*Ülkenin ilk rafinerisiyle yaşıt olan Batman, 1955 yılında 5000 nüfuslu bir kasabayken, bugün sadece kent merkezi nüfusuyla yarım milyona ulaşmış bölgenin ikinci büyük şehri oldu. Kabuğuna sığmayan Batman, artık büyük şehir sınırlarını zorluyor…

*O şirin petrol kentinin toplu ulaşımı faytonlarla yapılırdı. Faytonlar, TPAO Sitesi ile o tarihi alan arasında mekik dokurdu. Cumhuriyet Meydanı, 40-50 yıl önce kentin kalbiydi. O alandan kimler geldi, kimler geçti. O eski alandaki esnaflar da çoktan o bölgeden göçtü…

64 YILDA KASABADAN BÜYÜKŞEHİRE
Tüpraş Batman Rafinerisi’nin üretime geçtiği 1955 yılında Batman beldeydi, nüfusu ise 4.713’tü.

İluh kasabasına veda ettiği tarihte ise petrol şehri olmaya hızla adım atan Batman’ın 1960 yılındaki nüfusu 25.000’e çıkmıştı.

1965 Yılındaki sayımda Batman’ın nüfusu 35.707 olmuştu.

O zamanlar Türkiye’de petrolcülerin meskeni Batman’dı.

Ülkenin dört bir yanından petrolcüler buraya gelirdi.

1970’teki sayımda ise Batman’ın karayolları tabelasındaki nüfusu 44.839’du.

1990 Yılında Batman ‘İl’ olduğunda bu şehrinin nüfusu ise 148.141 idi.

Bugün tabelada Batman’ın merkez nüfusu ise tam 411.000.

64 Yıl gibi bir süreçte küçük bir yerleşim biriminin, bu denli büyümesi pek nadirdir.

Eski Batmanlıların çoğu büyük şehirlerde yaşıyor. Arada sırada memleket özlemi için geldikleri memleketteki manzarayı gurbettekiler anlatıyor: “Şehrin koca Turgut Özal bulvarını gezdiğimizde iki tanıdık insanı ya görüyoruz ya da görmüyoruz. Şehir hem kalabalıklaştı hem de yabancılaştı.”

İşte şehrin ne kadar büyüdüğünü anlatan önemli bir ayrıntı…

ESKİ FAYTONLAR ULAŞIMI SAĞLARDI
1970’li Yılların başına kadar petrol şehrinin toplu ulaşımını faytonlar yapardı. Aradan 50 yıl geçti. Batman, yarım milyonluk şehir oldu. Şimdi de ne otobüsler ne de minibüsler yetişiyor.

Eskiden TPAO Sitesi’nde oturan aileler faytonlarla Cumhuriyet alanına gelirdi, yine faytonlarla Site’nin yolunu tutarlardı.

Şimdilerde ne faytonlar kaldı ne de o eski taksi durakları.

Cumhuriyet Meydanı, şehir büyüdükçe o eski kalabalığı da yeni güzergahlara kaptırdı.

1980’li Yıllara kadar Batman bir başka güzeldi.

Petrol şehrinin gizemi de o yıllarda saklıydı.

Cumhuriyet alanındaki eski banka şube binaları, eski oteller, iş merkezileri ve de eski otobüs şirketlerinin bilet satış merkezleri bir bir değişti.

Batman’ın o altın yılları geride kaldı artık.

BATMAN LİSESİ’NİN ETRAFI TARLAYDI
Çok eski bir tarih değil.

Yakın bir tarihi okurlarımıza yine tarihi bir fotoğrafla hatırlatıyoruz.

1968-69 Yılında eğitim-öğretime açılan Batman Lisesi’nin ilk mezunlarından aralarında eski sanatçı Doğan Binici, emekli eğitimci Bayram Sayın, Fikret Cengiz ve Sedat beyin, bu şehrin ilk lisesinin bahçesinde çektiği karenin etrafına bakın. Üç-dört ev dışında tek bir yapı yok. Çöl ortasında kurulan ilk liseyi o dönemlerde 44 bin nüfuslu ilçede oturan ailelerin gençleri adeta akın etmiş.

50 Yıl öncesinde daha semt olmayan Ziya Gökalp mahallesi bölgesi ‘küme evler’ olarak anılıyordu. Batman Lisesi’nin kuruluşu ile şimdi ki manzarasına bakın arada uçurum var.

O tarihi eğitim yuvasında mezun olan on binlerce öğrenci arasında bürokrat, başkonsolos, kaymakam, mühendis ve eğitimci vb. gibi farklı meslek sahibi olanlar var.

Bu şehrin kaderini ‘petrol’ yazmıştı bir kere.

Evet, nereden nereye.

Alın, bize tam 50 yıl öncesine ait bir kare daha.

İLK GAZETE BAYİİ PERON’DAYDI
Bir zamanlar petrol şehrinin nabzını tutan Cumhuriyet alanı ile TPAO’nun bulunduğu Site Mahallesi’ni bir birine bağlayan köprü; DDY alt geçidi idi.

İnternetin olmadığı dönemlerde gazete okurları, ana bayiinin olduğu DDY peronunun olduğu yere gider, gazete ya da dergi-mecmuasını alır, işyerinin yolunu tutardı.

Halen ‘nostalji’ yaşamak isteyenler Cafer Gülsever ailesinin perondaki o tezgahtan gazete alır.

1960 ve 70’li Yıllarda kentin ana gazete bayisi perondaki dış kaplaması ahşaptan mekandı. O gazete bayisinin önü ana-baba günü olurdu. O dönemlerde gazeteler tiraj patlaması yapardı.

O zamanlar gazete ve dergiler Güney Ekspresi ile gelirdi. Tren gelir gelmez bagajdan indirilen koliler, hemen peronda açılır, müdavimlere dağıtılırdı.

İşte nostaljik bir karede yıllardır gazete dağıtımı yapan emekçi Cafer Gülsever, yanında eski eğitimci Bayram Sayın ile gelen gazeteleri okurlarına yetiştirmek için tezgaha istiflediği o an.

O dönemlerin İspanyol paçasının moda olduğu şık pantolonu giyen Gülsever ile Sayın objektiflere poz verirken, gazete bayisinin olduğu mekanda ise Günaydın Gazetesi’nin “Her gün 20 bin lira dağıtıyoruz” şeklindeki promosyon da okurları gazete alımına yönlendirmişti. Okurlar, o kampanyalardan yararlanmak için her gün kupon almak zorundaydılar.

Kısacası; Batmanlılar yıllar öncesinden gazete tutkunuydu.

Kalın sağlıcakla...