Havaların ısınmasıyla birlikte hemen hemen her yaz ayında neredeyse Türkiye’nin tamamında boğulma vakalarına ne yazık ki üzülerek tanık oluyoruz.

Yetkililerin ve ailelerin bu konuda ihmali var mı yok mu tartışması bir yana çocuk olarak düşünüp onları anlamak gerekiyor.  Yüzmek, suya girmek ve suyla oynamak her çocuk için tarifi mümkün olmayan keyif verici bir etkinliktir. Yüzme bilsin veya bilmesin televizyonda ve etrafında suya girip yüzenleri gördükçe hiç düşünmeden süs havuzlarından tutun da sulama kanalı, baraj göleti, deniz ve akarsulara hiç düşünmeden kendini bırakan çocukların acı sonla karşılaştıklarını yaz aylarında neredeyse her gün izlemek gerçekten çok ağır geliyor.

Bu konuda ne yapılabilir?

Diye düşünüldüğünde aslında sulama kanalı, baraj ve denizlerde uyarı levhalarının olduğunu pek çok yerde görüyorum. Yeterli mi diye sorarsanız değil. Televizyonda haber kanallarında olsun, gazetelerde olsun bu konuyla ilgili ciddi uyarılar da yapılmaktadır. Bunların da yeterli olup olmadığı tartışılabilir. Öte yandan il ve ilçelerde yöneticilerin de zaman zaman bu tür vakalar sonrası halkı uyardığını biliyoruz. Ancak ne kadar tedbir alınırsa alınsın boğulma vakalarının önüne geçilememektedir.

Peki, o halde bu boğulma vakaları nasıl en düşük seviyelere getirilebilir?

Öncelikle çocukların süs havuzlarına, göletlere ve akarsulara girmelerini engelleyecek kadar her ilde belediye ve valilik nezdinde yeteri kadar havuz yapılmalıdır. Bu havuzlar tamamen ücretsiz olmalıdır. Öte yandan akarsu ve göletlerinin kıyısında da çocuk ve yetişkinlere yönelik güvenli yüzme alanları oluşturulabilir. Böylece maddi sıkıntıdan dolayı ücretli havuzlarda yüzme fırsatı bulamayan ailelerin çocukları yukarıda ifade ettiğimiz tehlikeli yerlerde serinlemeye çalışırken boğularak hayatını kaybetmez.

Yukarıda sözünü ettiğimiz çözüm bir yana asıl yapılması gereken çocuklara ilkokula başladıkları yıldan itibaren ortaokula geçecekleri 4 yıllık ilkokul döneminde zorunlu yüzme eğitimi verilmelidir. Üstelik bu gerçekleştirilmesi zor olan bir program da değildir. Birçok ilde belediye ve gençlik spor il müdürlükleri bünyesinde yapılan havuzlarda bu eğitim bir aylık sürede verilebilir. Bu havuzlar yeterli gelmediği takdirde özel işletmelere ait havuzlar da belli bir dönem için kiralanabilir. Yaz tatilinde bu eğitimi alamayanlar ısıtma imkânı bulunan havuzlarda tüm yıl boyunca da alabilir.

İlkokuldan ortaokula geçişte yüzme eğitimi sertifikası kayıt esnasında zorunlu tutulmalıdır. Aksi halde çocuğun ortaokula kaydı alınmamalıdır. Böylelikle her çocuğun eğitime katılımı gerçekleşmiş olacaktır. Boğulma vakalarının önüne ancak bu şekilde ciddi anlamda geçileceğini düşünüyorum.

36 yaşında yüzmeyi öğrenen biri olarak körpecik çocuklarımızın akıbeti ya benim gibi geç yaşta yüzmeyi öğrenmek belki de hiç öğrenememek en kötüsü de boğularak can vermek olmasın.