**Bir zamanların Batman’ın yayınlandığı ‘Batman’ın Fotoromanı’ köşemizde neredeyse hemen her gün şehrin dününe dair siyah-beyaz kareleri sizlerle buluşturuyoruz. Yerel medyanın bir görevi de bu olsa gerek.

**Hafta başlarında ise şehrin dününe tanıklık yapanlardan petrol kentinin hikaye ve anılarına da dikkat çekiyoruz. Yoruluyoruz ama bu şehre karşı da sorumluluğumuzu da yerine getiriyoruz.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE…
Batman’ın ilk günlük gazetesi Çağdaş, geçmişten günümüze Batman’ın sararan fotoğrafları ve şehrin hikayelerinin öksüz kalmaması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor…

O kareleri, Batman Çağdaş’ın değerli okurlarıyla paylaşırken bir yerde bu kentin kimliği de ön plana çıkıyor.

1970’li yılların ortalarına kadar Batman’da görev yapan dönemin Hükümet Tabibi aslen İzmirli ama son yıllarda yerleştiği Yalova’da yaşama veda eden Kenan Akçura’yı unutmak mümkün mü?

Geçen yıl Yalova’da hayatını kaybeden Batman’ın eski Hükümet Tabiplerinden KBB Uzmanı Prof. Dr. Kenan Akçura’nın 1970’li yıllarda bir kış mevsiminde çektiği siyah-beyaz kare bizi oldukça etkiledi.

Yanında Batman’ın tanınan simalarından Suat Ramanlı ile dönemin İlçe Emniyet Müdürü Çetin Domaç ile poz veren Akçura’nın en güzel yılları belki de Batman’da geçmiş…

70’li yıllarda kış mevsimi, Batman’da sert geçerdi. O, eline av tüfeği almadan hatıra kare için poz vermiş. Sonradan ayrıldığı Batman’dan Yalova’ya yerleşmiş. Uzun yıllar Yalova’da Devlet Hastanesinin Başhekimliğini yapan Akçura, geçen yıl yaşama veda edenice vasiyeti gereği de orada toprağa verilmiş.

Yalovalılar, Akçura’nın adını hastanenin sokağında ölümsüzleştirmişler.

Oysa böyle örnek uzmanların adını bizler de yaşatabilmeliyiz.

Bırakın öyle güzel insanları, bu şehre mal olan simaların adlarını bile ne yazık ki yaşatmasını bilmiyoruz. Bu şehrin ne ilk belediye başkanının ismi ne de iş dünyasındaki saygın simaların adlarını cadde ve sokaklarımıza nedense vermiyoruz.

DÜNÜNE ÖZLEM DUYAN ŞEHİR
Özellikle 70’li yıllarda Batman, kabuğuna sığmayan petrol kentiydi.

O küçük yerleşim biriminde kır koşusu ve diğer turnuvalar oldu mu, kentin kalbinin atıldığı yer olan Cumhuriyet meydanı adeta dolup, taşardı. Teknoloji yoktu ama imkansızlıklara rağmen etkinliklerde coşku, ilgi ve alaka bir başka olurdu.

Gelenekselleştirilen bazı etkinliklerde o kalabalıklar görülmeye değerdi.

İşte Cumhuriyet Meydanı’ndan size çarpıcı bir kare.

Tarih; 27 Aralık 1975…
Atatürk kır koşusunda liseler arası kategoride Süleyman adlı liseli genç, birinciliği elde ediyor. Yakın arkadaşı eski Batman Öğretmen Evi Müdürü Nevzat Tuna ellerini havaya kaldırıyor. O’nun sevincine ortak oluyor. Meydan ise gençler ile tıklım tıklım…

Aradan tam 45 yıl geçmiş, tarihi meydanın genel yapısı değişmiş.

İki katlı Merkez Polis karakolu yerine şimdilerde yeni bina yapılmış. Bitişiğindeki eski Halk bankası binası değişikliğe uğramış. O meydanın dili olsa da sayısız kişinin önünden geçtiği ve eski Siirt Petrol otobüs firmasının bulunduğu Çabuklara ait bina da yıllara meydan okuyor.

Bir zamanlar yolcuların seyahat ettiği şehrin ilk meydanına özlem duymamak elde mi?

NEREDE O BAHÇELİ EVLER?
70’li yıllarda kabuğuna sığmayan Batman’ın merkezi semtlerine alternatif yapılan mahallelerden biri de Bahçelievler’di.

Şimdi ki Öğretmen Evi binasının hemen arkasında tek katlı evler vardı. Binaların tamamı bahçeliydi.

Siyah-beyaz karedeki hatıra fotoğrafı çekenlerden ikisi de çok yakından tanıdığım simalar.

Emekli eğitimci Nevzat Tuna ile okul arkadaşı merhum Hüseyin Ekmen’in liseli yıllarda hayallerinde futbolcu olmak vardı.

1987 Yılının yaz mevsiminde gittiği bir turistik bölgede girdiği suda yaşamını yitiren Hüseyin Ekmen, o mahalledeki boş alanda sayısız defa futbol oynadı, arkadaşlarıyla yüzlerce turnuvaya katıldı.

Onlar zor koşullarda hayata tutunduklarını bu karelerle şimdi ki kuşağa çok şey anlatıyor. Tam 46 yıl öncesinde Bahçelievler’in o tek katlı evleri, bir bir çok katlı apartmanlara yenik düştü.

Sadece Hüseyin Ekmen değil, bir zamanlar Batman Petrolspor’u başarından başarıya koşturan Halil Türe de o topraklı sahalarda yetişti.

Ne yazık ki o simaların adlarını bile şimdilerde hatırlayan yok. Onlardan geriye kalan kareleri yeni jenerasyona anlatıyoruz. Yıllar o kadar çabuk geçti ki, bu şehrin dününü hatırlayanların sayısı da çok azaldı. Keşke kaybettiklerimizin en azından isimlerini yaşatabilseydik.

Kalın sağlıcakla.