Petrolün başkenti merhaba…

Merhaba Batman halkı…

Petrolün başkenti Batman’ın gözbebeği,Batman halkının gözü,kulağı,sesi ‘BATMAN ÇAĞDAŞ’ merhaba!..

Sevgili Batman halkı, sevgili Batman Çağdaş okurları, 1986-1991 yılları arasında petrolün başkenti Batman’da bir eğitim emekçisi kardeşiniz olarak görev yaptım.Öğretmenlik mesleğine Batman’da başladım ve dolu dolu yaklaşık beş yılım Batman’da geçti.

Ben yapı olarak yürümeyi çok severim.

Diyebilirim ki o yıllarda Batman’ın yürümediğim caddesi ve sokağı kalmamıştır.

Pandemi döneminde yaklaşık dört yıl içinde 20.000 km üzerinde yürüdüm.

Düzenli olarak hemen her gün 10 KM’nin üzerinde yürüyorum.

Yaş, 66.

Yaş 35 olsa Dante gibi ‘ortasındayız ömrün’ diyeceğim ama ortasını bir hayli aşmış durumdayım

Sevgili okurlar, sizlere de “düzenli yürüyüş sporunu “şiddetle öneriyorum.

Sevgili Batman halkı, sevgili Batman Çağdaş okurları, petrolün başkenti Batman’ın ve Batman halkının ‘Gözü, Kulağı, Sesi Batman Çağdaş Gazetesi’ ile tanışmam sıcak bir yaz gününde gerçekleşti…

Bildiğiniz gibi 1980-90’lı yıllarda “Tekel Caddesi “hemen herkesin uğrak yeri olan popüler bir caddeydi…

Batman Çağdaş Gazete ofisi, Tekel Caddesi’nin en işlek yerindeydi…

1986’da sıcak bir Ağustos gününde Tekel Caddesi üzerinde bulunan Batman Çağdaş ofisine uğradım. Ofiste yüzü, gözü boya içinde bir adamla karşılaştım. Meğer o adamın Batman Çağdaş Gazetesi sahibi merhum Enver Arslan olduğunu nereden bilebilirdim ki?

Sıcak bir diyalogdan sonra bunu anladım…

Derken sohbete koyulduk…

Merhum Enver Arslan’la dostluğumuz bu şekilde başladı…

Aradan bir kaç gün geçer geçmez merhum Enver Arslan, “Hocam gazeteye yazı yazar mısınız?”diye sordu…

Hiç tereddüt etmeden seve seve dedim…

Ardından personelle tanıştım;

Arif Arslan yazı işleri müdürü,

Nedim Arslan spordan sorumlu müdür ve diğer personel…

Hemen herkesin yüzü gözü boya içindeydi…

Ne günlerdi o günler…

Tıpkı şarkıdaki gibi…

Önceden hiçbir gazete yazarlığı deneyimim olmamasına rağmen yüksek heyecanla ve tamamen amatör ruhla ve hiç bir maddi karşılık beklemeden yazmaya başladım.

Ama bir sorun vardı. Ben bir öğretmendim. Hem kendimi hem de gazeteyi sıkıntıya sokmamak için ‘rumuz’ kullanmak zorundaydım

Kaldı ki o yıllar 12 Eylül 1980 darbe baskısının yoğun olarak hissedildiği yıllardı.

O nedenle yazılarımda ‘B.ERDEM’, ‘Barış Erdem’ rumuzunu kullandım.

Gel zaman git zaman derken, ben de gazeteciliğe iyice ısındım…

Bir yandan gazeteye yazı yazarken bir yandan da yazıların düzenlenmesinde Arif kardeşime yardımcı oluyordum.

Bu atmosfer içinde benimde zaman zaman yüzüm gözüm boya içinde kalıyordu ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordum…

Gazeteciliğe daha doğru bir deyimle gazete emekçiliğine giderek ısınmıştım.

İlerleyen günlerde yazılarım ilk sayfadan ve başyazı olarak yayınlanmaya başladı. Oysaki benim böylesi bir talebim olmamıştı.Demek ki ben de artık farkında olmadan Batman Çağdaş ailesinin bir ferdi olmuştum.

Yazılarım yerel sorunları içeren konuları kapsadığı gibi,ülke sorunlarını hatta uluslararası konuları da kapsıyordu.

Değerli Batman halkı, sevgili Batman Çağdaş okurları, Batman Çağdaş gazetesi 1980-90’lı yıllarda Batman’da en çok okunan ve en etkili olan gazeteydi.

Öyle sanıyorum ve inanıyorum ki; şimdilerde de aynı etkinliğini sürdürmekte…

Ayrıca TV kanalıyla da benzer etkinliğini sürdürmekte…

Sevgili dostlar, duydum ki Batman Çağdaş ailesi son günlerde hummalı bir çalışma içerisinde.

Batman Çağdaş ailesi, Batman Çağdaş’ın 41’nci yaş gününü kutluyor.

Ne mutlu Batman Çağdaş’a…

Ne mutlu Batman Çağdaş ailesine…

Ne mutlu petrolün başkenti Batman’a…

Ne mutlu Batman halkına…

41’nci yaş günün kutlu olsun Batman Çağdaş…

Nice yıllara…

Sonsuza dek…

Kaynak: HABER MERKEZİ