**AK Parti MKYK Üyesi Av. Murat Çiçek, TRT Radyo 1’de haftalık yayınlanan “Türkiye Neyi Konuştu” programına konuk olup, iç ve dış gelişmeleri değerlendirdi. Programda İsveç’te Kuran-ı Kerime yapılan saldırılar, başörtüsü özgürlüğü ve aileyi korumaya yönelik Anayasa değişikliği teklifi ve Altılı masanın son toplantısı konuşuldu.

ÇİÇEK, GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
TRT Radyo 1’de haftalık yayınlanan “Türkiye Neyi Konuştu” programına konuk olan AK Parti MKYK Üyesi Av. Murat Çiçek, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Programda İsveç’te Kuran-ı Kerime yapılan saldırılara değinen Çiçek: “Provokasyon ve haysiyetsiz saldırının yapılacağı önceden deklare edilip tüm İslam Aleminin tepkisini çekmesine rağmen maalesef İsveç makamları buna izin verdi. Üstelik bu çirkin saldırıyı ifade hürriyeti olarak tanımlamaya kalkıştılar. Oysa ki İnsan hakları teorisinde bir özgürlüğün doğal sınırı başkalarının özgürlüklerini ihlal etmemektir” dedi.

6’LI MASAYA ELEŞTİRDİ
Program devamında Altılı Masa’ya dair eleştirilerde bulunan Çiçek: “Altılı masa dediğimiz oluşum tabii yani doğal bir oluşum değil. Dolayısıyla ilkesel bir tutum etrafında birleşmekten çok çıkar odaklı bir oluşum izlenimi veriyor. Buradaki temel amaç ‘Erdoğan gitsin de ne olursa olsun’ mantığına dayanıyor. Böylesi bir oluşumdan Türkiye’ye hayır gelmez. Eski Türkiye’ye dair köhnemiş ne kadar şey varsa onun özlemi ile yanıp tutuşuyorlar. İstikrarsız koalisyon yönetimlerine özlemle yeniden parlamenter sisteme dönüş vaadinde bulunuyorlar. Ancak yine kendileri ile çelişip makam ve mevkileri Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine göre paylaşıyorlar. Her biri Cumhurbaşkanlığı yardımcılığından tutun da bakanlıklara ve genel müdürlüklere kadar pazarlık yapıyorlar. Böylesi bir yapı küresel güç olma yolunda büyük mesafeler kat etmiş Türkiye’yi her anlamda geriye götürmek iddiasından başka bir şey değildir” dedi.

“SAMİMİ OLMAK GEREK”
Anayasa değişikliğiyle ilgili taleplere de değinen Çiçek, şöyle devam etti: “Hepimiz biliyoruz ki Türkiye’de başörtüsü yasakları ve yaşanan zulümler CHP zihniyeti ve ortak hareket ettikleri vesayet odaklarının ürünüydü. CHP’nin bu konuda ciddi bir sabıkası var ve güven vermiyor. Başörtüsü AK Parti döneminde ve Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde her türlü serbestliğe kavuştu. Artık gündemden kalkarak ciddi bir toplumsal ferahlama yaşandı. Başörtüsüne dair tüm travmalar unutulmaya başlamışken Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin bu konudaki sabıkasını silmek, bu konuda siyasi rant elde etmek uğruna durup dururken başörtüsüne serbestlik sağlayacağı vaadiyle yasal güvence önerdi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanımız eğer samimi iseniz buyurun anayasal güvence getirip sorunu kökten çözelim dedi. Ancak ne hikmetse altılı masa teklifteki bir ibareyi bahane ederek destek vermedi. Buradaki samimiyetsizlik bir kez daha ortaya çıkmış oldu.”

Editör: Yunus Yasak