Silvan köylerinde yakılan anızlardan kaynaklı olarak sinir katsayılarım tavan yapmış durumda. Halk sağlığını tehdit eden, milyarlarca hayvanı yakan barbarlarla ilgili yapacağım değerlendirmeler gazete idaresini zora sokabilir. O nedenle iki yıl önce Silvan köylerinde yaptığımız eylem ve etkinliklerle ilgili iki günlük yazımı arz ediyorum, hoşgörünüz lütfen:

Bugün yine anız yangınlarını yazacağım. Çünkü kamuoyu duyarlılığı oluşturmak, çiftçileri bilinçlendirmek için hafta sonunda soluğu Silvan kırsalında almıştık…

Bir avuç gönüllü olarak alanlardaydık…

Elbette izlenimlerimi paylaşmak isterim.

Öncelikle ifade edeyim; Batmanlı çiftçilerin çok büyük ekseriyetine teşekkür ediyorum.

Neden teşekkür ediyorum?

Çünkü çiftçilerimizin yüzde 95’inin bu yıl anızlarını yakmadıklarını gözlemliyorum. Bu yıl anızlarını yakmayan binlerce çiftçimize teşekkür ederken, bu konuda emeğim, katkım olmuşsa kendimi bahtiyar sayacağım…

**

**

Evet, hafta sonunda Silvan kırsalını dolaştık. Önceden yaptığımız duyuruda Silvan ve Bismil köylerinde bir bilinçlendirme çalışması yürüteceğimizi belirtmiştik.

Ancak Silvan köylerine doğru gittikçe, vakit bize yetmedi…

Batman’ın hemen karşısındaki Xıncıka ve Akuba köylerinden yola çıkıp, çalışmamızı Malabadi’de sonlandırdık. İzlenimlerimi sunmak istiyorum.

Günler öncesinden mensubu bulunduğum Batman Çevre Gönüllüleri Derneği adına sosyal medya üzerinden anız yangınlarına dikkat çekmek amacıyla 29 Eylül 2018 Cumartesi günü Bismil ve Silvan’ın bazı köylerini dolaşacağımızı duyurmuştuk.

Sosyal medya dışında yerel basında da konu ile ilgili haberimiz çıktı. Ayrıca çevremizi duyarlı olmaya davet ettik, telefon ve mesajlarla davetlerimizi yaptık.

**

**

13 SPARTALI KAHRAMAN!..

Belirttiğimiz gün gelip çattığında, sadece 13 kişilik gönüllünün davete icabet ettiğini gördük…

Evet, evet yanlış okumadınız; sadece 13 duyarlı insan toplanmıştı. Sosyal medyada geleceklerini belirten ve gelmeyi düşündüklerini ifade edenlerin saysı 150’den fazlaydı…

Olsun, 13 kişi değil, 3 kişi bile kalsaydık, yine alana gitmekten vazgeçmeyecektik…

Çıkar ve menfaatleri için değil, doğa ve çevre için, insanlarımızın sağlığı, canlıların yaşam hakları için vakitlerini ayırıp gelen 13 insan, benim için tarihe geçmiş “300 Spartalı” gibi birer kahramandı!..

Kahramanlık yapmaya gitmiyorduk…

Kimseyle kavgaya tutuşmak için de harekete geçmemiştik.

Ancak daha yaşanılabilir bir kent ve dünya için gönüllü olarak alanlara giden insanlardık…

Varsın söz verenler gelmesinler..

Varsın ‘Klavye Kahramanları’ yine sosyal medyada arz-ı endam etmeye devam etsinler…

Bir avuç gönüllü Diyarbakır Valisi, Bismil ve Silvan Kaymakamlarının kulaklarını çınlatmak, bir kamuoyu duyarlılığı ve farkındalık oluşturmak için alana gidecekti…

**

**

Bir minibüsü kiralayarak yola koyulduk. Saat 10.00’da önce Akuba köyüne uğradık…

Akuba, Batman’ın tam karşısında yer alan bir köydür. Son yıllara kadar Diyarbakır’a bağlı bir köy iken, yerel basının desteğiyle Batman’a bağlandı.

Çevreye, doğaya duyarlı bir dost Sayın Erhan Basmacı’nın konuğuyduk. Sayın Basmacı, çevrecilere bir kahvaltı vereceğini söylemişti.

Erhan Basmacı, elektrik işleriyle uğraşan çevreci bir mühendis. Geçmiş yıllarda bir köy kırsalındaki tek evin damında kurduğu düzenekle rüzgar enerjisi elde etmiş, tek cihazla evin elektrik ihtiyacını sağlamıştı…

Sayın Basmacı’yı kırmadık ve davetine icabet ettik. Köy ürünlerinin ağırlıkta olduğu güzel bir sofrada kahvaltımızı yaptıktan sonra teşekkür ederek ayrıldık.

**

**

Batman Çayı kenarına inerek asfalt yoldan Malabadi’ye doğru yola koyulduk…

Amacımız dumanların yükseldiği köylere gidip yangınlara müdahale etmek, çevredeki köylüleri bilinçlendirmekti…

Bazıları köylülerle karşı karşıya geleceğimizi düşünerek gelmemişti.

Bazılarına göre köylüler bize saldıracaktı…

Yahu biz üreten, alın teri döküp ülke ekonomisine katkı sunan köylüleri baş tacımız olarak biliyoruz…

Bizler, hazıra konan tüketicileriz, köylüler ise üreterek hepimizi geçindiren emekçilerdir. Anızlarını yakmamaları için yapacağımız nasihatler, kendilerine gelir kazandıracak.

Bize niye saldırsınlar ki?..

Onların da iyiliği için alanlardaydık…

Milyarlarca hayvanı katlederek büyük günahlar işleyenleri caydırmaya çalışmamıza teşekkür etmelidirler…

Devamı yarın