Antik çağ ve yakın zaman medeniyetlerinin yollarının kesiştiği bir şehir olan Adıyaman için ayrıca Nemrut başlı başına bir turizm kaynağı. Uzun bir zamandan sonra bu şehre konuk olduk…

Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 57. Başkanlar Konseyi toplantısı için hafta sonu Adıyaman’daydım. Geçen yıla kadar Batman’da görev yapan bir polis memurunun şehrin girişinde bize sürpriz yaptığı Adıyaman’ın tarihi bir geçmişi var...

GÜNEŞİN DOĞUŞU VE BATIŞININ İZLENDİĞİ YER

M.Ö. 40 bin yıllara uzanan antik çağ bulguları, bu şehrin önceden bir cazibe merkezi olduğunu gösteriyor. Bugün ise dünyanın birkaç noktasında varlığı bilinen ‘Güneşinin doğuşunun ve batışının izlendiği’’ en önemli alana sahip Adıyaman, 1954’te Malatya’dan ayrılıp ‘il’ olmuş. Nemrut Dağ’ında güneşin doğuşunu ve batışını izlemek insan da görsellik zevkinin yanı sıra ciddi bir metafizik esintilerine de sebep oluyor.

Adıyaman, tarihin bilinen eski yerleşim birimlerinden biri. Adıyaman Palanlı Mağarasına yapılan incelemede kent tarihinin M.Ö. 40 bin yıllarına kadar uzandığı anlaşılmıştır. Samsat- Şehremuz Tepe’deki tarihi bulgulardan M.Ö. 7 bin yılına kadar Paleolitik, M.Ö. 5 bin yılına kadar Neolitik, M.Ö. 3 bin yılına kadar Kalkolitik ve M.Ö 3 bin- 1200 yılları arasında da Tunç çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır. M.Ö. 1. yüzyıla kadar yörede Makedonyalı Seleukos sülalesi hüküm sürmüştür. Bu sülalenin gücünün zayıfladığı sıralarda, kral Mithradetes 1. Kallinikos Kommagane Krallığının bağımsızlığını ilan etmiştir (M.Ö 69) Başkenti Samosota (Samsat) olan Kommagene krallığı egemenliğini M. S. 72’ye kadar sürdürmüştür. Bu tarihte yöre Roma imparatorunun eline geçmiş ve Adıyaman Roma imparatorluğunun Suriye eyaletine 6. Lejyon olarak bağlanmıştır.

NEMRUT’TA MÜTHİŞ MANZARA

Adıyaman, turizme damgasını vuran bir kent. Nemrut başlı başına turizm kaynağı, fakat turizm gelirinin artırılması için yapılan çalışmaların yeterli olduğu söylenemez. Yerli-yabancı turistlerin Ocak-Şubat ayları hariç yılın 10 ayında ziyaret edilen Nemrut Dağı, turizme açık alanda turistler için ideal bir yer. Ancak pansiyon, motel ve otel gibi tesisleri yetersiz… Var olan tesis sayısı bir elin parmak sayısını geçmiyor… Nemrut Dağı için yapılan yol güvenli değil. Yer yer dar ve virajlı olan bu güzergah turistler için sıkıntılı. Yolda bariyer yok. Nemrut yolunda kazalara davetiye çıkaracak manzaralar var.

Sabah güneş doğmadan ve akşam da 1.5 saat öncesinden yolculuğa başlayan konukların güvenli bir şekilde Nemrut dağına taşınması için toplu taşıma aracı yok. Bu sebeple bireysel ulaşımla Nemrut yolu tutuluyor.

