Çocuklukta başka, yetişkinlikte ayrı bir tat verir bayramlar...


Bu yüzdendir ki hep aynı coşkuyla karşılanır bayramlar…


Hele Ramazan ayının ardından gelen ‘bayramşanına yakışır şekilde karşılanır… İbadetle geçen bir aylık zaman zarfının ardından gelen bayram insanın içini kıpır kıpır ediyor…


***

Yine bir bayram arifesindeyiz…

Lakin her bayram öncesi hissettiklerimden ‘yoksun’um…


Bir şey eksik…

Hatta bir değil, iki…


Gözüm, kalbim ve ruhum, her bayram öncesi başımı okşayan ‘elleri’ arıyor…


Dedem…

Ninem…


Dedemi kaybetmenin yarası henüz çok taze…

Ninemin ki ise kabuk bağladı gibi…


Ancak onlar, anılarıyla, öğrettikleriyle her an yanımda gibi… Her ne kadar dokunamasalar bile…


ONLARLA BAYRAM BAŞKAYDI

Beşevler-Bağlar mahallesi sınırındaki evimizde açıkçası şanslıydık. O bölgenin en şirin evini inşa etmişti dedem. Şanslıydık, çünkü evimiz çocukluğumun geçtiği caminin (Peygamber camii) anılarıyla süslü…


Ramazan ayı boyunca dedem, teravih namazları için caminin yolunu tutar, biz de o’nun izinden giderdik.


Yaz-kış demeden…

Ramazan’ın lezzetine varırdık…

Arife günü ise içimiz kıpır kıpır olurdu…

Soluğu dedemin evinde alırdık…

Hemen anlatırdı başlamaya:

"Bakın, bayram namazının niyetini unutmayın. Unutan varsa hatırlatayım…"

Önce 'yok…'

İki dakika sonra da 'unuttuk' derdik…

Usanmadan, bıkmadan, yorulmadan ezberletirdi bayram namazı niyetini, koca çınar…


Niyeti ezberler, bayram namazını iple çekerdik.

Salavatlarla başlayan namazın sesi geldi mi, fırlardık yataktan…

...Ve nihayetinde namazla buluşurduk…

Namazın hemen ardından, camidekiler bayramlaşırdı…

Şimdi de öyledir…


KAHVALTIDAKİ BİRLİKTELİK

Aile olarak uzun yıllar bayram namazının ardından, soluğu dedemde alırdık.

Biz gelmeden nur yüzlü ninem kahvaltısını önceden hazır eder, beklerdi…

Taa ki ailenin tüm fertler gelene dek…

Önce çocuklar (kardeşler ve amca çocukları), ardından amcalar, sonra babam, en son da dedem içeri giriverirdi. Odaya girdiğinde ise herkes ayaklanır, o mübarek ellerini öpüp bayramlaşırdık…


'De hadê keremkın' deyince de kahvaltıya otururduk.


İştahla kahvaltıyı yerdik…


İnanın o kahvaltıyı, o sıcak atmosferi, o birlikteliği tarif etmek çok zor…


Uzun zaman oldu, o kahvaltıdaki lezzeti hiçbir kahvaltıda alamıyorum...


***

Bayramı bayram yapan bir bakıma anılarımız ve değerlerimizdir. Bu değerleri yeni nesillere aşılamak dileğiyle mutlu bayramlar.