Toplum ve çevre sağlığı en önemsediğim hususlardır. Bu konuda ilgili kurumların yeterli mücadeleyi vermediklerine kesinlikle inanıyorum…

Batman’da toplum ve çevre sağlığını tehdit eden yığınla sorunu bu köşede kamuoyunun gündemine sunarken, ilgili kurumları, sorumluluklarını yerine getirmeye davet etmiş, duyarlılıklarını istemişim.

Normalde sorunu gündeme taşıyıp, çözüm önerileri sunduğumuzda ilgili kurumların hemen harekete geçmeleri gerekiyor. Yazı arşivime baktığımda genelde suskunlukla sorunu geçiştiren kurumlar gerçeğini gözlemliyorum…

27 yıldır elimde kalemim, daha yaşanabilir bir Batman için yazılar yazıyorum. Bu süre zarfında gündeme taşıdığım toplum ve çevre sağlığı ile ilgili sorunlar o kadar çoktur ki, kitap yazsam, ciltler tutacak…

Bu kentin sakinlerine yıllarca kanserojen etkileri bulunan ‘fenol’lü su içirildi. Sorunun üzerine giden, kamuoyu oluşturan, dönemin vali ve belediye başkanlarını harekete geçirten kimdir?

Bu köşenin acizane yazarı…

Batman halkının sağlığı için kanserojen etkileri bulunan asbestli su şebekesine karşı çıkan, ısrarlı yazılar yazan, eleştirilerde bulunan, sorunu raporlaştıran, Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı, İl Hıfzıssıhha Kurulu, Batman Mahalli Çevre Kurulu vs kurumları göreve çağıran kimdir?

Bu köşenin acizane yazarı…

Mensubu bulunduğum Çevre örgütümüzü bir yana bırakın. Çevre örgütümüzde zaten yer alıyorum. Bunun dışında, bir gazeteci ve STK’cı olarak benzer yığınla sorunun üzerine giden iki kişiden biriyim…

Sadece sorunların başlıklarını versem, sayfalar yetmeyeceği sorunlarla boğuşup duruyoruz. İki kişiden söz ettim ya, elinde kalem olan ve STK kimliği ile toplumun karşısına çıkan Sayın Recep Kavuş’u da hatırlatayım. Bu kentin ve insanlığın yararına ne kadar hayırlı çalışma varsa, Recep Kavuş’un emeği tartışılamaz…

Bunu niçin mi dile getiriyorum?

9 ŞUBAT ETKİNLİĞİ…

9 Şubat günü kendisi ile birlikte bir etkinliğe katıldık. Valimiz Sayın Ahmet Deniz’in bir süre önce ‘dumansız hava’ için başlattığı(Valilik konferans salonundaki İl Tütün Kontrol Kurulu) etkinliğine de birlikte katılmıştık. Acil programı nedeniyle il dışına gittiği için yerine vekalet eden Vali Yardımcımız Sayın Serap Özmen Çetin, önemli mesajlar vermiş, Valinin başkanlığında ayrıca etkinlik düzenleneceğini söylemişti.

İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, Valimizin çok önemsediğini açıkladığı, ”9 Şubat Dünya Sigara Bırakma Günü” kapsamındaki,  ‘Sigarayı Sen de Bırak’ kampanyasına bizleri de davet etmişti. Çevre örgütümüz kurulmadan önce de, özellikle yıllarca mücadelesini verdiğim sigara ile mücadeleyi esas alan bir etkinliği kaçıramazdım…

İl Tütün Kontrol Kurulu toplantısından sonra bu köşede iki gün boyunca kaleme aldığım sigara ile ilgili yazılarımda ‘Zehir İkramına Son’ kampanyam hakkında bilgilendirme yaptığımdan ayrıntısına girmeyeceğim. Şu kadarını belirteyim; 90’lı yıllarda sayısız yazımda, ‘toplumu tehdit eden en yaygın kötü alışkanlık’ diyerek nitelediğim sigara için 2017 yılında bir Valinin böyle geniş kapsamlı toplantılar düzenlemesi beni çok mutlu etti…

Vali Deniz’in bu konuda samimi olduğuna inanıyorum. Çünkü konuşmaları, refleksi ve başka kentlerde bu konuda yaptığı çalışmaları ile ilgili olarak yaptığı konuşmalarından bu anlamı çıkardım.

