Dünden devam

Dünya genelindeki devletler hala silaha çok büyük bütçe ayırıyorlar. Oysa Birleşmiş Milletler gıdaya erişim konusu için çok çarpıcı bir uyarı yaptı.

Bireysel silahlanma ve silah lobisi meselesi ile ilgili üçüncü yazımı bilginize sunmak istiyorum. Dünkü yazımı şu cümle ile bitirmiştim: ‘Evet, 2006 yılında Batman’da silahlanmaya karşı çalışmalar yaparken, gelecek hakkındaki öngörü sahibiydik. O tarihte oyuncak silahları toplama çağrısı ile halkımıza anlamlı mesaj vermiştik.’

Saygıdeğer Okurlar, o tarihte Gülistan Caddesinde oyuncak silahlar üzerinden toplumu bilinçlendirmeyi amaçlayan etkinliğimiz gerçekten büyük ilgi görmüştü.

Ülkemizde Batman dışında hiçbir kentte silahlanmaya karşı oyuncak silahların çocuklar tarafından toplanması eylem ve etkinliği düzenlenmemiştir.

Ama Batman’da bunu gerçekleştirmiş ve siyaset dışı çağrımız üzerine kitlesel basın açıklamasına onlarca ailenin çocukları katılım sağlamıştı.

Evlerindeki oyuncak silahları standımıza getiren çocuklara çeşitli hediyeler vermiştik. İşte konuyla ilgili yerel basınımıza kendim servis ettiğim haberden bir paragraf:

“Okunan basın bildirisinin ardından çok sayıda küçük çocuk, oyuncak silahlarını kırdılar. ‘Biz oyuncak silahlarımızı kırıyoruz, babalarımız hakiki silahları bıraksın’ diyen çocukları, etkinliği izleyen yüzlerce kişi ilgiyle izledi. Oyuncak silahlarını kıran çocuklara, boyama defterleri, not defterleri ve hikaye kitapları verildi. Beş saat boyunca halka açık tutulan UAÖ tanıtım standında ücretsiz broşürler dağıtıldı ve vatandaşlara kampanyanın amacı konusunda bilgiler verildi.”

**

**

O hayırlı çalışma ile ecrimi Allah’tan bekliyorum.

Bugün bile böyle etkinlikler düzenlenmesini öneriyorum.

ABD Başkanı bile silah lobisinin olduğunu dünyaya ilan ediyor…

Amerika Başkanı samimi mi, hayır..

Samimi olduğuna gerçekten inanmıyorum.

Ancak ABD Başkanı Joe Biden, eğer toplumunun ve dünyanın karşısına geçip;

“Tanrı adına ateşli silahlar lobisine karşı harekete geçelim” diyorsa, durumun ne kadar vahim olduğunun idrakine varalım.

Biliyoruz ki silahları emperyal devletler üretiyor. Küresel güçler, savaşlardan nemalanan büyük şirketler ürettikleri silahları dünyaya satıyorlar.

Her devlet sözde koruma amaçlı olarak silahlanıyor. Ancak bu silahlanma yarışı yüzünden dünyanın geri kalmış yoksul ülkelerinde insanlık dramları yaşanıyor.

Silahlardan kaynaklı ölümleri bir kenara bırakalım, yoksulluktan kitleler kırılıyor…

**

**

SİLAHLANMANIN AĞIR BEDELİ…

Silahlanmanın ağır bedelleri oluyor ve Rusya-Ukrayna savaşı ile bunu herkes görüyor.

Emperyalistler, savaşlardan nemalanan silah şirketleri harıl harıl çalışıyorlar. Ekonomik kriz, gıdaya ulaşımda sıkıntı onların umurlarında bile değil…

Onlar üretime devam ediyorlar. 2006 yılına ait bazı verileri takdirlerinize sunmak istiyorum:

“Her yıl konvansiyonel silahlarla 500,000 üzerinde insan ölüyor; yani dakikada 1 kişi .

- Her yıl 16 milyar mermi üretiliyor - bu, kadın, erkek, çocuk her birimize 2 mermi demek.

- Her yıl yaklaşık 8 milyon hafif silah üretiliyor ve bunların çoğu sivillerin eline geçiyor.

- Hafif silahlar o kadar yaygın ki, dünya çapında her 10 kişiye bir silah düşüyor.

- Dünya ülkelerinin üçte biri, sağlık hizmetleri için harcadığı paradan daha fazlasını ordu için harcıyor.

- Sivillerin sahip olduğu silah sayısı, devletlerin elindekinden daha fazla. Hafif silahların yüzde altmışı sivillerin elinde.

- Afrika, Asya, Orta Doğu ve Latin Amerika ülkelerinin silahlara harcadığı 22 miyar doların yarısıyla bu ülkelerdeki bütün çocuklar ilkokul eğitimi alabilir.

- Dış yardım alan ülkeler sıralamasında ikinci olan Endonezya, aldığı yardım miktarının neredeyse tamamı kadar parayı ordu için harcıyor.

- 1998 - 2001 yılları arasında ABD, Britanya ve Fransa'nın gelişmekte olan ülkelere yaptıkları silah satışından kazandıkları para, yaptıkları yardımdan daha fazla.

- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi olan ABD, Britanya, Fransa, Rusya ve Çin dünya konvansiyonel silah ihracatının %88'ini elinde tutuyor.”

**

**

Görüldüğü gibi dehşet verici bir mesele söz konusu.

Daha güvenli bir dünyada yaşamak isteyen herkesin öncelikle silaha karşı olması gerekiyor. Eğer toplumsal bilincimiz gelişirse, hükümetler üzerinde baskı unsuru olmamız kolaylaşacaktır.

Silah üreten, pazarlayan ve kullananlara ancak toplumsal bilincimiz gelişirse karşı çıkabileceğiz.

Aksi halde silahların gölgesinde, mutsuz, yoksul ve huzursuz bir yaşama mahkum olacağız…

Güçlü bir silah sektörü ve silah lobisi var, bunun farkında olalım.

Silah ruhsatlarını verenler vebal altındadırlar, lütfen bunu zorlaştırsınlar diyorum.

Özellikle bireysel silahlanmaya karşı halkımızı duyarlı olmaya davet ediyorum. Silahlara hayır diyelim.

Gençlerimizin eline asla silah vermeyelim, çocuklarımıza bile oyuncak silahlar almayalım.

Rabbim hepimize basiret ve feraset versin.