Geçtiğimiz hafta içinde Ankara’da gündeme damga vuran önemli bir gelişme yaşandı. Aşağıda değineceğim o gelişmenin kentimiz açısından değerlendirmesini yapmak istiyorum.

İl yöneticilerimizin bu yazımı özellikle dikkate almaları gerektiğine inanıyorum.

Değerli Okurlar, ulusal basında, yaygın medyada yer alan başkentteki önemli gelişme, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın bir sorunu gündeme taşımasıydı.

O gelişme basına şu başlıkla düşmüştü: “Ankara’da asbestli boruların değişimi için ilk adım atıldı.”

Konu ile ilgili haberden kısa bir bölümü bilgilerinize sunmak istiyorum: “Ankara Büyükşehir Belediyesi kaynaklarından alınan bilgiye göre, Mansur Yavaş’ın talimatı ile 70 kilometrelik Polatlı hattının 30 yılı aşkın süredir yenilenmediği için eskiyen ve sürekli arızalanarak patlayan, bir kısmı ise ‘asbestli’ olan boru hatlarının yenilenmesi için ilk adım atılıyor. Son yapılan Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ardından Yavaş’ın bürokratlarına ‘Toplum sağlığından önemli hiçbir şey yok. Ben vatandaşıma asbestli borudan su içiremem, Polatlılı hemşehrilerime sürekli patlayan su hattı ile çile çektiremem. Herkes er ya da geç doğru yolu görüp üzerine düşeni yapmak zorundadır’ demişti.”

**

**

ASBESTLİ BORULAR DEĞİŞİM BEKLİYOR…

Bu haber özetini niçin mi sundum?

Bu kentin ‘Asbestli su boruları’ diye çok önemli, çok hayati bir sorunu bulunmaktadır. Merhum Belediye Başkanımız Salih Gök döneminden beri bu sorunu (ilk) dile getiren, gündem oluşturmaya çalışan ve ısrarla çözümü için de çabalayan biriyim…

Bu sorunla ilgili Ankara Büyükşehir Belediyesi veya Başkanının siyasi kimliği beni hiç ilgilendirmez, kim olsaydı yine kendime dayanak yaparak değerlendirme yapacaktım.

Bu köşede asbestli su boruları ile ilgili yazdığım yazılardan bir ciltlik kitap çıkar. 2019 yılı Şubat ayında üç günlük yazı dizisi ile yine asbestli su borularını işlemiş, Vali Sayın Hulusi Şahin ve Sağlık Müdürü Sayın Dr. Hakan Pamukçu’ya bir arzuhal olarak sunmuştum.

Ne yazık ki bu hayati mesele ile ilgili yazımdan sonra konuyu gündemlerine almadılar. Oysa ki Batman’da yaygın olan kanser hastalığı ile ilgili boyutları olan kanserojen madde içeren asbestli şehir içme suyu boruları için en azından bir toplantı yapmaları gerekirdi.

Daha önce ifade ettiğim gibi, ilimize atanan veyahut seçilen Vali, Belediye Başkanı, Sağlık Müdürü gibi yöneticilere, halkımızın sağlığını ilgilendiren sorunları iletmeyi her zaman bir görev bilmişimdir.

Toplum sağlığının korunmasına duyarlılık, bu uğurda çaba göstermek bir nevi ibadet gibidir.

Doğrusunu söylemem gerekirse, bu köşede yazılar yazmamın nedeni de, topluma hizmettir. **

**

Batman halkının sağlığını ilgilendiren sorunlardan birisi de 'asbestli su boruları' gerçeğidir.

Bu önemli sorunu yıllardır dillendiren, hakkında makaleler yazan tek Yazarım. Maalesef meslektaşlarım bu konuda destekleyici yazılar da yazmıyorlar...

Basit bir meseleden söz etmiş olsam, yöneticiler duyarsız kalsın, meslektaşlarım varsın beni desteklemesinler...

Hayır, hayır basit bir sorundan söz etmiyorum. Yaygınlaşan kanserle ilintili olan, bilim insanlarının hakkında uyarılar yaptığı asbestli su borularının basit bir sorun olduğunu kimse ileri sürmesin ve böyle bir iddiayla karşıma çıkmasın sakın...

Kentin içme suyu şebekesinde asbestli su borularının kullanıldığını ilk duyduğumda merhum Sayın Salih Gök Belediye Başkanıydı ve çok duyarlıydı.

Aldığım bilgilere göre geçmiş yıllarda kanserojen etkileri bulunan asbestli su borularının döşendiğine dikkat çekmiş ve bilgi talep etmiştim.

Merhum Başkanımız Salih Gök, çok dobra bir yöneticiydi ve basında çıkan en ufak haberlere de duyarlıydı. Hemen yazılı açıklama yapmış, kendisinden önceki dönemde bu boruların döşendiğini, kendisinin ise asla döşemediğini ve döşemeyeceklerini, ancak eski şebekeyi değiştirmeye de güçlerinin yetmediğini açıklamıştı. O basın açıklaması gazete arşivlerinde duruyor.

Yerel basındaki eleştirilere, uyarılara merhum Gök gibi duyarlılık gösteren ve önemseyen bir Belediye Başkanı daha gelmedi.

Evet, inandığını savunmakta sert yapısı vardı. Sorunları önemsiyor, eleştirilere de gelmiyordu. Ancak sorunları gizleyen, öteleyen bir yönetici değildi. Sürekli basın mensuplarını alanlara davet ederek gezdirir, yerinde tespitlerde bulunarak istişareye önem verirdi. Asbestli borular gerçeğini ilk kabul eden yöneticiydi. Allah rahmet etsin.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, “Ben vatandaşıma asbestli borudan su içiremem” diyorsa, asbestli borular önemli bir halk sağlığı sorunu demektir.

Batman’ın bu önemli sorunu acil gündem olmalıdır. Belediye yetkilileri, BASKİ uzmanları, çevreciler, sağlığımızdan sorumlu yetkililer, basın mensupları…

Sorunu etraflıca tartışıp, çözümü için bugün uğraşmıyorsak, asbestli borulardan su içen ve sağlıklarından olacak olan herkesin vebalini düşünmeliyiz...

Bu yazıma mutlaka duyarlılık bekliyorum. Özellikle halk sağlığından kanunen ve vicdanen mesul olan Valilik, Belediye, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Hıfzıssıhha, Batman Sağlık Meclisi vs gibi kurum ve kuruluşlardan duyarlılık bekliyorum. Ya hala değiştirilmemiş 150 kilometrelik asbestli şehir içme suyu şebeke boruları konusundaki hassasiyetimin yanlış olduğunu açıklayarak yanlış yolda olduğumu söylesinler, ya da beni desteklesinler.

Valilik, Belediye, Sağlık Müdürlüğü, bizi yönetmeye talipli politikacılar, STK'lar, demokratik kitle örgütleri; sendikalar, odalar, vakıflar, dernekler, basın, halkımız, herkes...

Hepimizi birlikteliğe davet ediyorum. Sağlıkla kalınız