Bazıları nasıl ki sigara ile mücadele konusundaki çalışmalarımızı basite indirgemeye çalışmışlarsa, biliyorum ki Valimizin bu konudaki hassasiyetini de anlamamışlardır. Valinin basit sorunla uğraştığını ileri sürenlerin kaçta kaçı o etkinlikteki sigaranın zararları ile ilgili sunumu izlemişler, merak ediyorum…

Batman’ın seçkin tek Fen ve Anadolu Lisesi dahil, 40’ı aşkın okulda çevre konferansları veren biriyim. O konferanslarda sigara ve tüm kötü alışkanlıklar konusunda da öğrencilere bilgi vermeye çalışmışız.

Taziyelerde ve bayramlarda sigara ikramlarının sonlandırılmasında en büyük emek sahibiyim. O nedenle bu kötü alışkanlıkla mücadele için harekete geçecek herkesi desteklemeyi görev biliyorum. Valimizin bu hayırlı çalışmasını sonuna kadar destekliyorum.

Son iki yılda Batman’ın bazı kurullarında sigara ile etkin mücadele için öneri ve eleştirilerde bulunmuştum. İnternetler, cafeler, lokantalar, kıraathaneler vs halka açık umumi alanlarda sigara içilmesine tepki göstermiş ve gerekli mücadelenin verilmediğini dillendirmiş biriyim…

Esnaflarımızın bu konuda cezai yaptırımlar olmadan kurallara uymaları ve kapalı alanlarda sigara içilmesine izin vermemelerinin önemini hatırlayıp duruyordum. Ne yazık ki bu konuda kurallara uyulmuyor.

Valimizin 9 Şubat günü yaptığı konuşmada özellikle bu konuda toplum ve çevre sağlığı konusunda verdiği kararlılık içeren mesajını sevdim ve çarpıcı ifadesini yazıma başlık yaptım. Sigara içilmesine hiçbir kapalı mekanda izin yoktur. . Sigaranın zararlarını anlatırken herkesimden destek ve duyarlılık talep ettiği gibi, kim olursa olsun dumansız hava konusunda ihlal yapacakların üzerine gideceğini de açıkça ifade etmişti. Şu sözler Vali Ahmet Deniz’e ait: “Sigara içmeden direk madde ve uyuşturucu kullanan gencimiz yok denecek kadar azdır. Sigara ile mücadele bu nedenle çok önemli, sigara kullanımını ne kadar azaltırsak,  madde ve uyuşturucu kullananların sayısı da o kadar azalacaktır. Eğer kapalı ortamlarda sigara içiliyorsa, bir yerlerde bir şeyler yanlış gidiyor demektir. Kapalı ortamlarda sigara içirenlerle ilgili kanun net ve açıktır. 3 Defa katlamalı para cezası var. 4’üncü tekrar da ise kapatma cezasını uygulayacağız. İsmi, unvanı ne olursa olsun cezai işlem uygulayacağız. Kimse kusura bakmasın, kurallara uymayanların üzerine en sert şekilde’ gidilecektir. Açık ve net söylüyorum; kapalı alanlarda sigara içenleri affetmeyeceğiz. Herkes şunu bilsin; kapalı alanlar yok, kapalı alanlar yok, kapalı alanlar yok.”

Evet, bu ifadelerden sonra şunu söylemek isterim; Sayın Valimizin diğer tüm çevre ve toplum sağlığını ilgilendiren konularda da duyarlı olmasını dilerim. Valimize bu kentin tüm sorunlarını içeren çevre konusunda bir özel sunum yapmayı düşünüyorum. Hayırlı çalışmalarını desteklerken, diğer çevre konularında da duyarlı olacağına inanıyorum. Halkımızın sağlıkları için sigaradan uzak durmalarını çok önemsiyorum. Halkın bilinçlenmesi için çalışmalar yapılmalı. Prof. Dr. Orhan Kural gibi bilim insanlarını kentimize davet ederek programlar düzenlememizde, okullarda konferanslar vermemizde, her yerde aydınlatıcı broşürler, afişler asmamızda, farkındalık yaratmamızda büyük yararlar vardır. En önemlisi ise kapalı alanlarda sigara içilmesine izin verilmemesidir. Esnafların hakkını yıllardır savunuyorum, ancak bu konuda toplum ve çevre sağlığını önemsiyorum. Zehir solumayan bir toplum olmamız dileğimle, sağlıkla kalınız.