Güneşin ayağının altında doğması ve batması için hemen her birinin aynısı olan iki tapınak yaptırmış Kral... Tapınaktaki Doğu tarafı erkek gücünü, batı tarafı ise kadın gücünü temsil ediyor.  Doğu tarafındaki heykellerin çizgileri daha sert, Batı tarafındaki çizgiler ise daha yumuşak olduğu ve bereket ile doğurganlığa yönelik motifler dikkat çekiyor. Kral Artikos, bölgede hüküm süren tavırlarla üstün olduğunu Kartal, Commagene, Zeus, Apollon ve Aslan figürlerini yan yana yaptırmış. Tapınak yapımında 70 bin kişi çeşitli görevlerde çalışmış ve tapınak 30 yıl gibi bir sürede tamamlanmış. Haliyle böyle teferruatlı iş sonrası ortaya muazzam eser çıkmış… Arsemia antik kenti ise yaşam alanı olarak kullanılan bir yer altı şehri. Batman’ın tarihi ilçesindeki mağaralardan farklı olan Arseima’da yer aeltı tünellerinden biri güvenlik nedeniyle Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce kapatılmış. Bu yer altı şehri girişinde Kral Artıkos ve Herakles’in tokalaşmaları ile anlaşma metni kabartması da dikkat çekici.

TURİZMDE ATILIM YAPAMAYAN ŞEHİR

İç ve dış turizmin kriterlerinin en başında gelen ‘güvenli şehir’ maddesinde sorun olmasından dolayı Adıyaman’ın turizm konusunda gerekli atılımı yapamadığı anlaşılıyor. Durum şimdi öyle değil, Adıyaman gerçekten huzur ve barış kenti… Düşünün dünyanın ancak birkaç noktasında görebileceğiniz Nemrut Dağı’nda yıl içerisinde toplam turist sayısı 150 bin.

Adıyaman’da Oturakçılar Pazarında insanlarla konuşurken insan bir an şöyle düşünüyor;

Yaşar Kemal’in ‘Demirciler Çarşısı Cinayeti’ kitabındaki  “O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler’’ sözünü anımsıyor.  Evet, o güzel insanlar, o güzel atlara binip de Adıyaman’dan gitmişler acep. Oturakçılar Pazarında o eski sanatkârlar kalmamış. O eski çarşıda otantik görünümden uzak.

POLİTİKA AYAĞI GÜÇLÜ KENT

Adıyaman’ın yeni unvanı ‘huzur ve barış’ kenti.

Adıyaman Belediyesi’nin kaldırımlarındaki taşların üzerinde güneşin simgesi var. Birçok medeniyeti bünyesinde barındıran, tarihe tanıklık etmiş, Antik Çağ’dan yakın çağlara kadar birçok devletin ev sahibi Adıyaman, bazı alanlarda Batman nüfusunun yarısı kadar olmamasına rağmen daha ileride gibi. Adıyaman merkez nüfusu 252 bin ama Adıyaman Üniversitesi’ndeki Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi ve Eğitim-Araştırma Hastanesi, bu şehirdeki üniversite öğrenci sayısını 25 bine çıkarmış. Müzesi Batman’ın gerisinde kalan Adıyaman’da tarihi doku hep ön planda.

Atatürk Barajı kolunun geçtiği güzergahtaki ‘Nissibi köprüsü’ İstanbul’un 3. Köprüsünün minyatürü görünümünde. Atatürk barajına daha önce feribotla giden araçlar şimdi müthiş manzaralı köprüden geçiş yapıyor.

Başkanlar Konseyinin 57’nci toplantısını gerçekleştirdik. Tam tamına aralıksız 5 saat süren bir toplantıydı bu. TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca’nın açılış konuşmasıyla başlayan toplantı, cemiyet başkanlarımızın çeşitli konulardaki konuşmalarıyla sürdü. TGF, son zamanlarda gündem belirleyen işlere imza attı. Çalışmalar yeterli olmayabilir ancak federasyonun 20 yıllık geçmişine baktığımızda gerçekten birlik ve beraberlik içinde bir dönem geçirdiğimizi ifade edebilirim.

Adıyaman Faal Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Aslan ve yönetimi örnek bir organizasyona imza attı. Program çerçevesinde katkılarından ötürü TGF Başkanı ve Cemiyet başkanlarına teşekkürler.

Adıyaman’dan izlenimlerimiz kısaca böyle…