki sulak alanlarda yem arayan göçmen kuşları avlanması bizi üzüyor. Yetkililerin önlem almasını istiyoruz’ dediler.”

Bu haber benim sinir katsayılarıma tavan yaptırdı…

Haberde ‘Korsan Avcılar’ ifadesi geçiyor. Korsan olmayanlar meşru olamaz…

Benim düşünceme göre sırf keyif/zevk için dilsiz ve savunmasız bütün hayvanlara silahlarının namlularını çeviren ve öldüren her avcı korsandır, bilinçsiz bir zalimdir…

**

**

HAYVAN ÖLDÜRME LİMİTİ ÖYLE Mİ?..

Ne yazık ki av ve avlanma ile ilgili resmi gazetelere düşen kararlar ve günlük kaç hayvan öldürme limitini belirleyen resmi yazılar, kurallar var. Bir örnek bilgi notu internetten: “2018-2019 av döneminde Merkez Av Komisyonu kararına göre avcı başına bir av günü için, bazı türlere göre avlanma limitleri şöyle: Kuşlarda bıldırcın 10; üveyik, çulluk 5; karatavuk, öter ardıç, sakarca ve karabatak 3’er adet; kaya güvercini 6; saksağan 15; sakarmeke 4; kınalı keklik ve kum kekliği ise toplamda 2 adet. Memelilerde ise yabani tavşan, çakal 1’er; ada tavşanı, tilki, kaya sansarı 2’şer; yaban domuzu (sürek, bek ve yürüyüş avında avcı başına toplamda) 5 adet.”

Bakınız, bu yazımdan mesul biri olarak açıkça ilan ediyorum; böyle bir hukuku kabul etmiyorum. Hiçbir beşeri yasa bir insana günde şu kadar hayvan öldürme yetkisi veremez, limit belirleyemez…

Tekraren görüşümü ilan edeyim; İnancım ve inandığım insani değerler doğrultusunda insan haklarına duyarlı olmaya inşallah devam edeceğim gibi, hayvanların hak ve hukuklarını savunmayı da görev bildiğimi bir kere daha ifade etmek istiyorum.

Evet, hayvanların da hak ve hukukları var. Ve ben bir insan olarak avcıların günde 2 Keklik ve bir tavşan vurma/avlama hakkını, limitini kabul etmiyorum.

Kim bu kuralları, kim bu limitleri koyuyor?

Dün ifade ettiğim gibi, et ihtiyacını temin için değil, sırf zevk için hayvan öldürülmesini ve bunun bir limitinin olmasını kabul etmiyorum…

Hem bunu denetleyen kim?

Hayır, hayır avcılık tamamen yasaklanmalı, ellerinde silahlarla hiç kimseye doğadaki hayvanları öldürme yetkisi verilmemelidir.

Yaklaşık üç yüz bin resmi avcı yasal yollarla keyif için doğadaki hayvanları katlediyor. Resmi olmayan korsan denilen avcıların ise haddi hesabı yok.

Avcılık bir hak değil, hayvanları öldürme limiti kabul edilemez diyor ve toplumumuzu duyarlı olmaya, kamuoyu oluşturmaya, tepkisiz kalmamaya davet ediyorum